Cadılar bayramı traduction Anglais
3,758 traduction parallèle
Cadılar bayramında neden çantanda yumurta taşıdığını bilmek çok isterim.
Ooh. Ooh, I would love to hear your reasons for having eggs in your bag on Halloween.
Cadılar bayramı sona erdi.
Halloween's over.
- En iyi cadılar bayramı.
- Best Halloween ever.
Cadılar bayramını çok seviyorum ve Bert bunu benimle paylaşmak istediğinde çok heyecanlandım. Ama sensiz gitmemeliydik.
I-I love Halloween, and I was just so excited that Bert wanted to share it with me, but we shouldn't have gone without you.
Cadılar Bayramı rezalet ya.
Ugh, Halloween is the worst.
Santiago, Cadılar Bayramı'ndan nefret ettiğini biliyorum ama ama benim yanımda durursan söz veriyorum bayılacaksın.
Santiago, I know that you hate Halloween, but stick with me, and I promise you, you will love it.
Sezonun ilk Cadılar Bayramı malını yakaladım.
I just arrested my first Halloween idiot of the season.
Cadılar Bayramı'nın bir başka güzelliği işte. Çikolata!
Yet another great thing about Halloween... chocolate!
Cadılar Bayramı, hıyarlar için Noel gibi bir şey.
Halloween is Christmas for jerks.
Bana Cadılar Bayramı'nı sevdirmeye çalışma.
Whoo! Stop trying to get me to love Halloween.
Cadılar Bayramı rezalet bir şey ve neden bunu sevdiğini anlamıyorum.
Halloween is the worst, and I don't understand why you like it.
Hayır, Cadılar Bayramı'yla ilgili kötü düşündüğün her şey aslında onu harika yapan şeyler.
No, all the things that you think are bad about Halloween are what make it great.
Cadılar Bayramı'nın sıkıntısında arkadaşlıklar pekişiyor.
Friendships are forged in the crucible of Halloween adversity.
Cadılar Bayramı'nın hıyarlar için olduğunu düşünüyordum biliyorsun.
You know how I think Halloween is for jerks?
Bu Cadılar Bayramı'nda asıl hıyar bendim.
Well, this Halloween, I was the jerk.
Seni Cadılar Bayramı'nı sevme konusunda ikna edemediğim için üzgünüm.
I'm sorry I couldn't convince you to love Halloween.
Cadılar Bayramı çekilmez bir şey.
Ow. Halloween is unbearable.
Ürkütücü bir mezarlık, Cadılar Bayramı gecesi.
But look around. Creepy graveyard, Halloween night.
Cadılar Bayramı'mı mahvettin, o yüzden ayağımı kokla!
You ruined my Halloween, So smell my feet!
Cadılar Bayramı süslemeleri!
The Halloween decorations!
- Cadılar Bayramın kutlu olsun, bebeğim.
Happy Halloween, baby.
Cadılar Bayramı'nız kutlu olsun.
Happy Halloween!
Cadılar Bayramı'nız kutlu olsun.
Happy Halloween.
80'lerde cadılar bayramı denince akla çabuk yanan kostümler, glüten kaynağı şekerler gelirdi.
Ah, Halloween in the'80s... It was a time when the costumes were highly flammable, the candy was full of gluten, and you didn't have to sign a legal waiver to enter a haunted house.
Cadılar bayramı zamanı, 1980 bilmem kaçtı.
It was Halloween, 1980-something.
Annem Barry'nin sıkıntılarını çözerken babam cadılar bayramı için kusursuz bir çare bulmuştu.
While my mom was solving Barry's problems, my dad had the perfect solution for Halloween...
Cadılar bayramı bittiğine göre rahatlayabiliriz.
Halloween's over, and, uh, we can relax now.
- Cadılar bayramını hala yaşayabiliriz.
We can still have Halloween. How?
Erica cadılar bayramı şekerini almıştı fakat sandığı kadar tatlı değildi.
Erica got her Halloween treat, but it wasn't as sweet as she thought it would be.
- Cadılar Bayramın kutlu olsun!
Happy Halloween! Yeah.
Sonra Cadılar Bayramı geldi.
And then, uh, Halloween rolled around.
Bayan Cora bu akşam Vali'nin evindeki yıllık Cadılar Bayramı Balosu'na davetli.
Miss Cora got a invite to the Mayor's mansion tonight for the annual Halloween Ball.
Bugün Cadılar Bayramı.
It's Halloween.
Mutlu Cadılar Bayramı!
Happy Halloween.
Cadılar Bayramı'nda hep giyinirim.
I always dress up for Halloween.
Bence Cadılar Bayramı insanlara, gerçekte ne olmak istiyorlarsa olmalarına izin veriyor.
I think Halloween gives people the permission to be who they really want to be.
Önümüzdeki Cadılar Bayramı için de tam vaktine denk geldi.
Just in time for next Hallows'Eve. Ooh...
Ama şimdi Cadılar Bayramı'ndan sana bahsettiğimi ve bu yüzden gelemediğini sanacak!
But now he's gonna think I told you about Halloween, - and that's why you uninvited him!
Belki de geçen Cadılar Bayramı Hayaleti, Mike Franks?
Perhaps the Ghost of Halloween Past? Mike Franks?
Yüzyıllardır, Cadılar Bayramı kutlama ve batıl inançlarla geçer.
For centuries, All Hallows'Eve was a time of celebration and superstition.
Her neyse, Cadılar Bayramı her şeyiyle çocuklar için bir tatil haline geldi.
Anyway, Halloween has since evolved into, of all things, a children's holiday.
Mabedimi, Cadılar Bayramı negatif karmasından temizliyorum.
I'm purifying my sanctuary of the negative karma left by the Halloween prankster.
Küçükken, Cadılar Bayramı şakalarıma bayılırdın.
You used to love my Halloween pranks when you were little.
Anne, seninle Cadılar Bayramıyla ilgili konuşmalıyım.
Mom, I want to talk to you about Halloween.
Cadılar Bayramı için giyinecek misin?
So are you going to dress up for Halloween?
Cadılar Bayramı yaklaştığından, gruptaki herkesten hayatta bulundukları yeri ifade eden bir kostüm giymesini istedim.
Well, with Halloween coming up, I asked everyone in my group to dress in whatever costume they felt expressed where they're at in their life.
Cadılar Bayramında benimle çiftler randevusuna gelmek ister misin diye.
I wanted to see if you would join me for a double date on Halloween.
Cadılar Bayramında sadece 7 : 00'ye kadar seninle takılabileceğim.
I can only hang out with you till 7 : 00 on Halloween. What?
Cadılar Bayramını burada geçirmeye ne dersin?
Listen, why don't you come here for Halloween?
Cadılar Bayramını birlikte geçirmeyi planladık.
We plan to spend Halloween together.
Cadılar Bayramını seninle geçirmek istiyorum.
I really want to spend Halloween with you.