Açacağım traduction Anglais
2,734 traduction parallèle
Yamuk duran bir bıyık için gözümü dört açacağım.
I'll look for the crooked mustache.
Peki ben ışıkları nasıl kapatıp açacağım?
Oh, well, then how do I turn the lights on and off?
Aşağı bara inmeden önce valizimi açacağım.
I'm gonna unpack before going down to the bar.
Ne zaman çiçek açacağım? Ne zaman?
When is it going to bloom?
Kapıyı açacağım.
I'll open the gate.
Dikleksik bir sürüş oldu. Çünkü 3'de 9'da mı gidiyorum anlamadım. Kapıyı açacağım.
It was like dyslexic driving because I'm going 3rd, 9th?
Açacağım "Hello!" dergisiyle yapacağım röportajdan hemen sonra.
I'll open it, immediately after my interview with "Hello!" magazine.
Şu anda benden özür dilemelisin yoksa yarın sabah ilk iş olarak sana dava açacağım.
You need to apologize to me right now or I'm gonna file a lawsuit against you first thing in the morning.
Arkana ikinci bir delik açacağım.
And I'm gonna rip you a new asshole.
Sahip olduğun her kuruşu almak için açacağımız davada seni temsil edemezdik.
It would be impossible to represent you when we plan on suing you for every penny you've got.
Dalgaların üzerinde, Sinbat gibi yelken açacağım.
Sail a big ship like Sinbad straight over the waves.
Sahip olduğun her şeyi almak için sana dava açacağım.
I'm going to sue you for everything you've got.
O kapıyı sadece ben açacağım.
I am the only person to open that door.
Şuna bak. Aptal kuryeye dava açacağım.
I'm going to sue that stupid overnight carrier.
- Belediyeye dava açacağım.
I'll challenge the statute in court.
Del, hayvanda delik açacağım.
Del, I'm gonna pop some holes in here.
Ben en küçüğünüzüm, önce ben açacağım!
I'm the youngest, I get to open it first!
Şimdi suratında bir delik açacağım senin.
I'll poke a hole in your face
Kapıyı açacağım.
I'm opening the door.
Bu davayı açmak zorunda kalırsak yeniden açacağımız usulsüzlükler davaları.
They're other cases with improprieties that we'll be forced to cite if we have to file to reopen.
Konuyu nasıl açacağım?
How do I bring it up?
Açacağım.
I'll open it.
Gözümü dört açacağım.
I'll be sure to keep an eye out for him.
Konuyu ona nasıl açacağımı bilemedim.
I didn't know how to bring it up.
Ve mevzubahis salın inşası tamamlanır tamamlanmaz eve doğru yelken açacağım.
AND WHEN CONSTRUCTION OF THE AFOREMENTIONED RAFT IS COMPLETE, I SET SAIL FOR HOME.
Klasörü açacağım.
I'll open the folder.
Ben mi yolu açacağım?
You want me? to clear the way?
Öyleyse yolu açacağım.
So I'll make the way.
Birazdan açacağım, bakacağım ve bir kaçıyla görüşüp, bazılarını işe alacağım.
I just gotta open it, look at it, interview a bunch of guys, hire some of them.
Dava açacağım.
I'm gonna sue.
Onu nasıl açacağımı bilmiyorum.
I don't know how to open it.
Erkek arkadaşında güzel ufak kırmızı delikler açacağım Kate.
I'm gonna make a pretty red stains at your boyfriend, Kate.
Kartımla size sistemi açacağım.
I'll just swipe you in with my key card.
- Dava açacağım.
- I'm thinking about suing.
Gidip odamda açacağım.
I'm gonna go open it in my room.
Alarm sistemimin şifresi 9435ç Bodrum penceresinin camını açacağım.
Nine-four-three-five, it's the code to my alarm system. I unlatched the window in the basement.
Diğer kutuları açacağım.
To open more boxes.
Neal, nasıl açacağımı öğretiyordu da.
Uh... Neal's teaching me how to pick them.
İki kızımız için de vesayet davası açacağız.
We are going to get custody of both of our daughters.
Çiçekçi açacağını duydum da benim de katkım olsun dedim.
I heard you were opening a flower store, so I thought I'd pitch in.
- Konserve açacağını alacağım.
- I'll get the can opener.
- Farkındayım. Bu yüzden döndüğümde ikimiz için yeni bir sayfa açacağız.
I know, which is why when I get back, it's gonna be the start of a new chapter for us.
- Nefes alması için boşluk açacağız dediğimi duymadın mı?
- Are you deaf? - Did you not hear, I said breathing holes.
Muhtemelen hatırlamıyorsundur ama, ilk tanıştığımızda kendi stüdyonu açacağını söylemiştin.
You probably don't remember this, but when we first met you talked about opening your own studio.
Mektup açacağını sapladım ama yaşama tutundu, Charles.
I stabbed it with a letter opener, but it clung to life, Charles. No!
Dava açacağını duyduğuma sevindim.
I'm glad you're fighting the board. ♪
Şişe açacağı lazım.
And I need a bottle opener.
Gerçekten şişe açacağı lazım.
I really need a bottle opener.
Kesinlikle şişe açacağı lazım sana.
You definitely need a bottle opener.
Düğmemi açacağım ben...
I'm unbuttoning my pants...
Meditasyon yapacağız, çakralarımızı açacağız ruhsal ışığımızla temasa geçeceğiz.
We'll meditate, align our chakras, get in touch with our inner light.