Benim için endişelenmene gerek yok traduction Anglais
148 traduction parallèle
Benim için endişelenmene gerek yok. İyileştim.
You don't have to bother about me, I'm cured.
Benim için endişelenmene gerek yok.
You don't need to worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok.
You don't have to worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok!
You don't have to worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok, Bay Cole.
You don't have to worry about me, Mr. Cole.
Benim için endişelenmene gerek yok.
So no worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok.
You don't have to worry about
Benim için endişelenmene gerek yok.
You need not worry about me.
Bana bak.Benim için endişelenmene gerek yok.
Listen. Wait. I don't want you to worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok Carla.
Don't worry about me.
Sam benim için endişelenmene gerek yok artık.
Sam, you don't have to worry about me any more.
Tamam, Leo. Benim için endişelenmene gerek yok, tatlım.
You have nothing to worry about with me, darling.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Now, there's no need to worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok.
I don't need you to worry about me.
Ama benim için endişelenmene gerek yok.
- Yeah, but don't let that bother you. - What a thing to say!
Benim için endişelenmene gerek yok kardeşim.
You need not concern yourself with me, Brother.
Senin benim için endişelenmene gerek yok ki.
You don't have to worry about me.
Buffy, benim için endişelenmene gerek yok.
Buffy, you don't have to worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok.
You really don't have to worry.
Benim için endişelenmene gerek yok ama.
But you ain't gotta worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Stop! You don't have to worry about me, all right?
Ama benim için endişelenmene gerek yok.
I don't want you worrying about me. Well, somebody should.
İlgilendiğin için minnettarım ama benim için endişelenmene gerek yok.
I really appreciate the interest, but you don't have to look after me.
Ama benim için endişelenmene gerek yok, yemin ederim.
But you don't have to worry about me, I swear.
Bak, Doktor, benim için endişelenmene gerek yok.
Look, Doc, you don't have to worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok.
You don't have to worry about me anymore.
Ama benim için endişelenmene gerek yok.
But you don't have to worry about me.
Franklin, benim için endişelenmene gerek yok.
Franklin, you don't have to worry about me.
- Sakin ol. Benim için endişelenmene gerek yok.
You do not have to worry about me at all.
- Benim için endişelenmene gerek yok, Jake.
- You don't have to worry about me, Jake.
Benim için endişelenmene gerek yok.
You need to stop worrying about me.
teşekkür ederim, fakat benim için endişelenmene gerek yok.
Thank you, but you don't have to worry about me.
Ben iyiyim, bu yüzden benim için endişelenmene gerek yok.
I'm fine so you don't have to worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok.
That's why you don't have to worry.
Benim için endişelenmene gerek yok, baba.
You don't have to worry about me, Dad.
Ve benim için endişelenmene gerek yok tamam mı?
AND YOU DON'T NEED TO WORRY ABOUT ME, OKAY?
Benim için endişelenmene gerek yok.
Oh, and you don't need to worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Well, you don't have to worry about me in that department.
Benim için endişelenmene gerek yok.
You need not worry for me.
Bu gerçek. Benim için endişelenmene gerek yok.
You don't have to worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok.
You, uh, you don't have to worry about me.
Benim için endişelenmene gerek yok.
I'm not the one you got to worry about.
Ama benim için endişelenmene gerek yok Lois.
But you don't have to worry about me, Lois.
Benim için endişelenmene gerek yok, sevgilim.
You do not have to worry about me, darling.
Benim için endişelenmene gerek yok!
You don't have to worry about me!
Baba benim için endişelenmene gerek yok.
You don't have to worry about me.
" Benim için bu kadar endişelenmene gerek yok.
" You don't have to worry about me so much.
Artık benim için bu kadar endişelenmene gerek yok.
I mean, look at me.
Ama benim aşk hayatım için endişelenmene gerek yok.
But you shouldn't be concerned about my love life.
Benim için endişelenmene ya da üzülmene gerek yok.
You don't have to worry about me. Or nervous either.
Neyse boşver.Benim için artık endişelenmene gerek yok.
Forget it. You do about me not to worry.