English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ C ] / Calculator

Calculator traduction Anglais

338 traduction parallèle
Şimdi hesap makinemizi çıkaralım ve bunun ne anlama geldiğine bakalım.
Now, let's get out the calculator here and see what that means.
Eminim standartlarıyla ölçüşen biriyle tanışacaktır.
Since he has a calculator for a brain, I'm sure he'll make the right choice.
Elimde hesap makinesi yok ama hesapladığım kadarıyla 245 dolar ve 47 sent borçlusun.
Well, I ain't no lightning'calculator... but according'to my figuring'... you owe him 245 dollars... and 47 cents.
Kesin sonucu makine verecek ama 4,5 milyar kilometre uzakta olduğunu tahmin ediyorum.
The calculator will be precise. I estimate 3 billion miles.
Ve buradaki Kongo'lular, hesap makinesiyle insanlardan dolar toplamaya
And this Congolese here, with his calculator
Bu ülkede elektronik beyinin öncülerinden birisiniz ve bir elektronik beyin makinesi icat etmişsiniz, adı da EMHAAH Elektromanyetik Hafıza ve Araştırma Aritmetik Hesaplayıcısı.
You're one of the leading exponents of the electronic brain in this country and the inventor of an electronic brain machine called EMMARAC, the Electromagnetic Memory and Research Arithmetical Calculator.
İyi de Ödeme'deki yalnızca bir hesap makinesi.
Well, the machine in Payroll is just a calculator.
İncil, tespih ve bir hesap makinesi.
A BIBLE, A ROSARY AND A CALCULATOR.
Umarım, iyi bir hesap elemanın vardır.
I hope you've got a good calculator.
Hesap makinesi tıkır tıkır çalışmaya başladığı zaman demek istiyorum.
That's when the calculator starts running.
Bugün hesap makinamda görünce farkettim.
I figured it out on my Bowmar calculator.
Ve burada bir hesap makinası ve alarm.
And then there's a calculator and an alarm clock.
Beni bu cep bilgisayarlarıyla karşılaştırmayın!
Molest me not with this pocket calculator stuff!
Öyle, her hesap makinesi, her elektronik çocuk oyunu, hepsi burada doğar.
Yeah. Every calculator, every electronic kids'game... they were all born right here.
"Hesap makinesini parçalara ayırmak"
"Damaged calculator by taking it to pieces."
Bir cep hesap makinesinde çalışsaydın ne olurdu diye merak ediyorum.
I wonder how you'd take to working in a pocket calculator.
Hesap makinem, Koç.
It's my calculator, Coach.
İhtimal hesaplayıcım da arızalandı.
My odds calculator just malfunctioned.
Hani şu kırmızı hesap makinesi.
The red calculator.
Sen sakın o hesap makinesini kaybetme.
Just don't lose that calculator.
- Basit bir hesap makinesi sadece.
- This is just a plain calculator.
Belki hesap makineleri bozulmuştur.
So their calculator screwed up!
Hesap makinesinden değil!
Its not the calculator, and it didnt screw up!
Doğmamış bir çocuktan ya da bir gencin hesap makinesi aşkından.
The unborn child and a boy's love of a calculator?
Hesap makinem.
My calculator.
Bu bir Asya hesap makinası.
My Far East-style calculator.
Böyle, bir hesap makinesi.
That way, it's a calculator.
Onlarca çöreğim ve güneş enerjili hesap makinam var.
I got a solar calculator with my dozen doughnuts.
"Takvimim o günleri belirtiyor."
"My calculator shows those days exactly."
Sadece sen, yürüyen bir hesap makinesinden... bu kadar heyecanlanabilirsin.
Only you would get this excited over a walking calculator.
Hesap makinem nerede? " Bunu söyledim!
Where's my calculator? " That's what I said!
Beş uzaylının geldiğini teyit edebileceğini söyledi. Ama hesap makinesi olmadığı sürece rakamları karıştırır.
Well, he says he can vouch for five aliens but, you know, he's nothing without his calculator.
Bunun için hesap makinesi gerek.
- I need a calculator.
- Ben hesap makinesi miyim?
- Do I look like a calculator?
Bırak beni seni fazla gelişmiş hesap makinesi!
Let me go, you overgrown calculator!
Burada bir hesap makinesi falan yok mu?
They should give you a calculator or something in here.
Krusty hesap makinalarımın 7 ve 8 tuşu yoktu!
My Krusty calculator didn't have a seven or an eight!
Şey... yeni aldığım güneş enerjili hesap makinesini gösterecektim.
Uh, it's this new solar-powered calculator I bought.
Hesap makinesi de çarpabilir.
So can a calculator.
Hesap makinesi sağlamalı mayın?
Calculator revised land mine?
Önemli evrakları koyarsın, dosyaları, kalemleri ve hesap makinesi.
It holds important papers, files, pens and a calculator.
- Grafik hesap makinesi getirdin mi?
- Did you bring a graphing calculator?
- Ne makinesi?
- Graphing calculator?
... ve kafasını da hesap makinesiyle kıracağımı söyle anladın mı?
and I'm gonna whip the shit out of him with his calculator, you understand?
Dikkatli ol, Bart. Hesap makinemi kıracaksın, yani kafamı.
[Groans] Careful, Bart. You'll break my calculator, by which I mean my head.
Ne biçim bir makina bu...
This calculator has a...
Hesap makinesi getireyim mi?
You're going to need a calculator?
E-Posta gönderebilir, fakslarına bakabilir ve hesap makinesi olarak kullanabilirsin.
You can get e-mail, fax, there's a calculator.
Ve şimdi bahşiş için sıra "Wizard" da.
And now for my Wizard tip calculator.
Bir bahşiş hesaplayıcısı için nasıl olur da 200 dolar harcayabilirsin?
How could you spend $ 200 on a tip calculator?
Bomar hesap makinemle hesapladım.
I figured that out on my Bomar calculator.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]