Aşil traduction Anglais
3,593 traduction parallèle
Aşil tendonumu buralardan bir çocuk zedeledi.
I snapped my achilles posting up some local kid- -
Sen Aşil'sin orgazm da kaplumbağa.
You are Achilles and the tortoise is the orgasm.
Asil prenses Ginty Pofuduk'u!
The Royal Princess Ginty McFeatherfluffy!
Burayı dünyanın en asil ülkesi yapan ilkelere ne oldu?
Where are the principles that make this the noblest country in the world?
Bir atın kalbinden daha özgür ve asil bir şey yok.
There's nothing more noble and free than the heart of a horse.
Bana bu asil çocuk bu Joffrey hakkında gerçekleri anlatmanı istiyorum.
I want you to tell me the truth about this royal boy, this Joffrey.
Kız genç, güzel ve de asil.
She's young and she's beautiful and highborn.
Bu adamların hiçbiri asil bir kadınla olmamıştır.
None of these fellows have ever been with a noblewoman.
- Damarında asil kan akıyor.
- Your blood is noble.
Sizin o asil erkekliğinizi kıskandım.
Made out of envy of your own royal manhood.
Asil olduğunu biliyordum.
I knew you were highborn.
Asil lord içecek bir şey alır mı?
Will the noble lord take refreshment?
Kanın asil.
Your blood is noble.
Asil sorun gercek kimligimizi inkar etmemiz.
The denial of our true selves is the problem.
Asil Henry'nin ne yapacagini bilmiyoruz.
We don't know what Henry might do.
Korkma, asil ormanlı kardeşim.
Be not afraid, my noble jungle brother.
Okul yönetimi, spor salonunu o diğer asil sporlarla paylaşamayacağımızı söylüyor.
The school doesn't think we should... Share the gym with other more noble sports so...
Onların kötü ve günahkâr ruhları vardı. Ve sen safsın. Asil kalp sensin, biliyorum, görüyorum.
They were mean spirited sinners, and you are, you are pure... and noble of heart, I see that, I know that.
Asil bir görevden döndükten sonra vatanlarından ne minnet ne yardım gördüler.
They returned from noble service to a homeland which offered neither gratitude nor succour.
Bu sayede tüm dünya Beyinizin ne denli asil ve eli açık olduğunu görebilecek.
Now, all the world can see how magnanimous and generous is your lord,
Blythe için bir açıklama yaz... kenara çekilmek, yeni fikirler, vesaire vesaire, asil bir yazı olsun.
Write up a statement for Blythe. Stepping aside, fresh ideas, et cetera, et cetera. Make it dignified.
İnsanların bu denli asil ve cesur olabileceklerini sanmazdım.
I had no idea that humans were capable of such nobility and courage.
Ve gelmiş burada asil gibi davranıp yolsuzluklarla mücadele etmeye çalışıyorsun.
And here you are, trying to be noble and fight corruption.
Sanat galerisine geldim çünkü sana ondan çok daha asil biri olduğunu söylemek istedim.
I went to the art gallery because I wanted to tell you how noble I thought you were when he wasn't.
Bir asil kahraman.
A noble hero.
Sen asil değil misin?
You're not posh?
Beni ilk ziyaret etmeye başladığında,... gerçekten de asil ahmağın tekiydim.
When he first started visiting me, I actually was that curtseying fuckwit.
Yattığı o çıt kırıldım, asil ayaklar gerçek değil.
The whole posh totty thing - it's just an act.
Çıkıp maceralar yaşıyorum ve "Asil Lord Harry," için zamanında döndüğümden emin oluyorum.
I go off and have adventures and just make sure I'm back here in time for all the "Prithee Lord Harry" bullshit.
Asil bir adama benziyor.
Now, that is the face of a noble man.
Asil kalpli.
Noble hearted.
Böylesi asil bir hayvan!
Such a noble beast!
- Asil sen ne yapiyordun?
- What have you been doing?
Asil bir is Debs.
A noble job, Debs.
Asil senden, ihtiyaci olan sevgiyi hic göremedi.
You, she never got the love she needed from you.
Çok asil bir yer.
It's a very noble place.
Asil Claire.
Noble Claire.
Asil bir adamdı.
He was a noble man.
maaşlı bir iş gibi, talihsiz suratımı yemeklerde... asil Fae'lere gösterirdim.
a paid appointment, showing my unfortunate visage to Fae nobles... at dinner parties and tableau balls.
Bu kadınlar kendileriyle gurur duymalılar yapılabilecek en asil işi yapıyorlar. Çocukların cinselliği keşfetmesini sağlıyorlar.
These women should be really proud because, in a way, it's the most noble thing you can do- - is to help a boy find his sexuality.
Doğruluk Asası'na dokunan kişi Orman Perilerinin ve Odun Cinlerinin verdiği asil görevi devralacak ve doğruluk ve adalaet için dünyanın ve doğanın son gününe kadar savaşacak.
The one who touches the Staff of Righteousness shall take up the noble cause, accept the sacred mantle of Ruler of Forest Nymphs and Wood Sprites, and fight for truth and justice throughout the land to the end of their natural days.
Asil bir adam düşünün, katiller, köleler ve melezler için de
Imagine a man of noble birth among murderers, slaves and mestizos.
ispanyol bi asil, bize sadık olan birisi
A Spaniard loyal to our cause.
Ne asil bir çene.
You got a noble chin.
Senin çok sağlam ve çok asil bir çenen var.
You got a very sturdy, very noble chin.
Senin de çok asil göğüslerin var.
Well, you have very noble breasts.
İkinci olarak, sana cadı dediğimde, asil ve şerefli cadılık geleneğini onurlandırdığına dikkat çekmek istemiştim.
And second of all, when I called you a hag, I was bringing attention to the fact that you are honoring the noble and proud tradition of hagdom. Ha, ha, ha.
Ama içinizde asil bir yaratılış var.
But at heart you're of a noble nature
Hayatı çalındı, asil bir ölüm bile değil.
Robbed of life, even of a noble death.
90 yıl yaşadı bu dünyada. Asil bir aileden geldi, güzel bir hayat sürdü. Bir adamı sevdi, hayatını ise bir başkasına adadı.
"This woman spent 90 years on the Earth... of noble birth and of some advantage... devoting herself to one man, but loving another."
Bunu söylemen bile asil olmadığını gösteriyor.
The fact that you fucking said that shows you're not royalty.
asıl 37
asılın 21
asiler 20
asıl konu 16
asıl soru 52
asıl mesele 24
asıl soru şu 19
asıl sorun 24
asıl önemli olan 16
asılın 21
asiler 20
asıl konu 16
asıl soru 52
asıl mesele 24
asıl soru şu 19
asıl sorun 24
asıl önemli olan 16