Bronte traduction Anglais
166 traduction parallèle
Bronte Dükü, iptalden sonra Barbara'yala evlenecek, onun milyarları var.
The Duke of Bronte, who will marry Barbara after the annulment, he has billions.
Bronte'nin topraklarına bir göz attıktan sonra.
After having a look at Bronte ´ s lands.
Karımın, Bronte Dükü ile evleneceğini biliyor musun?
Do you know that my wife is going to marry the Duke of Bronte?
İşte Emily Bronte'nin'Wuthering Tepeleri'.
Now here's Wuthering Heights by Emily Bronte.
Emily Brontë'den Uğultulu Tepeler ile Uluslararası Semafor Rehberi uyarlaması.
FROM EMILY BRONTE'S WUTHERING HEIGHTS AND FROM THE INTERNATIONAL GUIDE TO SEMAPHORE CODE 20TH CENTURY VOLE PRESENTS
Bronte kardeşler tüm bunları yakından gördü ve bunu eserlerine de yansıttılar.
The Bront'sisters saw it all and scrawled it down in their illegible script.
Bronte Kardeşler
The Bront'Sisters
Bayan Bronte, tebriklerimi kabul edin.
Miss Bront', allow me to congratulate you.
En azından Bronte kardeşler cesaret gösteriyor!
At last, Bront'shows her courage!
Her ne kadar Bayan Bronte gibi masamızda bizimle yemek yeme onuruna erişmiş olsa da.
Even though he, like Miss Bront', has the honour of dining at our table.
Bayan Bronte'un okulu...
The Miss Bront's'school...
Charlotte Bronte hariç ki onun yeteneğini bütün Londra kabul ediyor zaten.
Except for Charlotte Bront', all of London appreciate her talent.
Gerçekten çok alçakgönüllüsün.
- It's a marvellous thing you're doing, Bronte.
Bir kopyası senin için Bronte.
That's a copy for you, Bronte.
Kamerasıyla.
- [Bronte] With a camera.
Bronte.
Bronte?
Bronte'nin misafiri, sakıncası yok değil mi anne?
He's Bronte's houseguest, but she was too shy to bring him. - You don't mind, do you? - But of course not.
- Elbette yok. - Bronte'de tek başına oturuyordu.
I went to pick up Bronte and found him all alone.
Bronte, evde tek başına kalmıştı.
He was all by himself. I really think he wanted to come out.
Sevgili George.
[Bronte] " Dear Georges,
Tamam, mavi gökyüzü lazım.
[Bronte] I need some blue sky.
Onu arkana doğru götür.
[Bronte] The green - Yes. Put the plant behind you.
Senin George'u sevdim.
I like your Georges, Bronte.
- Bırak beni. - Hayır.
[Bronte] NOW g0!
Lütfen. Sadece kapıya kadar.
Just to the door, Bronte.
- George, nasıl yaparsın?
- Bronte, talk to me.
- Bronte, bu doğru mu?
Bronte? Bronte? - Is this " true?
- Parkın diğer tarafından çıkalım.
[ Bronte 1 We'll get a cab on the other side.
Yetişemeyiz. Orası çok uzak.
The park is too far, Bronte.
Orası gerçekten çok uzak.
Bronte, it's too far!
Adınız Bronte Mitchell Forey mi?
- Your name is Bronte Mitchell Faure?
Beni hep güldürür.
[Bronte] He makes me laugh.
- Hoşça kal Bronte.
Good bye, Bronte.
- Mersi, Matmazel Brontë.
- Thank you, Miss Brontë.
İşte Antuan.
[ Bronte 1 Oh, here's Anton.
- Şimdi ne olacak?
[Bronte] So what happens next?
Bronte.
- Bronte, are you hungry?
Bronte.
It's Bronte.
Yani Bronte mi?
You mean Bronte.
Bronte.
Bronte.
Tanıştığımıza sevindim Bronte'nin Fransız dostu.
So... nice to meet you, Bronte's French friend.
Bronte'de.
For Bronte.
- Bronte, sen bir şey yemedin.
Bronte, you didn't eat anything.
Bronte.
Bronte, how exquisite you look!
Bu benim büyük annemin evi.
[ Bronte j And these are at my grandmother'? house.
Hadi.
Bronte, come on.
Bronte, buraya gel canım.
Bronte, come here.
Hayır.
[Bronte Chuckles] Phil, no, no!
- Sakin ol lütfen.
- Bronte, please?
Bu da ne?
[Bronte] Come on, we'll take the subway.
Ve dinle tatlım, umarım bu gece gözyaşlarınla ıslanmış yorganının altında... ve bileklerine gelen Emily Brontë çarşafının üzerinde... rahat ve sıcak bir şekilde kıvrılmışken, soğuk köpek sidiği gölüne düşmüş... başımı düşünmeye de zaman ayırırsın.
And listen, love, I hope that when you're tucked up tonight all snug and warm... underneath your tear-sodden fuckin'duvet... and your ankle-length Emily Brontë winding sheet... that you spare a thought for me with me head in a puddle of cold dog's piss.