English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Broş

Broş traduction Anglais

875 traduction parallèle
Seni küçük yaramaz, bak istediğin broş burada.
You little wretch! Look... here's that brooch you wanted.
Al sana bir broş.
Here you are. Diamond brooch.
O'nu pataklayarak bir güzel tozunu silkelerdi ve daha sonra da elmas bir broş alırdı.
He'd have flailed the living daylights out of her... and then helped put lard on her welts and bought her a diamond brooch.
Eğer Judy bir dizi broş için gidip...
If ever Judy had to knock them for a row of pins....
- Peki ya broş? - Broş mu?
- What about the brooch?
Broş.
Brooch.
Bu broş ve yakutlar seni darağacına gönderecek.
This brooch and these rubies are going to send you to the gallows.
Broş mu?
The brooch?
Kulede kaybettiğim broş.
The broach I lost at the Tower.
Onun bana verdiği bir broş bir de bilezik var. Bin dolardan fazla eder.
I've a pin and bracelet he gave me worth more than $ 1,000.
Şu bilezik ve broş nereden geldi?
Where did that bracelet come from, and that brooch?
Bunun gibi bir broş verme fırsatım olmadığı için özür dilerim.
Sorry I never had a chance to give you a brooch like this.
Altın bir broş...
Then a gold brooch...
Sana küçük bir broş. Üstünde Karpatya arması var.
Here is a little brooch for you with the Carpathian arms on it.
Bu broş bir kadına layık.
It's a brooch for a woman.
Bu öğleden sonra şans eseri senin özel hesabına rastladım, o broş iki sent bile etmez.
I came across your private accounts. That pin ain't down for two cents.
Lal taşından bir broş, bir baston ve bir kulak borusu.
With a garnet brooch, a cane and an ear trumpet.
Peki, bir broş ya da boncuk alabilirdin.
Well, you could buy me a pin or some beads.
O bir broş iğnesi.
It's a brooch pin.
Broş!
The brooch!
Yeşil broş.
The green brooch.
Nişanlandık ve bana kocaman yeşil camdan bir broş hediye etti.
We became engaged, and he gave me a great big old green-glass brooch.
Herkes broş istiyor.
Everybody needs a pin.
- Ben broş falan çalmadım.
- I didn't steal no pin.
Ralph broş o kadar etmez. Zaten haber duyuldu.
Now, Ralph, the pin ain't worth that much, and beside that it's hot.
Söylesene, Kosterman malikanesinden kaçtığı gece Diana'nın üzerinde elmas bir broş var mıydı?
Tell me, was Diana wearing a diamond pin the night she flew out of the Kosterman house?
- Tamam, broşu alalım. - Broş bende değil.
- All right, let's have the pin.
Broş ofisimde.
- The pin's in my office.
Ne kadar güzel bir broş küçükhanım.
Ah! There, that's a likely little brooch that.
Öldürülen erkek hostesin kız arkadaşını sorguladığımız görüşmede kızın ceketinde, o kol düğmesine benzeyen bir broş fark ettim.
I noticed a brooch on her jacket similar to the cuff-link in the final interrogation of the murdered steward's hostess friend.
Broş?
A broach?
Yılanlı altın broş, MÖ 400 Yunan üretimi.
Gold serpent brooch 400 BC Greek
Ya da ufaklığı broş olarak kullanmak ister?
Or maybe she's like his little wee-wee for a brooch?
- Evet bir broş.
- I'm looking for a brooch.
Broş.
The brooch.
Ne güzel bir broş!
What a lovely brooch!
Ama karanlıkta yolu kaybedebiliriz veya bir işareti atlayabiliriz şu broş gibi mesela.
Yet, in the dark we may lose the trail, or miss a sign, like that brooch.
Bir broş ya da pterodaktil yapabilirim...
I can make a hat or a brooch or pterodactyl...
- Bir broş gördüm.
- I saw a brooch
Öyle güzel küçük bir broş ki!
Such a cute little brooch
300 marka bir broş almak istiyorum.
I want a brooch for 300 marks
Tanrım, acele eder misin? 300 marka nasıl broş varsa olur.
My God, hurry up Any brooch for 300 marks
Çok güzel bir broş, öyle değil mi sence?
It's a pretty brooch, don't you think?
Broş doğru durmayıp bükülecek.
The brooch will come undone directly.
Ringling'den sonra Bros., Barnum ve Bailey.
After Ringling Bros., Barnum and Bailey.
FOURCHAUME VE CASTAGNIER KARDEŞLER.
FOURCHAUME AND CASTAGNIER BROS.
Warner Bros. filmi. Delly de benimle geldi.
For Warner Bros. Delly went with me.
Evet. Sen pencerenden Warner Brothers'ı göreceksin.
Yes, your window will face Warner Bros.
Mu Yung'un Yu Mien biraderleri
They're the Yu Mien bros. Of Mu Yung
Bu adam ne derdi? "Warner kardeşler" de ekstradan bir Arap mı, ha?
She'd been an Arab extra at Warner Bros., huh?
Bu hiç iyi olmadı, çaylak.
That was not too cool, bros.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]