Burnum traduction Anglais
977 traduction parallèle
Burnum o kadar büyük değil.
I'm not that arrogant.
Bu nedenle burnum kaşınıyor!
Who, me? And fall in the lake?
Burnun nerede? - Burnum mu?
Where's your nose?
Çek şunları. Burnum!
Take them away.
- Eğer burnum beni yanıltmıyorsa... Dorothy, Agnes ya da adı her ne ise.
- If I know my perfumes... it's Dorothy or Agnes or whatever her name is.
Ellerim su toplayabilir ve burnum kabuk bağlayabilir ve bunlar için aldığım teşekkür bu olur.
I can get blisters all over my hands, and my nose peeled, and that's the thanks I get for it.
Uzun bir burnum var ve onu istediğim yere sokarım.
I've got a long face and I poke it where I please.
Burnum kanıyor mu?
Is my nose bleeding?
Ah, bakın, burnum!
Oh, look, my nose!
Burnum!
My nose!
Burnum kanamaya başladı.
My nose has started bleeding.
Burnum nasıl kızarır biliyorsun.
You know how red my nose gets.
Caporetto'dan burnum bile kanamadan döndüm.
I came through Caporetto without a scratch.
Burnum için, bir keresinde beni boğarak öldürmek dışında her gece ayık tutan bir şey bile almıştım.
I even bought a thing once for my nose but it kept me awake nights... except once when I almost smothered.
Benim burnum o kadar büyük değil, kimliğini görmeliyim.
My nose isn't that big. I want to see.
Sabahları sık sık burnum akıyor da.
I often suffer from it in the mornings.
Ve burnum çok büyük.
And my nose is too big.
İyi bir burnum vardır, bilirsin.
I've got a good nose, you know that.
Benim burnum mu küçük?
Small, my nose?
Benim muhteşem burnum!
Why magnificent, my nose!
"Burnum böyle olsaydı, bayım, kökünden kestirirdim."
I, sir, if that great nose were mine, I would have it amputated on the spot.
Zavallı burnum Nisanla dolar.
My poor big devil of a nose inhales April.
Ah, burnum dedi!
Through your nose!
Ağladığımda burnum iki kat büyüyor.
My nose gets twice as big when I cry.
Burnum belki sizinkilerden bir parça büyük ya da küçük olabilir... ama sonuçta bir burundur.
My nose might be a little smaller or a little larger than yours,.. .. but it's still a nose.
Çünkü alnım ve çenem dışa çıkıktı ve burnum çok küçüktü.
Because my forehead and chin stuck out, and my nose was so small.
Burnum çok kötü.
My nose is very bad.
Burnum mu?
My nose?
Burnum nerede?
What have you done to my nose?
Burnum lâğımda Kabahat...
With my nose in the gutter'Tis the fault of...
Ve güneşin altında şapkasız beklediğim için burnum kıpkırmızı.
And I know that my nose is red from waiting in the sun without a hat on.
- Burnum kanıyor.
- I've got a nosebleed.
Burnum.
My nose.
Gerçi benim küçük bir avantajım var çünkü burnum...
Of course I have a slight advantage because I...
Yoruldum, acıktım ve kuyruğum dondu. Burnum dondu. Kulaklarım dondu.
I'm tired and I'm hungry and my tail's froze, and my nose is froze and my ears are froze.
Ben rota bilgilerini burnum, kulaklarım ve hislerime göre belirlerim.
I get my directions from my nose my ears, from my instincts.
Kolay çatlayan bir burnum var.
Nose of mine cracks easy.
Ağzım, gözlerim, burnum, kulaklarım?
My mouth, my eyes, my nose, my ears?
Bu benim burnum.
This is my nose.
Burnum metallerin kokusunu iyi alır.
I have a clever nose for the metals.
- Burnum.
- Me nose.
Burnum ateşin bulunduğu yerde tavuk çorbası olduğunu söylüyor.
My nose says that there chicken soup on the fire state.
Burnum kanayıncaya kadar dayak atardı.
He hit me until I bled at the nose.
- Sake kokladığım zaman, burnum kaşınmaya başlıyor.
When I smell sake, I can't help it - my nose starts to itch.
Sence burnum çok mu büyük?
Do you think my nose is too big?
Kulaklarım ve burnum hepinizinkilerden daha keskin.
My ears and nose are sharper than any of yours.
Burnum beni asla yanıltmadı.
This nose of mine has never failed me.
Burnum kaşınıyor.
My nose itches.
Bir şey anlamadım, burnum kanıyor.
I don't understand a thing, my nose is bleeding.
Burnum!
Get him out of here, will you?
İlk defa aynı dövüşte burnum iki kere kırıldı.
JUST LIKE A WIN DM I LL, ALL OVER YOU. FIRST TIME I EVER GOT MY NOSE BROKE TWICE IN ONE FIGHT.