Chanel traduction Anglais
667 traduction parallèle
Chanel No 5, değil mi?
Chanel No 5, am I correct?
Chanel No : 5 gibi kokmadığı kesin.
It's not exactly Chanel No. 5.
Chanel'i hatırlamak için yaşın çok genç. O muhteşemdi.
You're too young to remember, but Chanel was magnificent!
"Bayan O'Neil, Bayan Chanel."
"Miss O'Neil, Miss Chanel."
- O ne, yeni mi?
Chanel...
- Chanel! Çok eski!
It's ever so old, I've had it a month
Sakın onunla banyo yapmaya kalkma.
- Don't you dare. That's Chanel No. 5. $ 5 a copy.
Biliyor musun, sen Chanel No. 5'ten çok daha güzel kokuyorsun.
- Mm, better than Chanel.
Birileri Chanel No. 5 kokuyor.
Somebody smells of Chanel No. 5.
Kafa derisi masajı, Chanel ile?
Scalp massage with Chanel?
Şarap, Kanal 5 gibi pahalı burada.
Wine is as expensive as Chanel 5 here.
Beş numara, Chanel.
Chanel, number five.
Baksana, Chanel ile birlikte bir turnuva yapabiliriz.
Listen, we could do a tournament with Chanel.
Chanel No. 5.
Chanel No. 5.
Bu aksam yemekte Chanel No. 5'inizin kokusunu aldïm.
At dinner tonight I smelled your Chanel No. 5.
Bu sabah Fleming'leyim.
Chanel something. I got Fleming first thing this morning.
Chanel devrimi kadınlara hem gündüz hem de gece için bütün bir görünüm verdi.
The Chanel revolution... gave women a total look for day and evening.
Vizcaya, Vionnet, Lanvin, Chanel.
Vizcaya, Vionnet, Lanvin, Chanel.
Çünkü ben Channél'in "Çocukluk" adlı kokusunu kullanıyorum.
That's cos I'm wearing Proustian Rush by Chanel.
Chanel Semlar,
Chanel Semlar,
Maddalena yavaşça yürüyor Chanel parfümleri arasında korumalar ve suçlular
Maddalena crawls between Chanel perfumes guards and criminals
- Sana hemen derhal daha yeni açılmış bir şişe Chanel No.5'imi veririm.
- I'll give you outright my practically full bottle of Chanel No.5.
Erkekler için Chanel.
Chanel for Men.
Chanel No.5 bu.
It's Chanel No.5.
Coco Chanel.
Coco Chanel.
Chanel mi?
Chanel?
Kanal 2 de hiçbir şey yok.
There's nothing on Chanel 2.
- Chanel pastel pembe 3 numarayla kapatırsın.
- Blot that out with a little Chanel Soft Bisque number three.
Alışveriş yaparız. Chanel'in defilesini izleriz. Roma'ya mı gitsek yoksa?
Some shopping, catch the Chanel show.
Biraz Chanel koydu.
She'd sprayed Chanel on to his bollocks.
Arılar, Chanel'e dayanamaz.
Apparently, bees can't stand Chanel.
Biliyorum. Bu Chanel seni çok güzel göstermiş.
I know, Chanel suits you
Elimde hiç şey kalmamış... - Bunu al.
Pity it's not Chanel.
Sanki Coco Chanel'in bir balıkçıyla çıkması gibi.
It's like Coco Chanel going out with a fishmonger.
"Ah, Chanel!"
"Oh, Chanel!"
Bu kanape, CocoChanel'in Paris atelyesindeki kanapenin kopyasıdır.
This couch is a replica of the one Coco Chanel had in her Paris atelier.
İkinci Channel şişen.
That's your second bottle of Chanel.
Bütün Pariz Liza adındaki bir "Lollapalooza" dan bahsediyor. Chanel'in defilesinde boy gösterecekmiş..
Le tout Paris has been buzzing about a lollapalooza called Liza, and her definite, maybe, appearance on the runway at Chanel.
Bir Chanel takım!
- Stop it.
Yeter artık!
- It's a Chanel suit!
Adı Chanel.
It's called Chanel.
- Chanel mi sürdün?
- ls it Chanel you're wearing?
Aksini söylediğim halde, bana bir şişe Chanel parfüm aldı.
And I told him not to, but he got me a bottle of Chanel.
Ve dün gece eve geldiğinde Chanel kokuyordu.
And then last night, he came home smelling like Chanel.
Manyaklar güzel hediyeler, güller, çikolatalar ve Chanel No. 5 göndermezler
Maniacs don't send nice gifts like roses and chocolates and Chanel No. 5.
- Dudağıma Chanel ruj deyince, hep olur bu.
- That happens every time I have chanel lipstick on my lips.
Kocaman, tertemiz bir lavabonun hayalini kuruyordum. Parıldayan altın musluklar, bembeyaz mermerler, abanozdan oyulmuş bir oturak Chanel No.5 dolu bir sifon ve emrime amade, ipekten tuvalet kağıtları.
I fantasise about a massive, pristine convenience, brilliant gold taps, virginal white marble, a seat carved from ebony, a cistern full of Chanel No. 5 and a flunky handing me pieces of raw silk toilet roll.
Gerçekten Chanel olabilir mi?
Can it be a real Chanel?
Bu Chanel'in havyarı. Kutusu beş dolar.
We'll eat that spoonful by spoonful.
Ne yazık ki Chanel değil.
- Thanks, Amy.
- Chanel.
- chanel.