Bro traduction Anglais
12,274 traduction parallèle
kardeş Sha işler çok kötü gidiyor önümüzde 3 seçenek var birinci seçenek büyük kardeşin evine gideriz ve onu geri getiririz ah evet
Bro Sha Now things go really bad There are only three options for us
- Selam abi.
Hey, there, big bro.
- Vay, bu büyük bir değişim olmuş be!
- Man, that's an epic turn of events, bro!
Boş bir tehdit değil.
This ain't no threat, bro.
Bu ufaklık... Bu benim kardeşim Boo-Boo.
Bro, this little guy- - This is my brother, Boo-Boo.
- Çok iyiydin kardeş.
- Bro, you killed that.
- Bu gece çok iyiydi, değil mi?
Tonight was pretty dope, right? Tonight was pretty dope, right? Yeah, bro.
Sen, kardeşim, sen Lakers biletlerini kaptın, dostum.
You, bro, you, you get Lakers tickets, man.
- Bu biftek değil, kanka.
- It ain't steak, bro.
Tonla boricuas daha gelecektir sadece ışığı görmeye.
Bro, you gonna have about a dozen more Boricuas here just looking to see the light.
- Ona nasıl böyle bakabiliyorsun?
What the fuck are you looking at it like that, bro?
- Ah, kes şunu.
Stop, bro.
- Çok üzgünüm, kanka.
- I'm fucking sorry, bro! - Yo, hey!
- Hey. - Hey, kanka, üzgünüm.
Hey, bro, I'm sorry!
- Sakin ol. Duvara çizersem, bir şey canlanır sandım geçit gibi falan, kanka.
- Thought if I drew something on the wall, something would incarnate, like a portal or something, bro.
- Şunu tutar mısın?
- Hold this for me, bro.
- Olmak istediğimi biliyorsun.
- Come on, bro. You know I do.
Sokak hayatı bu, dostum.
We are in the streets, bro.
Hapishanede dine döndüğünü unuttun mu, ağabey?
You forget that you became a man of God in prison, right, bro?
Onu bir daha göremezsin.
You're never gonna see that dude again, bro.
- Hayır, dostum.
- No, bro.
Yüzde yüz.
Hundred percent, bro.
Bu bir küfür.
It's a curse, bro.
Hemen, dostum.
Pronto, bro.
Şapkalı uzaylıyı serbest bırak. ... KÖTÜ VE İYİ RUHLAR
Set the alien in the top hat free, bro.
Francisco, qué pasa, dostum?
Francisco, qué pasa, bro?
Bunu yapamam, dostum.
It is happening, bro.
Hediye çekim bunları karşılar mı, dostum?
Is that gonna use up my store credit, bro?
Yakalım bi dal kardeşim.
Yeah, let's blaze it up, bro.
Kahrolası kedinin üzerine mi işedin, dostum?
I was thinking, okay... You pissed on your fucking cat, bro?
Etrafta kimse yokken kibar olmak zorunda değiliz bir dost olup benimle düzgünce konuşabilirsin...
There's no one around, we don't have to be polite, you can just be a bro and talk straight to me
Abinin önünde caka satmak mı istiyorsun?
Wanna look cool in front of your bro?
- Toplantıyı kaçırdın, kanka.
You missed the meeting, bro.
Artık 8 kolum var, dostum.
I'm 8 arms now bro.
Söyle bakalım, ahtapotumu nasıl buldun?
So, how do you like my octopus, bro?
Beni içeri alsana, dostum.
You gonna intro me, bro?
- Dostum.
- Bro.
Bana saldırmak mı istiyorsun, kanka?
Want a go at me, bro?
Ash yapmadı, kardeşim.
It wasn't Ash, bro.
- Gitmemiz gerek, kardeşim.
- We need to go, bro.
Senin için buradayım kardeşim.
I'm here for you, Bro.
Ovalamaya başlasan iyi olur.
You'd better get to rubbing, bro.
Sana da kardeşim.
You, too, bro.
Selam abi.
- Ooh. - Hey, bro.
- Ona yarağının hepsini sokma hacı.
Don't give her all the dick, bro.
Beni geçiyorsun, biraderim.
You're surpassing me, bro.
Sağol, kardeşim.
Thank you, bro.
- Çizgi romanlar.
- Bro, you killed that. - Yo, we's got comics.
- Ne var?
- Yeah, bro?
- Evet.
Yeah, bro. Yeah.
Kardeşim, sen iyi misin?
- Hey, bro, you all right?