Apparently traduction Anglais
17,951 traduction parallèle
Görünüşe göre bir sorumuz daha var.
Apparently we have one more question.
Uzaylı beyinler tarafından yürütüldüğünü söylediğiniz çok gizli bir tesise girdik ve süper güçleri olan, uçan bir adam ortaya çıktı.
We just went to a top-secret science research facility, apparently run by brains from space, and a flying man with superpowers turns up.
İyi bir şey olmadığı belli.
Nothing good, apparently.
Doktorların bitkisel hayatta olmadığını anlamaları uzun zaman almış.
Apparently, it took his doctors some time to realize that he wasn't in a vegetative state.
Görünüşe göre seninleyken değil.
Apparently not with you.
Görünüşe göre A.J. Mike'la da görüşmek istemiyor.
Apparently AJ is refusing to see Mike too.
Anlaşılan bu gerçekleşmeyecek.
Apparently that's not gonna happen.
Görünüşe göre yeteri kadar hızlı olmadı.
Apparently not quick enough.
Eğer buradaysam Harold, kendi adıma... Janet Macnamara'yı bulmak konusunda duyduğum endişe yüzündendir. Görünüşe göre buradaki küçük ayarlamalarımızdan da haberi var.
If I were you, Harold, I'd concern myself with finding Janet Macnamara, who apparently knows all about our little arrangement here.
Görünüşe göre Ethan kaybolmadan iki hafta önce ailesi onu evlat vermeye çalışıyormuş.
Apparently, two weeks before Ethan disappeared, the Linleys tried to give him up for adoption.
Görünüşe göre Ethan'a çok hummalı bir bakım gerekiyormuş tıbbi tedavi, konuşma ve dil terapisi.
Ethan apparently requires around-the-clock care- - medical therapy, speech and language therapy.
Görünüşe göre illegal şeyleri yayınlıyorlar.
Apparently they post about all things underground. Someone using the handle "Rimona"
Görünüşe göre Drexel ile haftaya ki sayı için özel bir röportaj hazırlayacakmış.
Apparently she's gonna have an exclusive interview - with Drexel in next week's edition.
Görünen o ki hiçbir şey bağışlanmıyor.
Apparently, nothing is unforgivable.
Roman Kozar'ın ona karşı kullanabileceğiniz suçlamalardan kurtulmak için duymak isteyeceğiniz şeyleri söyleyebileceğini dikkate alıyor musunuz?
Well, have you considered the fact that this Roman Kozar might just tell you anything you want to hear in order to get out of whatever charge you apparently have against him?
Görünüşe göre hayır.
- Apparently not.
Görünen o ki tehlikeyi atlatmışım.
Apparently death agrees with me.
Görünüşe göre değilmiş.
Apparently not.
Şimdi de Perşembe günü ekstra bir saat istiyorlar. Bones diye bir şey izleyebilsinler diye. Bones adında bir kadın hakkındaymış anlaşılan.
Now they asking for an extra hour on Thursday so that they can watch something called Bones, which is about a lady named Bones, apparently?
Görünüyor ki yüksek önceliğe sahip yerlerden biri değil.
Apparently, it's not exactly a high priority.
Görünüşe göre sen de izliyorsun.
Apparently so were you.
Bunu anladıklarında kızı Meksika'ya sürgün etmişler ve görünüşe göre Ronnie peşinden gidip onu gizlice ülkeye geri sokmuş.
After she got caught and deported to Mexico, Ronnie apparently went after her and snuck her back into the country.
Columbia Üniversitesi'ni beş yıl önce bırakmak zorunda kalmış ve görünüşe göre 21. yüzyılın kötü şöhretli sanatçılarından biri olmuş.
He was a fine arts student who flunked out of Columbia five years ago, apparently to become one of the most notorious artists of the 21st century.
Demek ki çikolatanın her türü iş yapıyor.
Well, apparently chocolate in any form is a hit.
Görünüşe göre bugün yok.
Apparently, not today.
Anlaşılan adını bile bilmiyormuşumve ve sen onu öldürdüğümü düşünüyorsun.
So, apparently, I didn't even know her name, and you think I killed her.
Mattie'e bir iş vermen muhteşem bir spor doktoru bulman bir de üstüne ona bedavadan antrenörlük yapman, cidden harika.
I think it's great that you gave Mattie a job and that you got her such a fantastic sports doctor and on top of that, apparently you're coaching her for free.
Görünüşe göre Almancayı çok iyi biliyorsun.
Apparently, you learned German the right way.
Artık dolap endüstrisindeki önemli isimlerden biri değil. Öyle bir şey de varmış ya.
He's no longer a big shot in the closet industry, which is apparently a thing.
Tetiği çeken aktör gerçek bir silah tuttuğunu hiç fark etmediğini söylüyor.
The actor who pulled the trigger apparently had no idea he was holding a real weapon.
Bir TV dizisi gençlerin kurban edildiği bir yeri kutsallaştırdığında bunu anlıyorsun. Erkekler ve kızlar çığlık atıp etrafta koşturuyor. Anlaşılan atölye sınıfı, kötü yapılmış ve ahşap bir şey gördüğümüz tek yer değil.
This is what you get when a TV show worships at the altar of youth, bimbos and himbos running around screaming, in a school where, apparently, shop class isn't the only place to see something wooden and poorly constructed.
Görünüşe göre Neolutionistler bunları isteyerek taktırıyorlar.
Apparently Neolutionists get them, like, voluntarily.
Beth gittiği tüp bebek kliniğini soruşturmuş sanırım... "LifeSpring Fertility" diye bir yer.
She said that Beth apparently investigated some IVF clinic she went to... "LifeSpring Fertility"?
Anladığımız kadarıyla Susan onu esir tutuyor.
Apparently Susan's got her captive.
Anladığım kadarıyla Neoevrimciler onları gönüllü olarak taşıyor.
Apparently, Neolutionists get them, like, voluntarily.
Belli bazı genleri aktif ederek hastalıkları ayrıştırmayı umuyorduk.
By activating specific genes, we hoped - to isolate the illness. - Apparently, it hasn't
Belli ki tutkunun yardımı dokunuyor.
Apparently passion helps.
Görünüşe göre, bazı insanlar yalnız kalmak istediğimde inanmakta güçlük çekiyor.
Apparently, some people are having a hard time believing me when I say I just want to be left alone.
Brick'le son pantolon almaya gidişim görünüşe göre son gidişimmiş.
The last time I went pants shopping with Brick is apparently the last time
Belli ki babası hayat kadınlarına düşkünmüş.
Apparently his father had a predilection for prostitutes.
Görünüşe göre yerel emniyet görevlileri yanlış insanların peşindeymiş.
Apparently, by the way, local law enforcement have been on the wrong people.
Görünüşe göre de birisi okul panosuna girip, insanların ağzına penis sokarak, milleti trollüyormuş.
And, uh, apparently, there's someone trolling the school message boards and putting penises in people's mouths.
İnsan kıllarından yapılmış bir soru işareti. Görünüşe göre Hindistan'daki ölü insanlardan toplanmış.
It is a question mark made of human hair, harvested, apparently, from dead people in India.
CEO yok ortada. Görünüşe göre Jack'in boş koltuğu benden daha iyi bir seçim.
Because, apparently, Jack's empty fucking chair is a better choice than I am.
Görüşüne bakılırsa onu çoktan yaşlı babasına vermiş. "İnek Takımı" nı da diski kurması için bu öğlen çağırmış.
Apparently, she's already given it to her elderly father and booked the Geek Squad to set it up for him this afternoon.
Görünüşe göre mümkün.
Apparently it can.
Görünüşe bakılırsa tam da milyonlar kaybederken karşılayamayacakları kocaman bir parti vermişler.
I mean, apparently in the midst of losing millions, they threw a huge party they couldn't afford.
Görünüşe göre sana bir özür borçluyum, kötü hissediyorum.
So apparently I owe you an apology, and I feel bad.
Yazım hatası sonucu "L" yazılmış ve görünüşe göre değiştirilemiyor. Google'da böyle dizinlenmiş. Bununla uğraşıyorum.
uh, with an "L," a typo that apparently couldn't be changed, and then Google indexed it, so I've been dealing with that.
Çünkü görünüşe göre bundan başka ağzından çıkan her şey bir yalan.
Because apparently everything else that comes out of your mouth is a lie.
Cabal mı yapmış?
Apparently not, considering all of the dead men were assets of the Cabal. The Cabal?