Biz geldik traduction Anglais
2,088 traduction parallèle
Başka bir kovalamaca vardı, ve işte o zaman biz geldik.
There was another chase, and that's when we came in.
Viki, biz geldik.
Hey, Viki, we're here.
Baba, biz geldik.
Dad, we're home.
- Biz geldik.
- She's here.
Selam biz geldik.
Well, look what we have here!
- Selam, biz geldik!
- Hello, we're here!
İlk biz geldik!
We were here first!
Biz geldik.
We're home.
Baba biz geldik.
Dad, we're home.
Çünkü biz geldik.
Because we showed up!
- Biz geldik.
- We're back.
Önce biz geldik.
We're here first.
Biz geldik.
We're here.
O piti piti, karamela sepeti. Terazi lastik cimnastik. Biz size geldik, bitlendik.
ini mini mino mo catch a baby by the toe if he squeals let him go ini mini mino mo.
Biz buraya Almanya'dan geldik.
We came here in Germany.
Bayan Beale, biz yeniden geldik ve sizinle konuşmalıyız.
Miss Beale, we're back and we need to speak to you.
- Biz de geldik.
- We're here, too.
Hayat kısa, süren bittiği zaman, bitmiştir. biz bu dünyaya biraz eğlenmek için geldik
Life is short when you're done, you're done we're on this Earth to have some fun
Biz niye geldik?
Why are we even here?
Hey bay iyi vakit, "Miami biz geliyoruz" dedin, geldik.
Hey, Mr. Good Times. You said we'd come to Miami, we did.
Biz hepimiz aynı özelliklerle meydana geldik... fakat düşüncelerimiz fakrlıydı.
We were all made from the same form but in different patterns.
Biz buraya dün akşamüstü geldik sanırım.
And for us. We got here this afternoon, I guess.
Biz de buraya dün gece geldik.
We just got here last night.
Biz bugün buraya, yeni eğitim politikası uygulaması başlatmanız için geldik.
We've come here today.. .. to request you to call off this new education policy.
Biz Arturo yu görmeye geldik.
- We are looking Aruro.
Biz kek almaya geldik.
No, we came to buy muffins.
Bir şekilde yanlış çıkışa girmişim sanırım. Buraya geldik biz de. Yani...
Somehow, I must have taken the wrong exit, and we're here, so....
Biz sadece Brent'i almaya geldik Bay Burkham.
Just here to pick up Brent, Mr. Burkham.
- Kendisi okuyor, biz de geldik.
- He's reading, so here we are.
Biz de geldik.
We've just come through the back.
Biz de Jersey'den buraya kadar geldik.
We made it all the way here by ourselves from Jersey.
Peki biz buraya nasıl geldik?
So how did we end up here?
- Ülkenin öbür ucundan sadece bir şey için geldik biz.
- We've come all the way from the country.
Biz nereden geldik?
Where did we come from?
Biz de o yüzden dönüyorduk. Neredeyse geldik sayılır.
We're just on our way right now.
Biz buraya yönetimi devralmaya geldik.
We came to take over here
Biz sadece bir arkadaşla buluşmaya geldik.
We're just here to meet a friend.
Biz ölüyüz ama yeniden geldik.
We were dead, but we're back again.
O zaman biz nereden geldik?
Then where did we come from?
Biz de denizin ötesinden böyle geldik.
It's how we came across the sea.
Biri mi gönderdi sizi? Hayır, hayır, biz sadece fotoğraf çektirmeye geldik, değil mi Jane?
No, no, we're just here to have our photograph taken, aren't we, Jane?
- Ne sikime geldik biz böyle?
Where the fuck are we?
Siz insanlar bize ne zaman saldırsanız biz gene geri geldik.
When the people you saldýrsanýz us we've come back again.
Merhaba, biz Blue Mountain State futbol takımı adına bir hoş geldin demeye geldik.
Hi. We're here courtesy of the Blue Mountain State football boosters.
Yani, bir düşün, biz ciple geldik.
I mean, you think for us to get here we've been in a Jeep.
Tabi, evet. Bir içecek alabiliriz, ama biz sadece bazı şeyler ve biraz bebek bezi için geldik.
I could use a drink, but we came for some baby stuff, just some diapers.
Biz fakülteden buraya kafa dinlemeye geldik neden bizi rahatsız ediyorsun?
We came here bunking college, why are you troubling here also?
Biz de yıldızlardan geldik.
Hang tight, kid - uh, Comet.
Biz aslında dün geceki boşlukları doldurması için gökkuşağına yardım etmeye geldik.
We're actually here to help rainbow man fill in the blanks from last night.
- Ve asla on tabak peynir yiyip... deli gibi elma suyu içemezdim... fakat biz hepsinin hakkından geldik.
- And I wouldn't have squeezed ten cubes of cheese into a ball and eaten it like an apple, which I should not have done, but I am dealing with it.
Nereden geldik, biz neyiz, nereye gidiyoruz?
Where do we come from,... where are we and where are we going?
geldik 352
geldik mi 60
geldik sayılır 24
geldik işte 25
biz geliyoruz 46
biz gidelim 20
biz gidiyoruz 152
geldik mi 60
geldik sayılır 24
geldik işte 25
biz geliyoruz 46
biz gidelim 20
biz gidiyoruz 152