Blueberry traduction Anglais
578 traduction parallèle
- Annelerinin yaban mersinli pastasını.
- Mom's blueberry pie.
Ama değilim ve senin kafayı üşüttüğünü söylüyorum.
I'm not, therefore, gonna stick my neck out and say you're stuffed full of wild blueberry muffins.
Belki daha sonra yaban mersini ve kahve içmek için bana gelmek istersiniz?
Perhaps you would care to come over for some blueberry muffins and coffee later on, high-bush blueberries?
- Kahve ve yaban mersinli kek...
- For coffee and blueberry muffins.
Onun daveti üzerine yabanmersinli kek ve kahve için gidiyorum.
I am going over for blueberry muffins and coffee by her own invitation.
Yaban mersinli kek yapmak için iyi aşçı olmak lazım, Yoksa yabanmersini kekin dibine çöker.
Takes a real cook to make a good blueberry muffin, to keep the blueberries from sitting on the bottom.
- Yaban mersinli kekte.
- In the blueberry muffins.
Nazik düşüncelerinizi bana açıklamadan önce size..... kahve ve kek için ani davetimin nedenini açıklamak isterim.
Before you make your kind thoughts known to me, I should like to offer you some explanation of my sudden invitation to coffee and blueberry muffins this afternoon and my...
Gelecek bahar yabanmersini dikerim.
Next spring I'll set out some blueberry bushes.
Dolapta tavuk var. Sana böğürtlenli pasta da ayırdım.
There's some chicken in the refrigerator and I saved you a piece of blueberry pie.
Bunun, 98 sentlik bir yabanmersini şarabı yerine 20 yıllık bir brendi olduğuna kendimi inandırsam kime ne zararı var ki? Haksız mıyım?
Now, if I want to make-believe this is 20-year-old brandy... instead of 98-cent blueberry wine, who gets hurt, right?
Böğürtlenli tart ve krema!
Blueberry pie and cream!
- Böğürtlen gibi.
- Like a blueberry.
Böğürtlen bir kızım var!
I got a blueberry for a daughter!
# Blueberry Hill'de... # Blueberry Hill'de...
On Blueberry Hill
Böğürtlenli kekimiz var.
We have blueberry cakes.
saçımda yabanmersinli tart olmadan beni tanımadın mı?
Why didn't you recognize me, without blueberry pie in my hair?
Böğürtlen sosuna bulanmış sığır gübresi... ve fare bağırsağı yediğini düşündü.
He pretended he was eating cowflops and rat guts in blueberry sauce.
Ahududulu, çilekli, üzümlü, tarçınlı kepekli, şeftalili, fındıklı, çikolatalı, karabuğdaylı çeşitleri var.
They got raspberry, blueberry... whole wheat, peachy keen, beer nut, rocky road, buckwheat.
- Çay üzümü.
- Blueberry.
- Üzüm Likörü.
Blueberry daquiri.
Karının lezzetli yabanmersinli çöreklerine ne dersin? ... karşılığında karımın özel birası
A batch of your wife's delicious blueberry muffins against one of my wife's homemade wind chimes.
Uh, ve tatlı olarak... dondurmalı yaban mersini pastası.
Uh, and the blueberry pie with ice cream for dessert. Ja.
Bu sabah kayısı, peynir ve yaban mersinli çörek ikramımız olacak.
This morning we will be serving apricot, cheese and blueberry danish pastry.
Siparişim nerde... Yabanmersini gazozu, Bugün alabilir miyim?
When I ordered... that blueberry Squishy, I meant today.
Bütün üzüm suyunu içip annemin üstüne çıkarmıştın?
You drank all the blueberry schnapps and louched on my mom?
Üzümlü yemedik ama.
Not blueberry.
Üzümlü pasta lütfen.
Some blueberry pie.
Yabanmersinli, böğürtlenli...
Blueberry, blackberry.
Elaine, bir yaban mersini turtası gibi.
Elaine is like a blueberry pie.
- O bir yaban mersini turtası.
- Let's say she's a blueberry pie.
Bugün özel olan meyvalı tatlı.
Special today is blueberry waffles.
- Çizburger ve çörek.
- Cheeseburger and blueberry muffin.
Bol pekmezli büyük bir porsiyon böğürtlenli krep. Tavada yumurta, ve beş sosis.
I'm gonna order a big plate of blueberry pancakes with maple syrup, eggs over easy and five sausages.
Böğürtlenli kek, krepteki gibi.
Blueberry pie to go with the pancakes.
Arabanı alıyorum. Daha böğürtlenli kek diyemeden dönmüş olurum
I'll be back before you can say blueberry pie.
- İyiydi. Böğürtlenli krep var mıydı?
- Did you get the blueberry pancakes?
Sen Hasperat yaparsın, ben de yabanmersini turtası.
We'll have a huge dinner. You'll make hasperat and I'll make blueberry pie.
Seni bulduğum zaman
On Blueberry Hill
Blueberry Hill " de buldum
When I found you
Blueberry Hill " de buldum
On Blueberry Hill
Blueberry Hill " de
On Blueberry Hill
Üzümlü kek gibi normalim
I'm as normal as blueberry pie
Üzümlü kekten bahsetmişken iki tane getirsene, Milton.
Speaking of blueberry pies bring us a couple, Milton.
Böğürtlenli çöreklerinden yiyebilseydim çok daha iyi olurdum.
I'd be doing better if I had your blueberry muffins.
- Hayır, zamanlayıcı henüz ötmedi.
- I'm making blueberry muffins.
Kasabaya tahıl almaya giderken de koyunlarını kırparken de iş gömleği ve takım elbisesi içinde her daim şık görünür.
Whether he's on his way to town to purchase grain, or he's shearing his sheep, he always looks his best in his blueberry work shirt and his blackberry suit.
- Al ya da git.
On Blueberry Hill
Kek.
blueberry muffins.
Böğürtlenli kek.
Blueberry pie.
Böğürtlenli kek yapardı.
- Blueberry pie.