Aşka traduction Anglais
1,976 traduction parallèle
Ben de aşka yenik düşmüştüm.
I was overwhelmed by love.
Aşka düşünce
When I smell the flower of love
Burda kimse Tanrı değil, hepimiz insanız ve insanoğlu aşka açtır.
Buddy nobody here is god, all of us are human and humans are hungry for love.
Kalbimde aşka açılan tüm kapıları kapatmıştım.
I had shut all my doors to love.
Ben yalnız aşka eğilirim
I only bow down to worship
Seni gördüğümde de aşka eğiliyorum
But I also come to a stop when I see you
Sen artık dualarım oldun.. Ben yalnız aşka eğilirim
You've become a blessing to me I only bow down to worship
Ben yanlız aşka eğilirim
I only bow down to worship
Seni gördüğümdede aşka eğiliyorum
But I also come to a stop when I see you
Artık ne aşka inanıyor ne de sevgiye.
She neither believes in love, nor in romance.
Bu yanlıştı. Aşka olan inancını kaybettirdi.
It was wrong that that I made you lose faith in love.
O bir aşk bohçası Bu aşka iyilikte bulundum
She was a bundle of love I bestow over that love
Mandy'nin biraz sert aşka ve özgür tarza ihtiyacı vardı.
Mandy just needed some tough love, freeley-style.
Aşka inancın...
Faith in love.
Aşka inancı olmayan insanlar için.
For people who don't have faith in love.
Kalbinde, Tanrı'ya, aşka, sanata olan inancı yeniden uyandı.
And his belief in God, and love, and art would be reawakened in his heart.
Gerçek aşka inanır mısın?
Do you believe in true love?
gerçek aşka inanıyor musun?
Do you believe in true love?
Aşka yeni kurallar kazandırdığımızı sanmıştım.
I thought we were creating new rules for love.
Sen aşka inanıyor musun?
You believe in love?
Aşka ihtiyacım yok.
That's not interesting at all.
En azından büyük bir aşka yenildiğimi söylersem, çok kötü görünmem.
At least if I say I lost to a great love, I don't look too bad.
Ama aslında aşka yenilmişim.
But... I actually lost to love.
Beyazlar, Auschwitz öyküsü anlatacağı zaman bile çaresizce aşka kapılan bir çifti aşk şarkıları söyleyerek dans ederken gösterir.
Would the white man make a story about Auschwitz, where the inmate falls in love with the guard and they go off singing love songs with dancing swastikas?
Evet, Marshall gerçek aşka inandığı ve sekreterler onu zorla Oprah'ın Kitap Kulübü'ne * üye ettikleri diye The Notebook'u * yeni okuyup bitirmiş biri olduğu için koca bir kız çocuğu.
Marshall's a big girl because he believes in true love and just finished reading The Notebook because the secretaries bullied him into joing Oprah's Book Club.
- Aşka bağlı
- Depends on love
Melek bizi aşka inandırdı
Angel helped us believe in love
- Aşka teslim ol
- Give in to love
Özgürlüğe,... aşka ihtiyacım var.
i need freedom. i need love.
Aşka doğru değil, Hüsrev'le benim üstümde aynı güneşin parladığı yere gideceğiz.
Not straight towards love, but to its neighbourhood where the same sun would shine on both Khosrow and me.
Bu aşka bir kurban kafi gelmez.
This love is not satisfied with one victim only.
Şimdi neden aşka boyun eğiyor?
Why is he submitting to love now?
Karşılığını bulamadığı bir aşka düştü.
She was in love, a love that was never returned.
İlk görüşte aşka inanır mısın?
Heard of "love at first sight"?
Bırak o günden bana sadece aşka dair anılar kalsın.
Let that day only give me loving memories
Bırak o günden bana sadece aşka dair anılar kalsın.
Let that day only leave me loving memories
~ Arkadaşlığımız derin bir sevgiye, aşka dönüştü. ~
Being close's transformed it into one deep love.
~ Arkadaşlığımız derin bir sevgiye aşka dönüştü. ~
Being close's transformed it into one deep love.
Hayır, bizim işte aşka yer yoktur.
No, not in my line of work.
Sanata ve aşka.
To art and love.
Aşka inanıyorum, elimizdeki tek şey bu.
I believe in love. That is all we have.
Aşka inanıyorum.
I believe in love.
- Önemi yok! Beni aşka taşıyan merdivenleri tırmanıyorum.
I'll continue to climb the ladder to love!
Annemiz aşka boyun eğdi.
Our mother succumbed to love.
"Aşka düşmenin bedelini ağır ödedim."
"I paid a heavy price for falling in love."
Ben aşka karşı değilim, kendi değerlerimin güçlü bir çiçeğiyim!
I am not against love, I am a strong follower of my values!
Ama sen aşka inanmıyorsun!
But you don't believe in love!
Bu dünyada aşka inanılsın veya inanılmasın.
Whether anyone in the world believes in love or not.
Hepimizin aşka ihtiyacı var.
We all need love.
Fakat konu aşka gelince birbirinden bu kadar farklı iki bakış açısını bulmak neredeyse imkânsızdı.
Yet when it came to the subject of love, it would be hard to find two more dissimilar viewpoints.
Yaşam ve aşka dair sorular ve düşünceler.
Thoughts and questions about life and love.