Burgundy traduction Anglais
576 traduction parallèle
Gerenot, şimdi Burgundy'i yakından gözetmemizin zamanıdır.
Now is the time to keep close watch over our Burgundy, Gerenot!
Kimsenin Burgundy Kralına karşı, altından silah yapamayacağı bir sarayda, leydim!
At a place, my lady, where no one can use the gold to forge weapons against the kings of Burgundy!
Thus Bechlam ve Burgundy birbirlerine bağlandılar : Tek Yürek, Tek Hayat, Tek Ölüm!
Thus Bechlam and Burgundy are bound together : one heart, one life, one death!
Daha önce hiç Ren Nehri'nin üzerinde Worm'lar ülkesindeki kralın şatosunu ve orada saltanat süren Burgundy krallarını duymadınız mı?
Have you never before heard of the king's castle at Worms on the Rhine and the kings of Burgundy who reign there?
Burgundy kralı, inatçı bir kadın tarafından aşağılanacak mı?
Shall the king of Burgundy be scorned by an obstinate woman?
Kralım, Burgundy'nin görkemi azalıyor, Nibelungen hazinesine ihtiyacımız var.
O king, Burgundy's glory is waning, we need the Nibelungen treasure.
Kral Gunther, kız kardeşin ve kocası ne kadar süre Burgundy sarayında kalacaklar?
How long, King Gunther, will Siegfried and Kriemhild tarry at the court of Burgundy?
Burgundy kraliçesinin tören kıyafetleri içinde katedrale gideceğim!
I'll go to the cathedral in the regalia of the queen of Burgundy!
Burgundy Kraliçesine yol aç, derebeyi karısı!
Make way for the Queen of Burgundy, vassal woman!
Bu kolluğu tanıyor musun, ey sen Burgundy kraliçesi?
You recognize this armlet, you queen of Burgundy?
Tronje, kudurmuş ve çılgın bir köpeği öldürmek için herkesi bir kraliyet av partisine davet ettiğimi Burgondy halkına duyur!
Tronje, announce to the people of Burgundy that I invite everybody to a royal hunt to kill a mad dog and a ravening.
Gizli bir mesaj Burgundy'ye karşı bir savaşı bana haber veriyor!
A secret message warns me of war against Burgundy!
Ağabeyim Kral Gunther'e, Burgundy Kraliçesi'nin öldüğünü haber verin!
Announce to King Gunther, my brother, the Queen of Burgundy is dead!
- Size Burgundy bifteğini öneririm.
- I recommend the beef bourguignonne.
Ve bahar bayramında Burgonya'da içilen şarapsın.
And like the wine in Burgundy on May Day.
Bu köpüklü burgonya.
This is Sparkling Burgundy.
Sonra yatağının başucuna koymak için bir kadeh şarap istiyor. Tam olarak nereye koyacağını kendisi biliyor.
Later he asked that a single glass of burgundy should be put by his bedside so that he would know exactly where to feel for it.
Bir kadeh şarap, bayanlar ve baylar.
A single glass of burgundy, ladies and gentlemen.
Leakin, Albay Paradine'e akşam yemeğini yatak odasında servis yaptınız ve yatağının yanına koymak için sizden bir kadeh şarap istedi. Doğru mu?
Now, Lakin, you've said that after you served dinner to Colonel Paradine in his bedroom, he asked you to place a glass of burgundy by his bedside. ls that correct?
Daha önce yatmadan şarap istediği oldu mu acaba?
Had he ever asked for a glass of burgundy to be put by his bedside before?
- Genellikle şarap içer miydi?
Did he usually drink burgundy?
Jüriye Albay'ın genellikle şarap içmediğini söylediniz. Ona uygun değildi dediniz.
I think you told the jury that Colonel Paradine did not usually take burgundy because it disagreed with him.
Şarabı sevmez miydi?
Did he dislike burgundy?
Ama içmeye nadiren cesaret ederdi, değil mi?
He was very fond of burgundy, but seldom dared take it.
Şarap içmenin hiçbir tuhaf yönünün olmadığını gösterdi.
By making it clear there was nothing so extraordinary about his drinking burgundy.
Yatağının başına istediği şaraptan bahsetti mi acaba?
Did he tell you about putting the glass of burgundy at the Colonel's bedside?
Hatta Leakin'in şarabı doğru yere bıraktığını bile kontrol etmediniz. Albay yanlışlıkla kadehi devirebilirdi.
Not even to see that Lakin had put the glass of burgundy in the right place where the Colonel wouldn't knock it over by mistake when reaching for it?
O anda şarabı düşünmüyordum.
I wasn't thinking about the burgundy.
- İçinde hâlâ şarap var mıydı?
Did it still contain the burgundy?
Yani yıkanmış ve kurulanmıştı. Hâlâ kadehin dibinde birkaç damla olduğunu söylüyor musunuz?
That he'd examined the glass and found it to be clean, that it had been washed and dried, would you still hold to your statement that there were a few drops of burgundy remaining in the bottom of the glass?
Ama sizi gönderdikten sonra kadeh henüz yıkanmamıştı.
- That after she sent you into the room, the glass of burgundy was not yet washed?
Kasabamızda bir grup Burgundy askeri var.
There is a party of Burgundy soldiers in our town.
Ne zaman ondan borç alsam, topraklarımın bir kısmını Burgundy'ye satıp bana borç verdiği parayı artırmak için imzamı kullanıyor.
Everytime I borrow from him he uses my signature to sell some of my territory to Burgundy to raise the money he lends me.
Yüce İngiltere ve Büyük Burgundy... Christendom'daki en zengin Prens, bir köylü kızı tarafından yeniliyor.
Mighty England and great Burgundy, the richest prince in Christendom, beaten by a green country girl.
Burgundy tarihinde önemli bir an.
This is a grave moment in the history of Burgundy.
- Burgundy'nin gönderdiği ulak.
What messenger? - By Burgundy.
- Burgundy ile ateşkes konusunu görüştüm. - Ateşkes mi?
I have just negotiated a truce with Burgundy.
Burgonya ile ateşkes imzalandı.
The truce with Burgundy signed.
Sauternes gibi bazıları tatlıdır, kimi Burgundy gibi içini yakar, bazıları...
Some are like sweet Sauternes, some are warm like Burgundy, some...
California Burgundy-türü şarap.
Its a California Burgundy-type wine.
Rüyamda, Kale'den kurtulmuşum gemiye binip Burgonya'ya geçiyorum.
Methought that I had broken from the Tower... and was embarked to cross to Burgundy.
Bunun kaliteli bir Burgundy, Romani Conti, olduğunu söyleyebilirim.
A very fine Burgundy, a Romani Conti, I would say.
Dudakların bordo kadife gibi.
Your mouth suggests to me burgundy velvet.
Burgonya şarabı sever misin?
You like burgundy?
Senin en sevdiğin Burgundy, Francois.
Your favorite Burgundy, François.
Fransız burgonya şarabı.
It's French Burgundy.
Lâkin Maggy evlenip, Paris'te heyecanlı bir hayata adım atarken Jeanne Dijon'da kalmış ve Burgundy Monitor'un editörü Henri Tournier ile evlenmişti.
But while Maggy was married and led an exciting life in Paris, Jeanne stayed in Dijon, married to Henri Tournier, the publisher of The Burgundy Monitor.
Burgundy Monitor'un sahibi bir ayı.
A bear who owns The Burgundy Monitor.
Babası köklü bir Burgundy ailesine mensup.
He came from Burgundy.
Pinot Noir. Burgundy.
Pinot Noir, Burgundy,
Dur Kriemhild, bir derebeyinin karısı, Burgundy Kraliçesi'nin önüne geçemez!
The wife of a vassal may not precede the Queen of Burgundy!