Ben verdim traduction Anglais
5,488 traduction parallèle
- Bir dakika. Adamın cesedine ulaşmanızı sağlayan bilgiyi ben verdim.
I'm the one who volunteered the very information that led you to the man's body.
Sahip olduğu benliği ve varlığı ona ben verdim.
Everything that he has, everything he is, is because I made him.
Bitiş tarihini ona ben verdim.
I gave her that deadline.
- Sana karını ben verdim.
- I gave you your wife.
Hayır, ben verdim.
No. I gave him access.
Ben de sana kek verdim.
And I gave you cake.
Ben de destek olarak kendimi şişeye verdim.
So I turned to the bottle for support.
Öldüğünde tüm bunları bana bıraktı. Ben de onun benim için yaptıklarını başkaları için yapmaya karar verdim insanların kendilerini özgür hissedecekleri bir yer.
When he died, he left me all this, so I decided to do for others what he did for me - - help people find a place to be free.
Nakde ihtiyacı vardı, ben ona para verdim.
Needed some cash, so I obliged.
Ben bir süre evde kalıp bebeğimle vakit geçirmeye karar verdim ve...
I've decided I want to stay home for a little while, spend some time with the baby and...
- Ben kararımı verdim.
I've made up my mind.
Bundan bir ders çıkarttın ve ben de bir engelli insana iş verdim.
But you learned a lesson and I gave a differently-abled person a job. Oh, no.
Ben de kararımı verdim.
So I made the decision.
Sana hayatımı verdim ben.
I have given my life for you.
Ben ona hayatımı verdim.
I gave her my life.
Ben de kendimi verdim.
So I gave him me.
Harikalar Diyarı'na kıyamet geldi, ve ben bunun olmasına izin verdim.
Wonderland is doomed, and I let that happen.
Burada bulunmamın tek sebebi 25 dakika sonra Pottercon etkinliğine katılacak olmam. Yerli Potter hayranlarına ben ve Rupert Grint pottering yaparken çekilen bir resimle döneceğime söz verdim.
The only reason why I'm here is because I have a Pottercon event in 25 minutes from now, and I promised my local potterheads that I'd be returning with a picture of myself and Rupert Grint possibly pottering.
Ve ben de bu yerde ölmemeye karar verdim.
And I have decided not to die on this hill.
Devlet bana kendi kendime karar verecek yaşta olduğumu söylüyor ve ben de kararımı verdim.
The state says I'm old enough to decide for myself, and I've decided.
- Ben de verdim o zaman.
- Well, then so have I.
Ben imanıma MIT'den aldığım bilimle yön verdim ve burada gördüğüm şey...
You see, I steered my faith through science at MIT, and what I see here...
Senin inanmaya ihtiyacın vardı, sevgili Ichabod... ve ben de sana bunu verdim, her ikinize de... yeniden bir araya gelme arzusu.
You needed faith, my dear Ichabod, and I gave it to you, both of you... in your desire to be reunited.
Rae, Sosyoloji dersi alıyor, ben de ona geçen seneki ders notlarımı verdim, değil mi, Rae?
Rae's doing sociology, so I lent her my coursework from last year, right, Rae?
Ben sadece salata siparişi verdim.
I ordered a side salad.
Ben ondan 20 dolar çaldı Sana geri verdim önce.
I stole 20 bucks from it before I gave it back to you.
Ben de ona, Kieran'ın büyüsünü bozabileceğim umudunu verdim ama umut falan yok.
So I gave her hope that I would lift Kieran's hex, but there is no hope.
Ben de bir karar verdim ve gittim.
So I made an executive decision-
Ve ben şeytanın gözlerinin içine baktı Ve ben ona ruhumu verdim.
And I looked into the eyes of the devil and I gave him my soul.
Ben ona oy verdim.
I voted for him.
Bu sabah balık avlamak için sahildeydik... ve oltaya hiçbir şey vurmadı, bu yüzden ben de oğlum Jon'un sudaki kutuyu hedef alıp, pratik yapmasına izin verdim.
we were fishing off the beach this morning, and nothing was biting, so, uh... I let my son Jon use it to... take target practice on the chum can in the water.
Ben de bırakmaya karar verdim.
So I decided to stop.
Ben Jess'i gözleyeceğim. Bu partinin sürprizini kaçıracak bir şey görmeyeceğinden emin olacağım. Bu partiye duygusal, fiziksel ve parasal yönden her şeyimi verdim.
I'm gonna be on Jess watch, make sure she doesn't see anything... that will ruin the surprise of this party that has taken everything from me... emotionally and physically and financially.
Ben de dadılık yaptım ve ebeveynler gittiğinde her türden partiyi verdim.
I used to babysit, and I had all kinds of parties when the parents would leave.
Ben de birazcık kapıverdim. Ya o olacaktı ya da sarımsaklı zeytin.
It was either that or garlic olives.
Ben de ipleri kendi elime almaya karar verdim.
And so I took matters into my own hands.
Buna yapmaya ben karar verdim, Grayson değil.
Okay, I made the decision to do this, not Grayson.
Az önce Bay Müziğe bir konuda bilgi mi verdim ben?
Wait, did I just school Mr. Music on something?
Ben Tia'ya oy verdim.
I voted for Tia.
Ben verdim.
I did.
Ben senin bu hikayedeki gözetmeninim ve henüz hazır olmadığına karar verdim böyle bir sorumluluk için.
I'm your supervisor on this story and I decided that you're not ready for this level of responsibility.
Dr. Masters yardım etmeyi denedi ama ben buna değmeyeceğine karar verdim.
Dr Masters tried to help me with it, but I, uh... I decided it wasn't worth it.
Ben de sana verdim Bhaiyaji.
I too have given back to you Bhaiyaji.
Ben ifademi zaten şerife verdim.
I already gave my statement to the sheriffs.
Ben gidiyordum ve buraya elveda demek için geldim ama savaşmaya karar verdim.
I was, um... I was leaving, and I came here to say good-bye, but, uh I decided to fight.
Dinle, onu ben öldürmedim, sadece cesedini domuzlara verdim.
Listen, all right, I didn't kill him. All I did was feed his body to the pigs.
Karar verdim, sizin gibi ben de olağanüstü kusursuz olacağım.
I've decided, like you, I'm too extraordinary to clean.
Ben seni İngilizce okuluna vermek için mücevherlerimi rehine verdim. Şimdi de bizimle İngilizce kavga ediyorsun!
I pawned my jewellery to send you to an English medium school now you're misbehaving with us in fluent English!
Onlara sadece ben değer verdim.
No one cared about them but me.
Ben de sana ikinci bir şans verdim.
And I gave you a second chance.
Siz yolları kapadıktan sonra o minibüsün havaalanından çıkmasına ben izin verdim.
I waved that van through At the airport after you sealed it.