Chantelle traduction Anglais
123 traduction parallèle
- Chantelle Şatosu.
- Where? - Chateau Chantelle.
Birden müsaidim ve elimde Chantelle Şatosu için iki kişilik rezervasyonum var.
And I have a reservation for two at Chateau Chantelle. Hello?
Bir analiz toplantısı var.
I have to go to Chateau Chantelle for the weekend.
- Küçük, şirin bir yer biliyorum. Chantelle Şatosu.
I know a nice little place called Chateau Chantelle.
Hayır, hafta sonu için Chantelle Şatosu'na gitti.
No. He is at Chateau Chantelle for the weekend.
- Chantelle Şatosu.
Chateau Chantelle?
- Chantelle Şatosu.
- Chateau Chantelle.
Chantelle Şatosu'nda neler olduğunu biliyor musunuz? - Seks partisi!
Do you know what's going on at Chateau Chantelle?
- Chantelle Şatosu'na hoş geldin.
- Who is your fiancée? - Welcome to Chateau Chantelle.
Ben Chantelle.
I'm Chantelle.
Chantelle.
Chantelle.
Chantelle'di, değil mi?
Chantelle, huh?
- Chantelle.
- Chantelle.
- Chantelle ne?
- Chantelle what?
Louisiana'lı kovboylarla çene çalacak vakti olmayan Chantelle.
Chantelle who's got no time for French-talkin'Louisiana cowboys.
Dans eder misin Chantelle?
You dance, Chantelle?
Chantelle, geri gel!
Chantelle, get back here!
Chantelle, bunlar eski arkadaşlarım, Ti-Marie ve Precious Robichaux.
Chantelle, these are my old friends, Ti-Marie and Precious Robichaux.
Chantelle benim yardımcım.
Chantelle is my assistant.
Chantelle, biraz şarap getirir misin?
Could you bring some wine?
Chantelle, marketten almamız gereken bir şey daha hatırladım.
Chantelle, I just thought of somethin'else we need at the market.
Chantelle, sürekli bu üniformayı giymek zorunda mısın?
Chantelle, do you have to wear that uniform all the time?
Chantelle, içeri gelip bir şeyler içmek ister misin, diye soruyor.
Oh, Chantelle wondered if you wanted to come inside and have somethin'to drink.
Chantelle burada mı?
Is Chantelle here?
- Chantelle mi?
- Chantelle?
Bir şey yapmayı kafasına koyduğu zaman onun yoluna çıkmak istemezsiniz.
When she make up her mind to do something... you do not want to be in her way, Chantelle.
Onu gördüğünüzde, deyin ki -
When you see Chantelle, you tell her...
Bana ayıracak zamanı olmayan Chantelle.
It's Chantelle who don't have time for me.
Sana hayatının geri kalanında ne yapacağını söyleyemem, Chantelle fakat eminim ki onun beş saatini burada harcamak istemezsin.
Can't tell you what to do with the rest of your life, Chantelle... but I know you don't want to be spending no five hours of it in here.
Albertine, Chantelle'e merhaba de.
Albertine, say hi to Chantelle.
Onu onarmanı Chantelle mi istedi?
Did Chantelle ask you to fix this?
Bak Chantelle, henüz buna hazır değilim.
Look, Chantelle, I am not ready for this.
Chantelle benim hizmetçim değil.
Chantelle isn't my maid or anything.
Hoşça kal Chantelle.
Bye, Chantelle.
Chantelle?
Chantelle?
- Chantelle!
- Chantelle!
Chantelle'i arıyorum.
I'm calling for Chantelle.
Chantelle mutfakta harikadır.
Chantelle is such a wonder in the kitchen.
Chantelle sizden öyle çok bahsetti ki sanki sizi tanıyormuş gibiyim.
Chantelle talks about you so much.... I feel like I already know you.
Mahkeme onu bana verdi. Çünkü Chantelle uygun bir anne değildi.
The court gave her to me when- - when Chantelle was unfit to be a mother.
Chantelle'di değil mi?
Chantelle, right?
Bu konuda bir destekçiye ihtiyacım var, Chantelle.
You know, I might need an ally on this, Chantelle.
- Chantelle?
- Chantelle?
İpek chantelle. ( CHANTELLE : Giyim markası )
Silk Chantel.
Evet hala striptizci Chantelle'le misin?
Yep. Still hanging with that stripper Chantelle?
Geleceğimizi biliyor.
I phoned Chantelle, she knows we're coming.
Seni arayacağım.
Chantelle, I'll phone you.
Sakin ol Chantelle.
Ah! Easy, Chantelle.
Chantelle bizi öldürecek.
Chantelle will kill us, man.
Hafta sonu için Chantelle Şatosu'na gitmem gerekiyor.
Anna!
Chantelle'e telefon ettim.
Take a bag.