English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Benefits

Benefits traduction Anglais

2,375 traduction parallèle
Gerçekten mi, şanslı kız kim?
Really, who benefits?
Bu sekilde, bos boz gezmenin ve diger seylerin bedelini cikarip, organ bagisindan yirta biliriz.
That way, we'd recoup most of the benefits we pay to the layabouts, and anything else, we could claw back with organ donation.
"B", Yatak arkadaşlığı?
"B", friends with benefits?
İnsanları kendi çıkarlarım için kullanırım.
I use other people for my benefits.
Yararlı arkadaşlık.
Friends with benefits.
Stirred dergisinin için estetik ameliyatı da olan bir paketi var.
Oh, the Stirred benefits package includes plastic surgery.
Gözlemcilerle bir sorun yaşamadım. Herhâlde unisex soyadın yüzünden.
No problem with the ID, one of the benefits of your androgynous name.
Lütfen Dr. Plotkin'e söyler misiniz, benim deneylerim bu gezegende yaşayan her şeyin yararınadır.
Would you please explain to Dr. Plotkin, that my research benefits all life on this planet.
Yoksa sağlık hizmetlerinden faydalanmak mıydı?
Or was that health care benefits?
Bağışlayan Allah'a hamt olsun.
"Allah be thanked for its benefits."
Kimin işi bu?
Who benefits? '
Çok ucuzdur ve ölüm halinde çok fazla para ödenir.
It's easy on the wallet and pays excellent death benefits.
Çeviren : geekrocks. İyi Seyirler Dilerim. Olay şu :
Friends With Benefits Season 1 Episode 2 The Benefit of the Mute Button August 5, 2011 so here's the deal :
Çeviren : Kamizan14Kamizan17 İyi seyirler...
Friends with Benefits Season 1 Episode 4 The Benefit of Forgetting August 12, 2011
Friends with Benefits ;
Friends with Benefits ;
Season 01, Episode 07 The Benefits of Mardi Gras August 26, 2011
Season 01, Episode 07 The Benefits of Mardi Gras August 26, 2011
Çeviren : geekrocks.
Friends With Benefits S01E01 Pilot Original Air Date :
Biliyorsunuz, bütün arkadaşlıklarda çıkar olur.
You know, all friendships have benefits.
Çeviren :
Friends with Benefits ;
... insanların otomatikleştirilmiş inşaat işiyle ilgilenmesinin sebebi, birçok fayda sağlamasıdır.
The reason that people are interested in automating construction is that it really brings a lot of benefits.
Ama bunun faydaları umurumda değil tamam mı?
Ok, but I don't care about the benefits, you know?
Mesele faydası değil Vanessa.
It's not just about the benefits, vanessa.
Sevilen çocuk olmanın faydaları.
Mmh. Benefits of being the favorite child.
Yan yemeği istediği kesin, o yüzden biraz şirinlik yap.
- He definitely wants benefits. - Mm-hmm. So you keep it light and flirty.
Bu yeni güvenlik yetkisi bizim menfaatimize.
New security clearance has its benefits.
Güzelmiş.
Nice benefits.
Artık kârın, ödemen ve avantajların olmayacak.
There's no more pay, or benefits, or any advantage whatsoever.
Faydalı arkadaşlık ilişkimizi bitirdikten sonra, gerçek bir ilişki yaşamayı deneyecektin hani.
I thought after we ended our "friends with benefits" thing, you were gonna try to have a real relationship.
- Bunu istiyorsun çünkü arkadaşlık çıkar ilişkisine göre onunla daha sağlam bir ilişki istiyorsun?
- Well, is it because you want to advance the casual "friends with benefits" thing in a much more substantial relationship with her?
Durumumun sağladığı yararsa hiçbir şey hissetmiyor olmam.
The benefits of my condition. I can't feel anything.
Boşanmanın iyi yanlarından biri de b.
That's one of the benefits of divorce.
Daha çok ücret ve imtiyaz.
A lot more money and better benefits.
Gördüğünüz gibi kadavradan alınan kemiğin kullanımı oldukça avantajlı.
You can see that the benefits - of cadaver bone are quite extensive...
Bilirsin, kazanmanın bazı faydaları vardır.
You know, there are some benefits to winning.
Bu senaryoda Kanada'nın çıkarını anlayabilirsiniz.
Now you can see the benefits to Canada in such a scenario.
Gerçi seni daha sık karaya çıkartmanın da kendince yararları olurdu tabii.
Although, having you on land more often would have its benefits.
Şimdi 20 yılım dolmadan işten atılıyorum. Ne emekli maaşı ne yan ödeme...
Now I'm being pushed out before my 20, no pension, no benefits.
Çalışma saatleri belirsiz. Ama sana iyi avantajlar sunabiliriz.
Flexible hours, and we can offer competitive benefits.
Kes sesini Bud yılda 200 binden fazla kârın var.
Oh, shut up, Bud, with your 200 grand a year plus benefits.
Belki de olası faydaları gözden geçirmelisin.
Maybe you should consider the potential benefits.
Tüm o heyecanlı, iç gıdıklayıcı faydaları.
All the intensely exciting, toe-curling potential... Benefits.
Ağlar çekildiğinde, takım çalışmasının yararları ortaya çıkıyor.
As the nets are hauled in, the benefits of teamwork are revealed.
Bu yaşlıların yediği sağlıklı yemekler için bize güzel ne söyleyebilirsin?
So what can you tell us about the healthy benefits that these seniors are reaping?
İmtiyazlı komşum.
She's my neighbor with benefits.
Ana orduyu göndermeden parsayı toplayamayacağız.
We don't reap the benefits unless we send our main contingent.
Birçok faydası var : Borgia adı, Borgia yiğitliği.
It comes with many benefits : the Borgia name, the Borgia prowess.
Belki de kendimize onun ölümünden en çok kim çıkar sağlıyor diye sormalıyız.
Perhaps we should ask ourselves, who benefits most from his death?
Sancia'yla aranızdaki birlikteliğin faydaları olabilir.
A union between you and Sancia could have some benefits.
Şöyle ki, onun hak sahipleri, şehirden, ölüm yardım parasını almaya uygun değiller.
As such, his beneficiaries are not eligible to receive death benefits from the city.
Firends With Benefits ;
Firends With Benefits ;
Kimin ne çıkarı olacak ki?
Who benefits?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]