Buddy traduction Anglais
30,946 traduction parallèle
Dostum, ölü bir adamı yedin ve şimdi onunla konuşuyorsun.
Buddy, you chowed down on a dead dude, and now he's standing here, talking to you.
Hayır dostum, Pack arkadaşım ve asıl terörist silah.
No, hey! Man, Pack's my buddy, and the... the real terrorist is the gun... - Okay.
Sakin ol dostum.
All right, easy, buddy.
Arkadaşın Xander Jones'u hatırlıyor musun?
Remember your buddy, Xander Jones?
Evlat...
Hey, buddy.
- Evlat, kız kardeşin nerede?
Buddy, where's your sister?
Görüşürüz dostum.
See you, buddy.
Sen bir yere ayrılma, oğlum.
Hang tight, buddy. I'll get that bear for you.
Hadi, dostum.
Come on, buddy.
Kusura bakma, dostum.
I'm sorry, buddy.
Buddy, ne zaman bir dişini kaybettin?
Buddy, when did you lose a tooth?
Şey, dostum halleder.
Well, my buddy's got it.
Hayat arkadaşım öldü.
Buddy died.
Aynı taraftayız.
We're friendlies, buddy.
Orman falan yok, dostum.
There's no jungle, buddy.
- Dikkat et dostum.
- Watch it, buddy.
Geri çekil, ahbap. - Hey!
Back off, buddy.
Komando bir arkadaşla altı ay önce takıldık.
A Ranger buddy hooked me up six months ago.
Bu sen misin ahbap?
Is this you? Huh, buddy?
İyi misin dostum?
You okay, buddy?
Hayır dostum.
No, buddy.
Dostum uyuşturucu rahatlamak içindir ölmek için değil.
Buddy, drugs are for expansion, not escapesion.
Dostum araba dediğin lastik, metal, cam ve gürültüden ibaret.
Buddy, it's just rubber and metal and whistles and glass.
- İyi misin ufaklık?
You okay, little buddy?
- Çok teşekkürler dostum.
Thanks so much, buddy.
İyi misin ortak?
What's, uh, happening, buddy?
- Bomba gibiyim dostum.
Right as rain, buddy.
Arkadaşın nerede?
Where's your buddy?
Seni görmek güzel dostum.
Good to see ya, buddy.
Haydi bakalım dostum.
Take it away, buddy.
Dostum, dostum, dostum...
Buddy, buddy, buddy...
'Dostum.'
"Buddy." Huh.
Bunu sensiz yapmak hiç doğru gelmiyor'dostum'.
It wouldn't feel right to do it without you... buddy.
Başardık dostum.
We did it, buddy.
İyi düşünmüşsün dostum.
Oh, good call, buddy.
Benimle takılmak istiyorsun, değil mi dostum?
You do want to hang with me, don't you, buddy?
Tabii ki seninle takılmak istiyorum dostum.
Of course I want to hang with you, buddy.
Haydi... dostum?
Come on... buddy?
Yine dostun oldum demek?
Oh, now I'm your buddy again, huh?
Tahmin et dostum ne oldu?
Well, guess what, buddy.
Dostum, bunu hakettin.
Buddy, you deserve this.
Her mektup " Dostum, senin bir şey demeye hakkın yok.
Every letter starts with, " Hey, buddy, you shouldn't even say anything.
- Sonra konuşuruz, dostum.
Talk to you later, buddy. Ah!
Dostım, bu kapıyı kapatırsan, 5 dakika içerisinde siren seslerini duyuyor olacaksın.
Buddy, if you close this door, you're gonna be hearing sirens in about five minutes.
Öyleyse varım!
Oh, buddy. You're on.
Günaydın canım.
Hey, buddy.
Sen ne yapıyorsun bakalım ufaklık?
Hey. What you workin'on, buddy?
İyi fikir, değil mi dostum?
It's a good idea, don't you think, buddy?
- Hadi ama dostum.
Come on, buddy.
- Merhaba oğlum.
Hey, buddy.
- Umarım, evlat.
Yeah, me, too, buddy.