English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Balonlar

Balonlar traduction Anglais

807 traduction parallèle
Sal şu balonları!
Let those balloons go.
Balonlar.
Balloonies.
Balonlar.
Balloons.
Güzel balonlar!
Beautiful balloons!
Tokyo üstündeki uçaksavar baraj balonlarının konumlarında bir değişiklik oldu.
There's just been a change in the disposition of the barrage balloons over Tokyo.
Düşünsene, Tokyo körfezindeki bir denizaltıda bir avuç adam ter içindeyken bizim gibi adamlar da gece sinsice yanaşıp balonlar hakkında telsiz konuşmaları yapıyorlar.
Just think, a bunch of guys sweating all day in a sub down under Tokyo bay, guys just like us sneaking up at night to radio balloon positions.
Uçaksavar balonlarının da günışığında bizi göreceğini unutma.
Don't forget about the barrage balloons in daylight too.
Büyük büyük balonlar var.
Big, big, big balloons here.
- Balonlar rahatsız ediyor mu?
- Do the balloons bother you?
Balonları ver de şuraya bağlayayım.
Give me the balloons so I'll tie them here
Kırmızı balonları seven tatlı ve küçük bir kızdı.
She was a pretty little girl who loved red balloons.
Bu balonları al ve "koş" dediğim zaman hızla koş ve balonları elinden bırakma.
Here, hold these balloons high in the air, and when I say "run", run as fast as you can and don't let the balloons go.
Hızla koşup balonları bırakmayacağım.
Run as fast as I can and don't let the balloons go.
Balonların var.
You've got balloons.
Balonlar Fransa'da modaydı.
Balloons were the rage of France.
Konfederasyon hapishanesinde tutukluyduk. Gözlem balonlarından biriyle kaçtık.
We were held in a Confederate prison and escaped in one of their observation balloons.
Balonları vurun beyler!
People of Lugo, try for the balloons, it's easy.
Yalanlar ise içi sıcak havayla dolu balonlar gibidir.
Lies, well, they're just balloons full of hot air.
Balonlar, borazanlar ve flamalar.
Balloons and streamers.
- Balonlarınızı alın!
- Get your balloons!
Balonlarım var!
Nice balloons.
Bu balonları satmak için ruhsatın var mı?
Do you have a licence to sell these balloons?
Balonları bulup güzelce yakacaksın.
You'll find balloons burn beautifully.
Ve sarı balonlar
And yellow balloons
Balonlar çok değil mi?
So many balloons?
- Bütün balonlarınızı almak istiyorum.
- I'd like to buy all your balloons.
Balonlar!
The balloons!
Balonlar, çabuk!
The balloons, quick!
Nefis renkli balonlar.
All the lovely colours.
Hatırladığım kadar Birlik ordu gözlem balonları 200 metre yüksekteydi.
Yes, if I recall, your Union army observation balloons were tendered 600 or so feet high.
- Geri gelin balonlar!
- Wave! Come back, balloons!
Balonları bir kere salarsanız, uzaklaşıp giderler. Belki.
Once them balloons get loose, they're away.
Balonları istiyor musunuz?
You want the balloons?
Balonlar!
Balloons!
Balonlar.
Balloons for you.
Batılıların balonlarına benziyor.
It looks like a western balloon.
- Bedava balonlar.
- Free balloons.
- Bedava balonlar!
- Free balloons!
Nüktedan kişiler, İngiltere'yi batmaktan yalnızca baraj balonlarının kurtarabileceğini söylüyordu [7].
Some wit claimed that only the barrage balloons floating overhead kept Britain from sinking.
Klozet kapağı örtüsü ve paspas takımı anlatılan balonların resimleriyle süslü.
There are matching toilet-seat covers and courtesy mats with illustrations of many of the balloons mentioned.
"Hey, balonlar," diye bağırıyorsun.
"Hey, balloons," when there are none about.
Balonlar çocuklar içindir.
Balloons is for kiddy-winkies.
Balonlar.
The balloons.
- O balonları getirirdi... ve siz gündelik şeylerden konuşurdunuz.
- He brought the balloons... and you spoke of things in general.
Entel kesim için koyacağımız konuşma balonları için boşluk bırakmalısın.
You've got to leave space for the captions for the intellectual part, so we'll have that too.
Mesela bir keresinde balonları suyla doldurmuş ve pencereden fırlatmıştık.
It just happens I brought lunch with me. It's a pickup lunch. Pick up anything you want.
Bir erkeğin, bir kadının balonlarını kıskanması kadar bile geçerliliği yok.
It has no more validity than if a man envied a woman's balloons.
- Balonları mı kastediyorsunuz?
- You mean the balloons?
Sıcak hava balonları havadan daha hafiftir, ama yer çekimine dayanamazlar.
Hot-air balloons are lighter than air, but not lighter than gravity.
Bazen kız arkadaşlarına tüm balonları alıyorlar.
Sometimes they get a bunch of balloons for their girls.
Balonları vurun beyler!
You get one shot for 10 lire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]