Blade traduction Anglais
4,721 traduction parallèle
Bıçağı ısıt.
Heat the blade.
Kılıç son kullanıldığında parçalanmıştı.
The blade was shattered the last time it was used.
Oninin kılıcının değdiği herkes.
Everyone touched by an Oni's blade.
Kemikteki çentiği, yaraya sebep olan bıçak açısıyla eşledim.
Well, I matched the nick on the bone with the angle of the blade that caused the incision.
- Kenar boşlukları düzensiz ve tırtıklı. O yüzden jilet veya keskin uçlu bir şey olamaz.
The margins are irregular and jagged, so nothing with a blade or sharp edge.
Al şu bıçağı.
Take this blade.
görmediğn bıçağı tahmin etmeyi öğren yada bu öğrendiğin son şey olur.
Learn to expect the blade you can't see. Otherwise, it'll be the last thing you ever learn.
bu ben bıçağı alırken oldu..
I got this from the blade intended for him.
# sakın düşmanın korktuğunu görmesine izin verme # # yoksa paslı bir bıçakla boğazını keser. #
* don't let the enemy see you afraid * * or he's gonna gut you with a rusty blade. * Got it!
Çabuk cevap verin aptal yabancılar yoksa savaş bıçağımın acısını tadarsınız.
Speak swiftly, foolish outlanders, or suffer my battle blade.
Orta Hindistandaki atalarımızdan biri bu taş bıçağı Toba patlamasından çok önce yonttu.
One of our ancestors in central India sharpened this stone blade in the years before the Toba eruption.
Bu bıçak, volkanik serpintinin üzerindeki toprak katmanında bulunan düzinlercesinden biriydi.
And this blade was one of dozens that were found in the soil layer above the volcanic fallout.
Evet, ama cinayetin kendisi oldukça basitti- - karotid artere tek bir kesik ince keskin bir bıçakla.
Yeah, but the kill itself was pretty simple- - a single slice to the carotid artery with a thin, sharp blade.
Yara yüzeysel, yani bıçak büyük ihtimalle küçüktü.
The wound is shallow, so the blade was probably small.
Kürek kemiğim göğüs kafesime bağlı değil mi?
My shoulder blade disconnected from my rib cage?
Keskin kenarı 17.5 cm... yaklaşık yedi inç.
17.5 centimetre cutting blade... just under seven inches.
Evet çünkü vücudun baskısıyla yara derinliği bıçağın derinliğinden daha fazla olabilir.
Yeah, because of the compression of the body with force, the depth measurement can be greater than the length of the blade.
Bana nasıl bıçak kullanacağımı, nasıl öldüreceğimi öğrettin.
You taught me how to use a blade, how to kill.
Büyülü Nordic kanı.
Enchanted Nordic blade.
İyi... Bıçağı bana ver, silah sende kalsın.
Well... you give me a blade and keep the gun for yourself.
Bıçağı bırak.
Drop the blade.
O bıçağa ilk kez dokunduğumda duramayacağımı biliyordum.
First time I touched that blade, I knew that I wouldn't be stopped.
O bıçağın sana bir şeyler yaptığını düşünmeye başladım.
I'm starting to think the blade is doing something to you.
Son 6 ayda sana yaptığım her şey mühür İlk Bıçak, seni hayata döndürmek sana yanımda yer vermek öyle gör ya da görme bir hediyeydi.
everything I've done for you for the past six months... the mark, the First Blade, midwifing you back to life, offering you a seat by my side... has been a favor, a gift, whether you see it or you don't.
Bıçağı yerine sok lütfen.
Stow the blade, please.
Ama "bıçakladı" bıçak itme oldu ima kurbanın içine, bu yara üretildi oysa onun tarafından göğsüne içine fırlattı ediliyor.
But "stabbed" implies the blade was thrust into the victim, whereas this wound was produced by it being hurled into her chest.
Kurbanın omurgasındaki çentikler çelik bıçakla yapılmış.
I matched the nick in the victim's vertebrae to a steel blade.
KEIGO HIGASHINO'NUN UÇAN BIÇAK ROMANINDAN UYARLANMISTIR.
BASED ON THE NOVEL HOVERING BLADE BY KEIGO HIGASHINO
Kesinlikle olabilir, Mickey'Bıçak'Carcano, Louie'Dudak'Maneri.
It's definitely possible. Mickey "The Blade" Carcano, Louie "The Lip" Maneri.
'Bıçak'Mickey,'Dudak'Louie.
Mickey "The Blade," Louie "The Lip"?
Tahta saplıdır ve t şeklinde bir ağzı vardır.
It's a wooden handle, t-shaped blade.
İçine doğru saplanır ve ağzı, odunu ayırmak için sallanır.
Man smashes it in with his fist and the blade is used to waggle the split free.
Akciğer ve kalpteki zarar ve yaralara baktığımda dokuz adet bıçak darbesi saydım.
From the lesions and damage to the heart and lungs, I count nine strikes with a blade... chop, chop, chop.
Dişlerim olmayabilir ama benim aklım var ve aklım, herhangi bir dişten ve usturadan daha keskin.
For fangs, I may have none, but I have a mind, and it is sharper, its edge keener, than any tooth, any blade.
Sanırım bu sefer genç dostumuz yapması gerekeni yapabilecek.
I think it's time our young friend put his blade where his mouth is.
Bıçağı verdin mi?
Did you deliver the blade?
Bir adamın korkakça sırtından bıçaklanmasına izin veremezdim.
I can't abide a man being murdered by a cowardly blade in the back.
Şuna baksana. Bay Linder'ın bacağındaki yara Bu yaralarda kullanılan bıçağın bıraktığı izlerle aynı.
Look at this- - the wound on Mr. Linder's leg exhibits the same distinct blade flaw as these wounds.
Ben senin daha çok kılıç kullanan biri olduğunu sanmıştım.
I thought you'd be more of a blade man.
10'luk neşter.
10 blade.
İçinizden bıçak atabilen var mı?
Can either of you throw a blade?
Kılıcını indir Leonardo.
Lay down your blade, Leonardo.
Bu yaranın açısı, bıçak için çok geniş çeneyi kıran obje için çok dar.
The angle of the wound track is too wide to have been caused by a blade and too narrow to have been created by the weapon that fractured the mandible.
- Evet, tutulan kısmı ve ucu.
- Aye, the blade and the bow.
Doğru ya Angus, sen bıçak kullanmakta iyisindir.
Aye, Angus, you're a good man with a blade.
Bıçağı da at.
The blade too.
- Kesikler bıçakla yapılmış gibi değil.
Cuts don't look like they were made by a blade.
Bıçağı yere at!
Drop the blade!
Kılıçtaki yeteneği her samuraydan çok daha iyiydi.
His skill with a blade was greater than any samurai.
Kocamın ihtiyaçlarını ne kadar dikkatli giderdiğimi ve onun kendisini korkusuzca jiletime teslim etmesini izle.
And how fearlessly he exposes his throat to my blade.
- Tutulan kısmı ve ucu.
the blade and the bow.