English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ A ] / Aşkin

Aşkin traduction Anglais

583 traduction parallèle
BİR AŞKIN GÜNCESİ
STORY OF A LOVE AFFAIR
AŞKIN NİGHTİNGALE'İ!
NIGHTINGALE OF LOVE!
Eğer konuşmaya devam edersen beynine bir balta yiyeceksin.
You'll get a tomahawk in your brains if you keep askin'for it.
Seni bekledim ve sordum.. kimse görmemiş..
I been watchin'and askin and nobody's seen ya.
İyilik falan istemiyom.
I'm not askin'any favors.
İnsanlar bana bu soruyu hep sorarlar.
Folks is always askin'me that.
İnsanlar bana bu soruyu hep sorarlar...
Folks is always askin'me...
- Canım sordum işte.
I'm just askin
Sordum o kadar.
- I was just askin.
İyi ama fazla soruyorsun, bıktım artık.
Well, you're askin too much - I'm gettin sick of it.
- Bunu kim soruyor?
- And who'd be askin'?
250 dolar tazminat istiyorsun.
You're askin'$ 250 damages.
Elbiseleri çıkartmanı istemiyorum.
'Cause I'm not askin'for those pants.
Bu askin yarattigi bir mucize.
Brought about by what is know as "the miracle of love".
Sürekli gündeme getiriyordu.
Rosie kept askin'me about it.
Yeterli bir süre sonunda, evlenme niyetiyle sizinle arkadaşlık etmek istiyorum, Katherine Nolan.
I'm askin'to keep company with you, Katherine Nolan, with the object of a weddin when a decent time has elapsed.
- Son zamanlarda bunu çok istedin.
- You been askin'for it lately. - Hey!
Şimdi de soruları ben soruyorum, sen cevaplıyorsun.
Now I'm askin', you're answering.
Hayır öğleden sonraki ikinci bomba tam da postanenin yanına düştü. Tam da bunlar sıraya kondu mu diye sorarken.
No, that second doodlebug this afternoon dropped right behind the post office... just as I was askin if these were sorted out.
Gün boyu seni sorup durdum.
All day long I've been askin'for you.
İçeriye davet edeceğim.
I'm askin'him in.
Hiç kimse bunu kabul etmek istemedi.
I'm not askin'any woman to take that.
Yine de bütün o soruları ne amaçla soruyor?
What's he askin'all the questions for anyway?
O sadece sorun çıkarmak istiyordu gibi.
Looks like she was just askin'for trouble.
- Kimsenin benim için mücadele etmesini istemiyorum.
I'm not askin'anybody to do my fightin'for me.
Sadece soruyorum, Johnny.
I'm just askin', Johnny.
sana rica ediyorum, Ben.
I'm askin'you, Ben.
Şimdi sormak için biraz geç kaldın, baba.
So it's... it's just a little late for askin'now, Pa.
Senden rica etmiyorum, sana söylüyorum.
I'm not askin'you. I'm tellin'you.
Damsız mısın yoksa bir kızla mı geldin diye sordum.
I was askin'you if you was here stag or with a girl.
Sormak istediğim de bu zaten.
That's why I'm askin'you!
Senden tavsiye istiyor.
He's askin'advice.
Bu paranın bir kısmı da soru sormaman için.
Part of it's for not askin'questions.
- Ölmek mi istiyorsun?
- You askin'to get killed?
Ne bekliyorsun? Geliyorum, bir bira içiyorum. Sonra yaşlı bir karı aptal sorularla beni sıkıştırıyor.
I have a little beer, first thing you know... some old broad's askin'me a stupid question.
Çünkü bunu sordum.
'Cause you know what I've been doin'? I've been askin'people about it.
Alan seni merak ediyor.
Alan's been askin about you.
Taklitmi yoksa doğalmı, olduğunu soracaktım.
I was just askin', is it put-on or natural?
Hiç bir adama soru sorarak onu daha iyi tanıyabildiniz mi?
Did you ever get to know a man better by askin'him questions?
Sonra da oturtup benden kendisini ikinci balayına... davet etmemi isteyen bir aşk mektubu yazdırdım.
Then I made her sit down and write me a love note... askin'me to invite her on a second honeymoon.
Öyle mi? Bir tanesi bana yeter.
Yeah, well, I was just askin'for one.
Kusura bakma ama bu yaşlı adam kim?
Hey, pardon me for askin', but who's that little old man?
Bedava iyilik istemem, ama o bana pislik gibi davranıyo.
Not askin'any favor, and he treats me as if I was dirt.
Tom Fitch adında bir adamı mı arıyordun?
You been askin'around for a man by the name of Tom Fitch?
Senden imzalamanı rica ediyorum, lütfen!
I'm askin'you to sign it. Please.
Dedim ki kendi kendime, "Oğlum Ralph, bu aranıyor arabadan çıktığımızda, tek yapman gereken arkadan sessizce yanaşıp, kafasına vurman ve sonra da çalılıkların arasından fırlayan birinin saldırdığını bildirmen."
I said to myself "Man, he's askin'for it." I said "Now, Ralph, all you gotta do when we get out... is just sneak up behind him and just... tap him." "And then just claim that somebody jumped us from the bushes."
Ama nereden gelidiğini sormayacağım.
But where it comes from, I wouldn't be askin'.
Şerif, eğer buraya silahlarım olmadan elimi kolumu sallayarak öylece gelseydim, posterlerim yüzünden, daha sizin ofise giremeden delik deşik olurdum.
Well Marshal, if I'd just come in here... Without my guns or nothing,... the picture I get is me askin'you for amnesty... While I'm all full of holes.
Kasabada millete bir sürü soru sorduğunuzu duydum, Bayım.
Hear you been askin'a lot of questions around town, Mister.
10 dolarlık saate ne istiyorsun?
What are you askin for the ten-dollar watch?
- İstiyorum.
- Well, I'm askin'.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]