English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Bandits

Bandits traduction Anglais

1,526 traduction parallèle
Haydutlar gelmeden gidin.
The bandits have left, you'd better be on your way too.
Haydutlar yine geldi!
The bandits are here!
- Haydutlar!
- Bandits.
- Korkma, haydutlar kaçtı.
Miss, you needn't worry. The bandits are all gone.
Sevgili köylülerim, haydutlar geçim kaynalarımızı tehdit ediyorlar.
My fellow villagers, the bandits are now threatening our livelihood.
Bu haydutları cezanlandırmalıyız.
We have to punish those despicable bandits.
Haydutlar geliyor.
The bandits are here.
- Haydutlar nerede?
Where are the bandits?
Haydutlar seninle birlikte oldu mu?
Did the bandits have their way with you?
Haydutlar Wing Chun'u yakalamak için beni yem olarak kullandılar.
The bandits were only using me as bait to lure Wing Chun out.
Bir arkadaşım bir kaç ay önce bir kaç tane haydut öldürdü.
A friend of mine killed some bandits a few months back.
Şu haydutlar buraya ne zaman gelecekler?
When will those bandits get here?
Ama haydutların ne zaman geleceği bilinmezdi.
But bandits are harder to predict.
Hong Qi'nin gelişinden hemen sonra haydutlar geri döndü.
Soon after Hong Qi arrived, the bandits returned.
Ya mağlup olur da haydutlara, onları sizin tuttuğunuzu söylerlerse?
What if he takes a beating and tells the bandits you hired him?
İki gün önce haydutlarla dövüşmüştü.
Two days ago he fought the bandits.
Haydutlarla dövüşürken bir kişiye çok dikkat et. Solak bir adam.
When you fight the bandits, look out for one person, the left-handed swordsman.
Şu kadarını söyleyeyim, duş tecavüzcüleri çetesiyle artık işim kalmadı. Şu kadarını söyleyeyim, o domuz gardiyanlar.. ... ayak bileklerimden kan alamıyor artık
Suffice to say that I'm finished with the asshole bandits of shower-room rape, and suffice to say that those swine guards won't draw blood from my ankles again.
"Lezbiyen Haydutlar", birazdan Geraldo'da.
"Lesbian Bandits" next on Geraldo.
Haydutlar, saat 2 yönünde.
Bandits, two o'clock.
Bu Komunist haydutların işidir.
This is the work of communist bandits.
Haydutlar, boynuzlanmış kocalar, fahişeler. Bunlar cesaretle ya da korkarak yapılan gerekli şeyler.
Bandits, cuckolds, whores... they are courageous, cowards, a necessity.
Sizi aşağılıklar, hırsızlar, pislikler, haydutlar, alçaklar fahişeler, dilenciler, sürtükler, kaltaklar! Hangi cehennemdesiniz?
Motherfuckers, thieves, assholes, bandits, sluts... bastards, beggars... whores, hustlers!
Hem hırsızsınız hem eşkıya!
Thieves and bandits!
Haydutlar, aslanlar, linç gurupları, yaşlı kalbimi çalıştıracak herhangi bir şey.
Bandits, lions, lynch mobs..., anything to get the old heart started.
Sesten anlaşıldığı gibi haydutlar döndü.
Oh, sounds like those bandits have returned.
sizi haydutlar!
You bandits!
Bütün ülkede haydutlar ve Almanlar var. Kimbilir daha neler var.
The whole country's crawling with bandits and Germans and God knows what.
Jandarma, subay, birde eskiden eşkıyalar.
The gendarme, army officers, and once... The bandits.
Sen ekşıya tanır mısın?
You know any bandits?
Ağanın adamı olan eşkıyalarla savaştı o zaman.
He fought the clan chief's bandits at that time.
Kaldı mı artık dağlarda eşkıya emmi?
No bandits left on the mountains, uncle.
Eşkıya artık şehirde.
Now, all the bandits are down in the city.
[KISIK SESLE] Eşkıyalar ölünce hâlâ yıldız, olur?
Do bandits still turn into stars when they die?
Geliyorum eşkıyalar!
I am coming, bandits!
Hey, ihtiyar eşkiyalar!
Hey, old bandits!
Hepsi eşkiya onların.
They are bandits.
Haydutları, davar hırsızlarını... Teksaslı zenci düşmanı çiftçileri, Kiowaları, Komançileri takip ettiler.
They chased after bandits rustlers, Texas rednecks, Kiowas, Comanches....
lKendi yetiştirdiği eşkıyalar, değil mi?
They're bandits he trained, aren't they?
Onların simgesi, şimdi olduğu gibi, kanun dışı, sürülmüş, kaçak.
Like their emblem, like players today... outlaws, bandits.
Cortese ve eşkıyaları bu köyü yok etmek üzereyken, kim onları durdurdu?
When Cortese and his bandits were about to obliterate this village...
Soichi, haydutlarla savaşmaları için insanları örgütlüyor.
Soichi is trying to organize the people to fight the bandits.
Dört düşman daha 090'dan yaklaşıyor.
Four more bandits bearing 090.
Nasılsınız haydut çetesi!
How do you do, bandits!
Altı yönünde düşman göründü.
Bandits at six o'clock.
Ne oldu, soyguncuları yakaladınız mı?
Did you catch the bandits?
Haydutlar tarafından kaçırıldım.
I've been kidnapped by bandits.
Daha bir ay öncesinde haydutların elinde ölmemiz an meselesiydi.
Only a month ago, we were certain of death at the hands of bandits.
Sen bizi prosciutto hırsızı falan mı sandın?
What do we look like? Fucking prosciutto bandits?
Haydut değiliz.
We're not bandits.
- Haydutlar arkamızda.
- Bandits on our tail!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]