Ateşkes traduction Anglais
1,323 traduction parallèle
Şu anda, yaşamamızın tek nedeni bu geçici ateşkes.
Right now, the only reason we're alive is because of this standoff.
Nietzscheanlara göre bizimle olan ateşkes bu olasılığı kaldırıyor.
Unfortunately for the Nietzscheans, this little standoff of ours has blocked that option.
Ateşkes yapıyor muyuz?
Do we have a truce?
Ateşkes mi?
Truce?
Ateşkes yapabilir miyiz?
Look... Could we have a truce?
Hayır, ateşkes.
No, cease-fire.
Şimdi bana kulak veriyorsun, bu ateşkes sözleriyle.
Listen to me now With these words of truce
- Ateşkes.
- Truce. - You promise?
Crais, Scorpius'a ateşkes bayrağı altında buraya geldiğini, hepinizi teslim olmaya ikna edebileceğini söyledi.
Crais told Scorpius that if he came here under a flag of truce, he'd be able to convince you all to surrender.
Bir ateşkes yaptım, Crichton.
I called for a truce, Crichton.
Yıllar boyunca ikiniz birbirinize, ciddi derecede acı çektirdiniz, ama ateşkes yapmanın bir yolu olmalı.
I know that the two of you caused each other massive amounts of pain over the years, but there's gotta be a way to call a truce.
Saavdra ateşkes ilan etti.
Saavdra ordered a cease-fire.
ateşkes için geldim.
to put out the fire.
Ateşkes!
Cease fire!
Ateşkes, kahrolası!
Cease fire, goddamn it!
Ateşkes.
A truce.
Yaklaşan İspanyolca teknesi ateşkes bayrağı altında.
Spanish boat approaching under flag of truce.
Fakat Carlos, bu yalnızca bir ateşkes.
But Carlos, this is only a truce.
Şu anda iki tarafın da ateşkes yapması için uzlaşmaya çalışıyoruz.
At this very moment we're in negotiation to arrange a cease-fire.
Ateşkes istiyorum.
I request a truce.
Büyükbaba, ateşkes yapma.
Grandfather, don't accord a truce.
Tonio, biliyorsun ateşkes bugün bitiyor.
Tonio, you know the truce ends today.
Ateşkes yok! Kanın öcünü almaya git!
There's no truce, go avenge the blood!
Hegemon'un Kalbi'nin durumunu görüşürken yedi günlük ateşkes olmasını kabul ettiniz.
You both agreed to a seven-day cease-fire while we negotiate the status of the Hegemon's Heart.
Tamam ama sabrımın ve ateşkes anlaşmasının sonuna gelmek üzereyiz.
Fine! But my patience and our cease-fire are rapidly reaching an end.
Müttefiklrimizle sürekli bir ateşkes imzalamıştık güvenliğimiz garantiydi.
We lived under a permanent truce, and our allies guaranteed our safety.
Bu şey saldırıyla ateşkes arasında ileri geri sallanıyor
This thing flicks back and forth between the attack and the truce
Hayır, o şafak vakti orada uyanıyor, ve Veniklere ateşkes öneriyor
No, he dies when he gets up there near dawn, and sends back the cease-fire initiative to the Veniks
Bana böyle öğretildi her neyse... buna göre, Venik Ordusu komutanı General Grynes, bu savaşın gidişatına bizzat tanıklık etmiş ve sadece kadın ve çocukların kalmasını sağlamış, ve şu anda işte orada... diğer generalleri ateşkes önermeye ikna ediyor
So I was taught anyway... according to this, the leader of the Venik Horde, General Grynes, has just witnessed how this battle went... ascertained there are only women and children remaining, and is out there now... convincing the other generals to offer a cease-fire
Zaman çizgisini düzeltecek ve bize ateşkes getirecek
It'll set the timeline right, and get us a cease-fire
Size kendi ateşkes sağlama yolumu göstereceğim
I'll show you my way to get a cease-fire
Ama sen Sen ateşkes teklif etmek istiyorsun
But you... you want to offer a cease-fire
Size ateşkes teklif etmek istiyordu
He wanted to offer you a cease-fire
Biliyor musun, cihaz ateşkes götürdüğü sırada öldüğünü ve bunun ardından Venik'lerin barış teklifi yaptığını söylüyordu
You know, the device said that he died when he sent the cease-fire, and then the Veniks offered peace
Eğer burada asker olmazsa, ateşkes önereceklerdir
If there's no soldiers here, they'll offer a cease-fire
Ateşkes yapmazlar
they don't have cease-fires
Veya bir ateşkes yapılır.
Or we can come to some kind of truce.
Ateşkes ilan ettiler ve şimdi bir görüşme yapacaklar yeni bir düzen kurmak için.
They've declared a truce and now they're going to have a meeting to discuss the establishment of a new order.
Ateşkes zamanı.
It's time for détente.
"Siz de uygun görürseniz, beş saatlik bir ateşkes öneriyorum."
"If you match this, I propose a phased mutual stand down over five hours."
Size ateşkes teklif ediyorlar.
They are offering you a truce.
Bu blokta üç yıldan beri bir ateşkes var.
There's been a truce on this block for three years.
- Ateşkes.
- Peace.
Ateşkes.
Truce.
- Ateşkes.
- Truce.
Ateşkes emri Glenfada Park'ta son kez ateş edildikten sonra verildi.
The cease-fire was given after the last shots were fired in Glenfada Park.
- Bir ateşkes.
- A truce.
- Daha çok Meksika tarzı bir ateşkes.
- More like a Mexican stand-off.
Finliler Ruslarla bir ateşkes imzaladılar.
Finland's signed a truce with Russia.
Ne'Holland kraliyet güçlerine ateşkes emri veriyorum.
I command all royal forces on Ne'Holland to cease fire.
Özellikle de kraliyet güçlerine ateşkes emri vermeniz kısmı.
Especially the part where you order the royal forces to cease fire.