Bazı traduction Anglais
97,934 traduction parallèle
Ayrıca bazı insanlar bu şekilde sevilmek için her şeylerini verirler.
And, uh... I mean, some people would give anything to be loved like that.
Hayır, ama Interpol'e göre aynı yöntemle işlenen bazı bölgesel cinayetlerle ilgili olarak aranıyormuş.
No, but, according to Interpol, the not-so-good doctor was considered a person of interest for a few regional homicide investigations with the same modus operandi.
Sanki varmış gibi Orada bazı hasta insanlar var.
Looks like we got some sick people there.
Bazı testler yapmak istiyorum.
I'd like to run some tests.
Bazılarının aksine.
Not like some others.
Doktor Rathenau. Bazılarımız delice de olsa hâlâ bilim insanlarının dünyanın gizemlerini çözmesi gerektiğini düşünüyor onu yok etmenin yeni yollarını bulması gerektiğini değil.
Doctor Rathenau, some of us still indulge in the wild notion that scientists are meant to unravel the mysteries of the world, not find new ways to destroy it.
Bazı cevaplar alana kadar olmaz.
Not until I get some answers.
Bazıları o kadar küçük değil.
Some not so small.
O yüzden bazı bilim insanları senden nefret ederken dünyanın geri kalanı sana tamamen âşık oldu.
That's why certain scientists loathe you, while the rest of the world has fallen hopelessly in love.
Sana sormadan yarın söylemen için bazı şeyler yazdım.
I took the liberty of writing some remarks for you for tomorrow.
Nobel'i yine ona vermemek... Bazıları ahmak gibi görünmeye başladığımızı söyleyebilir.
To deny him the Nobel again... well, some might say we are beginning to look like fools.
Bazıları kendimizi farklı tanımlamamızı tehlikeli buluyor.
Some people think it is dangerous, defining ourselves as different. Blend in, they say.
Bay Geist, bazı sosyalist fikirlere derin sempati duysam da... – Ne gibi?
Well, Mr. Geist, despite my deepest sympathy for certain socialist ideals... Such as?
- Bazı şeyler hiç sıkılaşmaz.
- Some things are never getting tighter.
Halen bazı oldukça ağır dengeleyiciler kullanıyor.
She's currently on some pretty heavy mood stabilizers.
Jaquan'nın kontratı feshedildi, çünkü görüşmelerden önce bazı belirtilere rastlandı
Jaquan's contract was voided because he'd already experienced symptoms that he didn't disclose during negotiations.
Sizi kabul edersek... Yapmanız istenecek bazı şeyleri tatsız bulabilirsiniz.
If we do take you on, well... let's just say you might be asked to do things that you find, uh... unsavory.
Bazı hesaplamalarda bize yardım edebilmenizi umuyorduk.
We were hoping you could help us with some calculations.
Bazıları bu bombanın atmosferi ateşe verebilecek bir zincirleme tepkime başlatabileceğini söylüyor.
This bomb... some say it could start a chain reaction that would ignite the atmosphere itself.
Olay şu ki bazıları sonuna kadar gittikten sonra kafes heveslerini kaybediyorlar.
The thing is, some guys lose their taste for the cage after they take it all the way.
Yönetim kurulu üyelerinden birisi Elena'nın da aralarında olduğu... Arcadia'daki bazı eskortların personel dosyalarını istedi.
I got a request from one of the board members for personnel files of several of the companions at Arcadia,
Sizin arzu ve ihtiyaçlarınıza uygun Arcadia deneyiminizi belirlemek için bazı temel sorularla başlayacağız.
We'll start with some basic questions to tailor the Arcadia experience to your needs and desires.
Bazı hatıralar...
Some memories...
Bazı sorunların var kanka.
You got issues, dude.
Josh, babasının intiharıyla ilgili bazı şeyler sormak istiyor.
Josh has some questions about his father's suicide.
Cemaatin bazı üyeleri.
Um, some of the other members.
Adamın cemaatindeki bazı üyeler bizim elemanlarımız.
Certain members in his congregation are in our employ.
Bazı enayiler fazlasını bile verebilir.
Some suckers, a lot more.
İşçi Bayramı için yapılacak bazı işleri varmış.
He has, like, some work thing over Labor Day, so...
Hiç değilse bazı yönlerden insanların düşündüğünden farklıyız.
What I'm saying is... we're all different than what people think, in some ways.
Ben şuna inanırım Louis, evrendeki her şeyin birbirine bağlandığı bazı zamanlar vardır.
See, Louis, I'm a believer that there are times when things are related in the universe.
Bazı insanlar jestlerin önemini bilir.
Some people understand the importance of gestures.
Harry... bu ücretlerin bazıları bana pek de tutarlı gelmedi.
Harry... it seems to me that some of this pricing just isn't accurate.
Yanında bazı ilginç şeyler de taşıyormuş.
He had some interesting stuff with him.
O'Bannon'ın yanında kardeşine ait bazı eşyalar da varmış.
O'Bannon had some of your brother's things.
Elimde sana devretmek istediğim bazı projeler var.
Now, I got some projects I wanna move off my desk and onto yours.
- Bazı dökümler.
These, um, transcripts.
Bazı mahkeme dökümleri.
These trial transcripts.
Bazılarına göre Roy Gilbert tehlikeli bir düşman.
Some people would say Roy Gilbert is a dangerous enemy.
Bazılarımız, Dr. Oppenheimer gibi seninkiyle karşılaşarak zihinlerini bileyen meslektaşların.
Some of us like Dr. Oppenheimer are colleagues who sharpen our minds, coming up against yours.
Bazılarımız da bir baba sabrı ve özverisiyle muamele gösterdiğin eski öğrencilerin.
Others are former students whom you've treated with the patience and selflessness of a father.
En azından önerdiğiniz bazı değişiklikleri yapmışlar.
Well at least they implemented some of the changes you proposed.
Bazı şeyleri çözmem gerekiyor, senden ayrı, ailenden ayrı.
Well, I-I need to figure some things out, separate from you, separate from the family.
Kocam ve ben, ilgilenmek zorunda olduğumuz birçok şey var, fakat, bazen bazı şeylerle kendiniz ilgilenmek zorundasınız.
My husband and me, we have all kinds of things we have to deal with, but, uh, sometimes you just have to deal with things.
Bu işi ihtimal bazında yapacağım.
I'd be willing to do the work on a contingency basis.
Demek istediğim, sömürülmeleri esnasında bile, kurbanların birçoğu için, bazı sahte kurtuluş duyguları varmış gibi görünür.
I mean, even while being exploited, for a lot of the victims, it's like they have some false sense of liberation.
Bu davadaki tanıklardan bazıları emniyet mensubu olabilir.
Some of the witnesses in this case may be law enforcement officers.
Az önce Bay Marx'ın açılış konuşmasını dinlediniz ve her ne kadar bazı farazi, kanıtlanmamış gerçeklere değindiyse de konuşmasını genel olarak sempati kavramı üzerine oturttu.
You just listened to Mr. Marx's opening statement and though he mentioned some supposed and unproven facts, most of his speech was really about sympathy.
Çünkü bazı şeyler görüyorum.
'Cause I see shit. I do.
Bazı zamanlar onlardan nefret ediyorum.
Sometimes... I hate them.
Bazı sorunlarım vardı.
I had some issues.