English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ A ] / Aynısından

Aynısından traduction Anglais

2,097 traduction parallèle
Geçen sefer aldığımın aynısından istiyorum.
I want the same stuff i got last time.
- Sende de aynısından var!
- You have the same bag?
Ben de aynısından alayım.
I'll have the same.
Aynısından Vandermaark'tada var değil mi?
Ah, the good mark, my most prized possession.
Bu doğu Seul plakası. Başkanlık sarayında kullanılanın aynısından.
They're government plates issued to the Blue House security.
Bende de aynısından var.
I got the same one.
Bana da aynısından sipariş vermen sorun olur mu?
Do you mind just ordering me one of those?
Bunun aynısından benim de vardı.
I had one just like it.
Aynısından Bruce Lee'de de vardı.
This is the one Bruce Lee had.
O ne alırsa aynısından istiyorum.
I'll have what he's having.
Limanda patlayan petrol kamyonunun aynısından bulun.
Get a similar petrol lorry like the one that was blown in harbour.
- Ona ne getiriyorsan bende aynısından alayım.
- You know, I'll have that same exact thing.
Dünkünün aynısından.
The same as yesterday.
Babamda da aynısından var, böylece birbirimizi bulabileceğiz.
Dad also has one, so we can find each other.
- Aynısından bende de var.
I've got the same one at home.
- Babamda da aynısından var.
My father was like that.
Aynısından.
Oh, um, same, please.
- Aynısından bana da, Sean.
- Give me the same, Sean.
Ben de aynısından alacağım.
I'll have the same.
Tarihi kaynaklar Orta Dünya'nın en hakir görülen iblislerine ilham vermekle kalmamış aynı zamanda başlıca kahramanlarından birine de hayat vermiştir ;
Historical sources inspired not only Middle Earth's most despised fiends but also one of its principal heroes :
Sadece para kazanmak açısından, bu işlerin aynı kalmasından daha iyi.
For just making money, it's better that things stay the same.
Bana, geçmişteki kötü anılarından bahsetti ki sen de bu kıza aynısını yapacaksın.
I was able to look past his flaws, Which is something you're going to need her to do.
Bir kaç cihazla birebir örtüşüyor. Hepsi aynı adam tarafından yapılmış.
It's an identical match for a number of devices all built by the same man.
Ve bu davranışımın aynısını ayın elemanı seçimlerinde çuvallarsan ofisin geri kalanından da görürsün.
And you can expect the same thing from everyone in this office if you don't nip this whole employee of the month situation in the bud.
Aynısından bende de var.
( imitates vibrating phone ) You know, that one I got.
ve daha sonra A.I.G. tarafından dağıtıldığı yer aynı zamanda birçok kişi tarafından.
And then it's handed out to AIG and many other people.
Ancak balık stoklarının azalmasından dolayı iki ebeveyn de sık sık aynı anda avlanmaya çıkarak yavrularını korumasız bırakıyorlar.
But declining fish stocks means... both parents are often away hunting at the same time, leaving their chicks unguarded.
Neşe içerisindeki yüzlerine bir bakın. Ama aynısının şehrin yetkilileri tarafından görmezden gelinen çingene çocukları için geçerli olduğunu söyleyemeyeceğim.
Looking at their joyous faces, I can't help thinking about the gypsy children and how this city's authorities are failing them.
Bu işe memleketi olan Avusturya'dan başladı. 1938'de Avusturya ilişikti, sonra Linz yakınlarındaki Mauthausen'de en berbat toplama kamplarından birinin açılışıyla Almanya gibi aynı terör devrimine teslim oldu.
In 1938, Austria was annexed and then submitted to the same reign of terror as Germany, with the opening of one of the most infamous concentration camps at Mauthausen near Linz.
Farklı metallerin alaşımından yapılı bu 1,300 yıllık sikke, sadece dayanıklı değil, aynı zamanda karmaşık Arapça yazı yazılabilecek kadar da şekil verilebilir halde.
Almost 740s. Yes. 'This 1,300-year-old coin, made of an alloy of different metals,'isn't just durable - it's also malleable enough'to be inscribed with intricate Arabic writing.'
Bu tür damıtmanın püf noktası, koku moleküllerini serbest bırakmak için ısı kullanırken aynı zamanda bu hassas maddelerin süreç içinde bozulmadığından emin olmaktır.
'The trick with this kind of distillation'is to use heat to release the scent molecules,'but at the same time making sure'that these delicate substances'aren't destroyed in the process.'
Meclisin etkisi, aynı anda himaye kazanmak için kıyasıya rekabete girişilirken ; imparatorluğun en iyi kafalarının fikirlerinin takasıyla para ve beyinlerin karışımından bir ortak zihin yaratmaktı.
The effect of the majlis was to create a heady mix of money and brains, with the best minds in the empire swapping ideas while simultaneously engaged in fierce competition for patronage.
Ve benim için aynı derecede heyecanlı olan şu ki Kopernik'i çok aşırı derecede etkilemiş olan müslüman astronomlardan.. biri tarafından yapılmış olması, İbn-i Şatır.
And equally exciting for me is the fact that it was made by one of the Islamic astronomers who had so heavily influenced Copernicus, Ibn Shatir.
ılginçtir ki ABD'nin bugünkü ortadoğudaki işgali de yine aynı aile tarafından başlatılmıştır :
It is interesting to note that the current occupation of the U.S in the middle east was reestablished by the same family :
Azteklerin büyük bir kısmını yok etmiş ve maden kaynaklarını yağmalamıştı aynı olay Cortes'in ikinci kuzeni Francisco Pizarro tarafından tekrarlandı Peru'daki ınka imparatorluğunu fetheden kişi de oydu
This again was the case through Cortes's second cousin, Francisco Pizarro who conquered the Incan empire in Peru.
Son geldiğimde aynı şirket tarafından yazılmış bir maaş çeki gördüm.
Last time I was here, I saw a pension check written from the same company.
Bugün uzayda gördüğümüz şimşek fırtınasının aynısı doğduğum gün de meydana gelmişti. USS Kelvin'e bir Romulan gemisinin saldırmasından kısa bir süre önce.
That same anomaly, a lightning storm in space that we saw today, also occurred on the day of my birth, before a Romulan ship attacked the U.S.S. Kelvin.
Diyelim ki, 10 farklı bölüm vardı her biri farklı zaman dilimine ait ama aynı kadro tarafından oynandı.
Let's say there were 10 sequences and each one's set in a different period but played by the same cast.
Aynı şekilde Corey'ninki ve dünyanın dört bir yanından kendilerine sıcak bir yuva bulamayan diğer insanlarınki de.
And in Corey's. And in anyone else's... who's looking for something or someone they can't find at home.
Fakat aynı zamanda şans var : bir kişi hayat boyunca güvenebileceğin - seni tanıyan biri : senin tanıdğından kendini daha iyi tanıyabilen - ve tüm hayat boyunca ayrıca hep senin yanında olan kişi :
But there's also the chance... that the one person you can count on for a lifetime - the one person who knows you... sometimes better than you know yourself ― is the same person who's been standing beside you all along.
Bunlar Sovyet İmparatorluğu'nun uzak diyarlarından gelme hepsi aynı ağa yakalanmış balıklar.
They are from far reaches of Soviet Empire, all caught up in same net.
Gene McClary GTX'in yani Global Transportation Systems'in genel müdürü. Aynı zamanda bana söylendiğine göre GTX'in ilk çalışanlarından biri :
Gene McClary is executive vice president of GTX, Global Transportation Systems, he is also, I am told, one of GTX's first employees.
Güneşten ve kimyasal yapısından dolayı rengi beyaza dönmüştü ve şekli de aynı uyuyan küçük kutup ayısı gibiydi.
And it had just - It had been bleached white... by, you know, the sun and the elements, and... and it was shaped exactly like a tiny sleeping polar bear.
Ana sınıfından beri birlikte 9 kere aynı sınıftaydık.
We've had nine classes together since kindergarten.
Ve kızının odasından gelen... aynı cızırtıyı o da duydu.
And hears thame same buzzing sound coming out of his daughter's room...
Martin Prinz'in aynı adlı romanından uyarlanmıştır.
Adapted from Martin Prinz's novel
- Çok güzel... evet. annemde de aynından var.
- It's beautiful... Yes, and my mom had this.
- 3 nesneyi yan yana dizin ve aynı sırada olduklarından emin olun.
Focuses on three properties and make sure you keep a straight line.
- Bende de var aynısından.
- I got one of those too.
Şimdi söyle, Marcellus bu 4 yıl önce Pontius Pilate tarafından, görevini ihmal ettiği için yurtdışına sürgüne gönderilen aynı Messala değil miydi?
Tell me, marcellus, Is this not the same octavius messala who, not 4 years ago, Was sent abroad in disgrace by pontius pilate
Isaac Singer'in mirasçısı olması ve dikiş makinalarından kazandığı şöhretin yanı sıra kendisi aynı zamanda petrol baronuydu.
Not only heir to Isaac Singer, of sewing machine fame, but also to an oil baron.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]