English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Büyüdüm

Büyüdüm traduction Anglais

3,082 traduction parallèle
Ben de büyüdüm!
I have a growth!
- Karnavalda büyüdüm.
I grew up in a fairground.
Karnavalda büyüdüm.
I grew up in a fairground.
Benpistte büyüdüm.
I grew up at the track.
Onlarla büyüdüm be.
Hell, I grew up with them.
Yetimhanede büyüdüm.
I grew up in an orphanage
Ben burada büyüdüm.
I grew up here.
Hayır, yani her zaman çılgın müridleri ve söylediklerinden nefret eden insanlar vardı. Ama böyle büyüdüm ben.
I mean, there were always the crazy acolytes, people who hated what he said, but we grew up like that.
Eğer onu tanıyorsan... Anlamalısınız, ben şişman ve yalnız büyüdüm.
If you know about him... you have to understand,
* Sokaklarda büyüdüm *
♪ rising'up, back on the street ♪
Sokaklar da büyüdüm.
I grew up on the streets.
İsyancı zorbalığının çok olduğu bir yerde büyüdüm ve bunlar, sadece askeri hedefli zorbalıklar değildi.
I grew up around a lot of Innie violence, and not just violence towards military targets.
Londra'nın doğusunda büyüdüm.
I grew up on the East End.
Ben şehirde büyüdüm ve, ah, California'da koleje gittim.
I grew up in the city and, uh, went to college in California.
Cosmo okuyarak büyüdüm ben.
I grew up reading Cosmo.
büyüdüm sanırım.. ama sen.. gerçeksin
And then- - then I grew up, I suppose. But you- - I mean, you really exist.
Ben Bangkok'ta büyüdüm.
I grew up in Bangkok.
Sonra büyüdüm.
And then I grew up.
Ben de küçük bir kasabada büyüdüm.
I grew up in a small town.
- Yokluk içinde büyüdüm.
I grew up with nothing.
Ben Sicilya'da büyüdüm.
I grew up in Sicily.
Ben o evde büyüdüm.
He raised me in that house.
Taberiye Gölü yakınlarında doğdum o zamanlar her çocuğun yaptığı gibi yetiştirme yurdunda büyüdüm.
I was born near the Sea of Galilee. I grew up in a children's house, like all children who lived on kibbutzim did back then.
Büyüdüm. 300 çalışanım dört evim, karım vardı. Hiçbirine aldırmazdı.
I grew up and, heh, I got 300 employees and, heh, four homes and a wife who didn't care about any of it, in the best possible way.
Ben de flört kuralları için fazla büyüdüm.
Yeah, well, I'm a little too old for dating rules.
Ben Trois-Rivières'de doğdum ve büyüdüm
I was born and raised in Trois-Rivières.
Ben bakım evlerinde büyüdüm.
I was raised in foster homes.
Bak ben büyüdüm artık.
Look, I've grown up now.
Ben annesiz büyüdüm.
I grew up without one.
Üstelik korkunç istismarcı koruyucu bir aile ile büyüdüm. Sanki bana bakarak iyilik yapıyorlarmış gibi.
Was passed along from one horrible and abusive foster home to another, like they were doing me a big favor.
Ben canlı yayınlarla büyüdüm.
I mean, I grew up on live TV.
Büyüdüm.
I've grown up.
Ben zaten çok çabuk büyüdüm.
I've already grown so big.
Orada büyüdüm.
I grew up there.
En uzun veya en sportif olmayabilirim ama bir gün en zengin olacağım. Kadınlar da buna bayıldığı için çok iyi olacak. E ne de olsa belli bir yaşam biçimine alışkın büyüdüm.
I may not be the tallest or the most athletic, but someday I will be the richest, which is good because the ladies love that, and I've grown accustomed to a certain lifestyle.
Ben bir gecekonduda büyüdüm bu yüzden duvarlara büyük çiviler çakabiliyor ve bir şeyler asabiliyorduk.
I lived in a house that was a tenement house, so we could knock huge nails in the walls and stick things on the walls.
Başta gerginlik olabilir biliyorum, çünkü Ouli Russell'ın çok sevdiği birisi değil ama ben boşanmış bir ailede büyüdüm, ve bu konuları yönetmekte oldukça iyiyimdir.
- Everything's fine. I know it's gonna be tense at first,'cause Ouli's no Russell's favorite person, but I grew up with divorced parents, and I'm really good at navigating these situations.
Ben annem olmadan büyüdüm.
I was raised without a mother.
Ya da, başka bir yoldan gider ve apartmanda büyüdüm derim.
Or, I could just go all the way and say I grew up in an apartment.
- Atlarla büyüdüm.
I grew up with horses.
- Tennessee'de büyüdüm.
I grew up in Tennessee.
Orada büyüdüm.
I was raised here, though.
Büyük bir ailede büyüdüm.
I grew up with a big family.
Ben burada büyüdüm sayılır.
I practically grew up here.
Gerçekten de büyüdüm.
I've indeed grown up.
Saatlerle büyüdüm ben, onları anlıyorum.
I grew up with clocks. I understand them.
Büyüdüm.
I grew up.
Demek istediğim ben bu işlerle büyüdüm.
I mean, I grew up with this.
- Onunla ilgili kâbuslarla büyüdüm ben.
I grew up having nightmares about that thing.
Fort McMurray'daki yangınlarla savaşarak büyüdüm.
I grew up fighting fires in Fort McMurray.
Queens'te doğup büyüdüm dememiş miydin?
Did you not say you were born and raised in Queens? Proudly.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]