English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ C ] / Canada

Canada traduction Anglais

3,414 traduction parallèle
"Kanada" denince cevap veriyorsun artık.
Ha, you answer to "Canada" now.
# Ah, Kanada #
♪ Oh, Canada... ♪
Kanada.
Canada.
AKADEMİ ÖDÜLLERİ Trey Blame Canada ile aday oldu, ve ben de senin eşin olarak gittim.
Trey got nominated for Blame Canada, and so I think I went as your date, right?
İkiniz, en iyi şarkı dalında aday oldunuz, Blame Canada.
Now, two of you are nominated for best song, Blame Canada.
Kanada ve Porto Riko'yu da kapsıyor mu?
does that include Canada and Puerto Rico?
Kanada'da balık tutmaya gitmiştik.
We went... fly fishing... in Canada...
Kaybolduğunu bildirmedim çünkü Adrianne Kanada'ya döneceğini söylemişti.
I didn't report her missing because Adrianne said she was going back to Canada.
Kuzey-Batı Geçidi. Kanada ve Alaska'nın kuzeyini çevreleyen efsanevi deniz yolu kayıtlar başladığından beri ilk kez 2007'de buzsuz kaldı.
The North-West passage, a legendary sea route around the north of Canada and Alaska, cleared of ice in the summer of 2007 for the first time since records began.
Yapımcı Mark Linfield ve araştırmacı Matt Swarbrick Kanada'nın kuzey bölgesine gitti.
Producer Mark Linfield and researcher Matt Swarbrick have travelled to the far North of Canada.
Kuzey Kanada'da bulunan bu tür dünyanın en büyüğü ve güçlüsüdür. Ve ava hazırlanıyorlar.
These in northern Canada are the largest and most powerful in the world and they are setting out to hunt.
Ama Kuzey Kanada'daki bizonları kurtaran şey de büyüklükleridir.
But size, for the bison of Northern Canada, is in fact their salvation.
Karşılaşılan en soğuk koşullardan bazıları Kuzey Kanada'da, kutup dairesi yakınlarındaydı.
Some of the coldest conditions experienced were near the Arctic circle in Northern Canada.
Kanada ya da Meksika'ya bile gitmedim.
Not even Canada or Mexico.
Benim anladığım, Bay Sneddon 90'lı yılların ortalarında Michael Jackson aleyhine tanık bulmak için Avustralya ve Kanada'ya, belki bilmediğim başka yerlere şahsen gitti.
My understanding is that in the mid -'900s, Mr Sneddon personally traveled to Australia and Canada, and perhaps other countries I'm not aware of, to find witnesses against Michael Jackson.
Frankofon Kanada'da 80'li yıllar ikiyüzlülük ve uzlaşmacılığa yapılan bu zeki saldırıyla sona erer.
And in French speaking Canada the decade ended with this brilliant assault on hypocrisy and'80s consensus.
Kanada'da büyük bir olay bu.
In Canada- - it's very big up there.
Kanada olmadığını biliyorum ama buda "K" ile başlıyor, ve buz gibi soğuk, hazırlan bakalım.
I know it's not Canada, but it starts with a "C" and it's cold as balls, so get packed.
Kanada'daki ajanlarımızın süzgecinden geçti, haber, iddiasını destekler görünmektedir.
Intel is filtering in from our agents in Canada that seem to support the claim.
Şimdi önce Kanada'ya oradan da üreme alanlarına geçecekler.
CAR HORNS, SIRENS Now they will continue into Canada and onwards to their breeding grounds.
Bazıları karada Amerika sınırındaki Niagara Şelalesinden geçiyor.
Some pass over Niagara Falls on the border between the USA and Canada.
Sen Kanada'dayken doğru olup olmadığını kontrol ettik.
We checked while you were in Canada.
Ama bazen, bilim insanları büyük doğal felaketlerden yararlanabiliyorlar. 1998'de muazzam bir buz fırtınası Doğu Kanada'yı vurmuştu.
But occasionally scientists can really benefit from a massive natural disaster, and in 1998 a huge ice storm hit eastern Canada.
Onun lise zamanında Kanada'ya göç ettiği kulağıma gelmişti.
I heard he immigrated to Canada in high school.
Hanımefendi, Kanadalı arkadaşlarınız bütün gün hiç dışarı çıkmadılar.
Your friends from Canada, ma'am, all this time, they never go out.
Neden vizeyi Kanada'da çıkarmadınız?
Why didn't you get your visa in Canada?
Hayır, Kanada'dan altı kişi daha bugün gelecek.
No, we have six more from Canada meeting us today.
Kanadalıyız!
Canada!
Kanadalıyız!
Cana - Canada!
Mary, Kanada'nın son üç başbakanı kim?
Mary, who were the last three Prime Ministers to Canada?
Ya tüm övgüyü Kanada alır yada eldeki rehineleri kullanarak misilleme yapmaya çalışırlar.
Canada takes the credit, or they'll retaliate against the hostages.
Kanada, sana müteşekkiriz.
Thank you, Canada.
Kanada, İran'da yaptıkları ihlalin bedelini burada veya başka bir yerde ödeyecektir.
Here or anywhere in the world... Canada will pay... for this violation of the sovereignty of Iran.
Büyükelçi Ken Taylor ve Kanada ulusu.
.. ambassador Ken Taylor and the great nation of Canada.
Dayanın W., Kanada savaşa katılıyor.
Hang in there W. Canada joining your battle.
O anda Kanada ve U.S arasındaki sınırı geçmiş olurlardı.
And the moment it crossed the border between Canada and the U.S.,
- Yukarıda, Kanada sınırında.
Well, it's up here, right across the water from Canada.
Bu konuşmada Mimi'nin Kanada sınırındaki bir mülkle olan ilgisini bilen tek kişi değilim.
I'm obviously not the only person in this conversation who knows about her ties to a piece of property just on the outside of Canada.
1980'de gerçekleşen banka soygununun son kaçağı Mimi Lurie Michigan-Kanada sınırındaki Drammond Adası'nda polise teslim oldu.
... after an armed robbery at a jewelry store. Mimi Lurie, last remaining fugitive from the 1980 Bank of Michigan robbery, surrendered herself to authorities today near Drummond Island, Michigan, just across the water from Canada.
En son lisedeyken Kanada'daki Uzay Kampı'na gittiğinde birkaç hafta konuşmamıştık.
Last time we didn't speak for more than a week was in 1 0th grade when you went to Space Camp Canada.
Bu bizi Kanada'ya götürmeye yeter.
That's enough to put us in Canada.
Kanada veya başka bir yerde emlak işleriyle uğraşmıyor muydun?
You were doing some real estate deal up in Canada or something?
Kanada hakkında ne biliyorsun?
What do you know about Canada?
Şey, haberlerde... senin Kanada'ya doğru gittiğini söylüyorlar.
They were saying on the news you're headed for Canada.
O ev ve tüm yollar Kanadalı bir cerraha ait.
That house all the way over there is owned by a surgeon from Canada, eh.
Yakın dönemde Kanada, Yukon bölgesinde yaptığımız şeylerden birisi de buzul sahasında 1958'den 2008'e kadar ki değişime bakmaktı.
What we've done recently on the Yukon territory in Canada - -- where we looked at the change in glacier area from 1958 to 2008.
Kanada'dan arıyorum.
I'm calling from Canada.
Biz hala Kanada'ya geçebiliriz.
We can still get in Canada.
- Kanada'ya taşınıyorum.
- I'm moving to Canada.
Neyse, rahatsızlanan rahibenin, Kanada'da geri zekâlılara özel bir evde çalıştığını öğrendim.
Anyway, I find out that the nun, the one who got sick, live up in Canada running a home for retards.
O yüzden şuan Kanada'ya geri zekâlılara yardıma gidiyorum.
So I'm off to Canada to help the retards.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]