Carlyle traduction Anglais
335 traduction parallèle
Ne iş yaparsınız, Bay Carlyle?
Now, what is it you do, Mr Carlyle?
Jean, Bay Frank Carlyle.
Jean, Mr Frank Carlyle.
- Bay Carlyle.
Mr Carlyle.
Frank Carlyle?
Frank Carlyle?
Başmüfettiş Carlyle.
Chief Superintendent Carlyle.
Senatör Carlyle Atchison-Santa Fe hattının gelişen küçük kasabamızdan geçmesine karar verdi.
Senator Carlyle, kindly agreed that the line... Atchison-Santa Fe passed by our small And emerging city.
Yaşasın Senatör Carlyle!
Urra by Lyndon City!
Kuzeybatı Ambalajcıları'ndan David Carlyle isminde bir adam da vardı.
And then a guy named David Carlyle of Northwestern Packers.
- Carlyle!
Carlyle.
Caryle'ye bekliyoruz, tamam mı?
You all make it down to Carlyle, you hear?
Sen Carlyle'ın arkadaşıydın, değil mi?
You was a friend of Carlyle's, wasn't you, Bell?
Parkın diğer yakasında kalıyorum, The Carlyle'da. Sakıncası yoksa, seni yem olarak kullanmak istiyorum.
I'm staying across the park, at The Carlyle, and if you don't mind, I'd like to use you as bait.
Aşağı!
CARLYLE :
Bu Binbaşı Carlyle, Efendim.
It's Major Carlyle, sir.
Bayan Carlyle burası güvenlik
GUARD : Miss Carlyle, this is Security :
Bayan Carlyle, burası güvenlik.
GUARD : Miss Carlyle, this is Security :
- Carlyle.
- Carlyle.
Sadece bir hafta kadar Londra'da tatil yapacağız. Ona Thomas Carlyle'ın mezarını göstermek için çok iyi bir fırsat olacak.
We are only having one week of leisure, which we will spend in London, a long-awaited opportunity to show her Thomas Carlyle's grave.
Madrid savaşında, Üniversite kütüphanesinde makinalı tüfekle taranmıştı. Saldırıların arasında da Caryle okuyormuş.
During the Battle of Madrid... he lay holed up with a machine gun in the library of University City... reading Carlyle between attacks.
The Carlyle'da buluşmak istiyor.
He wants me to meet him at The Carlyle.
The Carlyle.
The Carlyle.
Aslında, bu yer hakkında "The Carlyle" adından başka bir şey bilmiyorum.
Well, I know absolutely nothing about the place except that it's named "The Carlyle."
Televizyon yıldızı
The star of the Club Carlyle, Miss Carlotta Adams!
Cafe Carlyle'da görüşürüz.
I remember seeing you at the Cafe Carlyle.
Kulübü arayayım.
- Carlyle! That's it.
Carlyle, Doğu ve..... Güneybatı merkez bölgeleriyle bağlantı kuralım.
Carlysle, let's get an epic linkup with central, east and southwest regions.
Carlyle?
- Carlysle?
Cevap verin. Merkez, ben Carlyle.
Control, this is Carlysle.
Carlyle'da bir süit almaya ne dersin?
Whaddaya say we get a suite at the Carlyle?
Tanrının bülbülü Mimsy Carlyle söylüyor Damon Feather'in tanrısal ayakları.
Mimsy Carlyle, God's own songbird. The heavenly feet of Damon Feather.
" Mimsy Carlyle ile.
With Mimsy Carlyle.
Hewitt'lerin kızları, Carlyle ya da Concorde'da verdikleri partilere beni davet eder.
Sometimes the Hewitt girls... - invite me to their parties... - Thank you.
Bu Şerif Yardımcısı Carlyle.
It's deputy carlyle. I best go speak to him.
Carlyle, burada neler oluyor?
Deputy carlyle, what the hell's Going on down here?
Artık sizinle konuşabilirim.
Mr. Carlyle! Now i can Talk to you.
Hadi Carlyle, onu getiriyor musun, getirmiyor musun?
Come on, carlyle! You bringing him out or not?
Bu Şerif Yardımcısı Carlyle.
That's deputy carlyle.
Bu James Carlyle.
That's james carlyle. Come on.
Size, efendim. $ 2.100.000. Carlyle'da bir süit almaya ne dersin?
What do you say we get a suite at the Carlyle?
- Thomas Carlyle, 1864.
- Thomas Carlyle, 1864.
Tina Carlyle, tanıştığımıza memnun oldum.
Tina CarIyIe, it's a pleasure.
Bayan Tina Carlyle.
Miss Tina CarIyIe.
Rica ederim Komiser, artık soyadım Carlyle.
My pleasure, commissioner, though it's Carlyle now.
Bayan Pamela Lillian Carlyle.
Mrs. Pamela Lillian Carlyle.
Dr. Carlyle bizim Arkham heyetiyle polis arasındaki irtibatımız.
Dr. Carlyle is our liaison between the board at Arkham and the police.
Steven Carlyle.
Steven Carlyle.
Sana da, Bayan Carlyle.
You too, Mrs. Carlyle.
- Carlyle'in iki oğlu var, Chris ve Kelly.
- Carlyle's two boys, Chris and Kelly.
Geçen yıl eski karısı çocuklarını ziyarete getirdiğinde, Carlyle'ın sınıfındaydım.
I was in Carlyle's class when his ex brought them to visit last year.
Yaşasın Lyndon City!
I have to go, because duty calls me. Urra by Senator Carlyle!
Evet.
Carlyle!