English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Bracelet

Bracelet traduction Anglais

2,411 traduction parallèle
veya bir bileklik al?
Or get her a bracelet?
Bilekliğinin üzerinde ismi vardı.
She had a silver bracelet with that name on it.
Bilekliği kontrol ettim.
She is. I checked the bracelet.
Ve bu sefer bilekliğine yer bulucu taktım yani gösterini anca kendi bacağını ısırırsa kaçırabilir.
And I slapped a tracking bracelet on his ankle this time, so the only way he is gonna miss your performance is if he chews his own leg off.
Bilezik mi getirdin?
A bracelet?
Garip. David geçen gece kollarımda öldüğünde onun bileğinde de aynı bileklikten vardı..
Strange, but when David died in my arms the other night, he had the same bracelet on as you.
Sana o bilekliği o mu verdi?
Did he give you that bracelet?
Dengemi daha iyi sağlayacağı söylenen bileziğe 30 papel bayıldığım günden beri bu kadar aptal hissetmemiştim.
I haven't felt this dumb since I shelled out 30 bucks for that bracelet that's supposed to give me better balance.
Savannah bir bileklik takıyordu.
Savannah was wearing an ankle bracelet.
Öyleyse yalnızca bileklik.
Then just the bracelet.
Çok güzel bir bileklik, bayıldım
What a cool bracelet.
Her ne kadar 1942'den kalma bir bilezik giyiyorsa da.
Even though she's wearing a bracelet from 1942.
Birisi bütün bunları bana yapsaydı, ona hayatta bir şans daha vermezdim.
If a guy had done all this, he would have never left his bracelet with me.
- İndir o bileziği.
- Put the bracelet down now.
- Kaldır şunu ortadan.
- Put the damn bracelet out of sight.
Üzerinde koç olan bir takı.
This gorgeous bracelet with the rams on it.
Yer mantarına alerjisi olduğuna dair bir bilekliği var mı?
Did he have a bracelet that said he was allergic to truffles?
Hayır, bu bilezik sana çok yakıştı.
No, this bracelet looks good on you.
Güzel karım ve özgürlüğüne. Ve de bileğinde ki bileziğinin sonuna!
To my beautiful wife, her freedom, and the end of the ankle bracelet.
Çekimde Leanne bir bileklik kaybetti. Pahalı bir bileklik.
At the photo shoot, Leanne lost a bracelet, an expensive bracelet.
Leanne'in bilekliği buna dahil mi?
And Leanne's bracelet?
Yemin ederim ki bileklikten önce ona bir şey yapmadım.
I swear, Dr. Santino, before the bracelet, I didn't do anything to her.
Bileziğin somuttur, çünkü dokunabiliyorum.
Your bracelet is tangible because I can touch it.
Artie, Collodi'nin bilekliği nerede tutuluyor?
Artie, where is Collodi's bracelet shelved?
Collodi'nin bilekliği mi?
Collodi's bracelet?
Bilezik ona vücudunu kontrol etme gücü veriyordu yürümesini sağlıyordu.
The bracelet gave him control of his own body, enabling him to walk.
Bu yeşim bileziğizi de al.
Take this jade bracelet, too.
Ben onun formasını imzaladım, o da teşekkür amacıyla bunu verdi.
I signed her jersey and she gave me this bracelet as sort of like a thank you.
Bilekliğin süs amaçlı olduğunu sanıyordum.
I thought the bracelet was decorative.
Saldırgan, sabıka kaydını doldurmak üzere olan bacağında bilezikli bir canavara çevirdim çocuğu.
I have turned her into a pushy little entitled monster... on her way to a rap sheet and a bracelet on her ankle.
Bacağında bilezik var!
Oh, she has a bracelet on her ankle.
Ve Nick Blount'un taktığı bilekliğin aynı modeli özellikle Riley'nin takımı için yapılmış ve sadece 20 kişide bulunuyormuş.
And the exact model bracelet that Nick Blount was wearing was made exclusively for Riley's team, and only 20 people own them.
evet, bilezik gibi.
Yeah, like a bracelet.
Acil durum bileziği gibi.
Like a quirk alert bracelet.
Bilekliğine bayıldım.
Love the bracelet.
Ayrıca kızın bilezik ve saatine de ihtiyacımız olacak.
We're also going to need her bracelet and her watch.
Bileziğe bakalım.
Let's look at the bracelet.
Bilezik kırmızı ışıldıyor.
Bracelet is fluorescing red.
Collodi'nin Bilekliği.
Collodi's Bracelet.
Bileklik ona vücuduna hükmetme gücünü veriyordu yani yürümesine olanak sağlıyordu.
The bracelet gave him control of his own body, enabling him to walk.
Bahse varım Collodi'nin Bilekliği içindir.
Looking for the Collodi Bracelet, I'll bet.
Walter Sykes, çocuk felçli Collodi Bilekliği eline geçiyor tekrar yürümesini sağlıyor ama görünen o ki, onu dünyadaki en kötü adam yapıyor.
Walter Sykes, paralyzed as a child, gets his hands on the Collodi Bracelet, which allows him to walk again, but apparently, it turns him into like, the worst guy ever.
Yani eğer Collodi Bilekliğini almanıza yardımcı olursam yeniden ATF'de çalışmamı sağlayabilir misiniz?
So, if I help you get the Collodi Bracelet back, you can get me reinstated at the ATF?
Collodi Bilekliğinin yan etkisi ne?
What's the downside to the Collodi Bracelet?
Ama ilk önce gidip Collodi Bilekliğini bulacağız.
But we're going to go find the Collodi Bracelet, first.
Collodi Bilekliğini kullanmanın bir bedeli var.
There are consequences to using the Collodi Bracelet.
Bilekliği takmak doyumsuz bir hasrete- -
Wearing the bracelet creates a insatiable longing- -
Eğer bilekliğin sende kalmasına izin verirsek bir daha asla ne sevebilirsin ne de sevilebilir.
And if we let you keep the bracelet, you never would have been able to love, or be loved.
Ve bilekliği de.
And the bracelet.
Doğum günün için sana aldığım bilezik anne.
Mother, the bracelet I gave you for your birthday.
Daha önce hiç görmemiştim.
That's a nice bracelet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]