English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ C ] / Children

Children traduction Anglais

54,705 traduction parallèle
Çocuklarla götlerini konuşmayı bırak, tamam mı?
Stop talking to children about their buttholes, okay?
Meğerse iki şey affedilmiyormuş çocuklara tecavüz etmek ve köpekleri sevmemek.
Turns out there are two things that can't be forgiven... raping children and disliking dogs.
Kadınları ve çocukları öldürmek istemiyorum artık.
I just don't want to kill women and children.
Aileleri uyuşturucu bağımlısı olan çocuklar için hayatı daha iyi hâle getirmeye çalışıyor.
Working to make life better for the children... of parents addicted to drugs.
Biliyorum ama çocuklar büyüdükçe ebeveynlerinden uzaklaşırlar. Mutlu oldukları sürece bunda bir sorun yok.
I know, but children grow apart from their parents, and that's fine, as long as they're happy.
Çocuklarımı rahat bırak ve evimden defol git.
Leave my children alone, and get the hell out of my house.
Eminim kendi keklerini yiyorlar ve çocuklarıyla evliyorlar.
I'm pretty sure they eat their own poop and marry their children.
Kendi çocukları için bile.
Even to its own children.
Sonra da çocuklarım oldu.
And I had children.
Oaks bursunu da elinizin tersiyle ittiniz. Dâhi çocuklara özel eğitim veren bir okulu?
And you turned down a scholarship at the Oaks... a school specializing in the education of gifted children?
Masum insanlar kadınlar, çocuklar katledildi.
Innocent people Women and children slaughtered.
- Kadınlar ve çocuklar!
Women and children!
Çocukları.
Children!
Benim çocuklarım,
My children,
Ebeveynlerin kendi çocuklarını gömmesi gerekmiyor,
Parents are not supposed to bury their own children,
Ve Donna'nın torunlarının çocukları bile ömür boyu maddi sıkıntı yaşamayacak.
And as a result, Donna's children's children's children most likely be set for life.
Çocukların etrafında olmaya uygun bir adam değilimdir.
No, I'm not a fit man to be around children.
İki çocuğu da bu toplantıda bulunmaktadır.
He is survived by two children, both present at this division.
Bir ev, ateş ve belki günün birinde çocuk borçlu.
He owed me a home and a fire and perhaps children some day.
Çocuktuk.
We were children...
Her şey, o düello ve ikimizin çocuk gibi kavga etmesi nasıl da gülünç.
How ridiculous it's all been. Duelling. And you and I fighting like children.
Rıhtımda para ödediğim adamların karıları kedi gibi doğuruyor.
The dock boys I pay in pennies have litters of children.
Çocuklarımızı şekerle kaplanmış kimyasal zıkkımlarla zehirliyorlar!
They're feeding our children chemical shit coated in sugar!
Çocukları kurtarın!
Save the children!
çocuklarım için.
For Anna, for my children.
Görünen o ki, çocuklarına bağlılar ve onların da topa dokunduklarını görmek istiyorlar.
Apparently, they're attached to their children, and they want to see them touch the ball.
Çünkü büyümüş birinci sınıflar öyle yapar, doğru muyum?
Because that's what big first-grade children do, right?
Bayan Klein, sorun şu ki daha birbirlerinin adlarını bilmiyorlar. - Bu yüzden, Amabella adını söyleyemez.
Well, um, Mrs. Klein, my problem is that the children don't know one another's names yet, so Amabella cannot tell me who...
İnsanların sana söylemedikleri şey çocuklarını kaybettiğin.
What people don't tell you is that... you lose your children.
- Uyku vakti geldi çocuklar.
It's time to sleep, children.
Endişelenme, ben çocuklara önem veren o insanlardan değilim.
Don't worry, I'm not one of those people concerned about children.
- O yer bir çocuk kitabında.
- It's a children's book.
Bunlar çocuk yahu!
They're children, for Christ's sakes.
O çocukların niye ufacık bir duayı okuyamadıklarını anlamış değilim.
I still can't understand why those children can't say one little prayer.
"Çocuklarımızın mezhepten bağımsız bir duayla güne başlamalarına izin verilmeyecek mi?"
"You mean they're not gonna permit our children, uh, to start their daily schedule with a nondenominational prayer?"
Eskiden ikimiz de sorunlu çocuklardık.
Back when we were both problem children.
Çocuklarımızı yaktın!
You burnt our children!
Benim dünyamda, İnsanlar yapabildikleri için dua ederler.
In my world, people just prey on children because they can.
Annem, Güneyin Sahibesi, Ölmeden önce binlerce çocuk doğurdu.
My mother, the mistress of the south, birthed over a thousand children before she died.
Çocuklar neyi yanlış yaptıklarını bilmezlerse düzeltilemezler.
Children can't be corrected if they don't know what they've done wrong.
Çocuklarınız var mı?
Do you have children?
Çocuklar öldürülecek.
Children will be killed.
O olaydan sonra kamptaki çocukların dostum dediğim kişilerin kulaklarını kestiğini öğrendim.
I was told that after the fact, the children of the camp... were encouraged to remove the ears from men I called friends.
Onlar daha çocuk Víctor.
They're just children, Víctor.
- Çocuk sanıyorsun.
- You think they're children.
- Onlar çocuk.
- They are children.
Çocuklarımı kaldırabilmek için iki ameliyat daha olacağım lanet herif.
It's gonna take two surgeries just so I can lift my children again, you fucking asshole.
Tek sahip oldukları şey çocuklar, artık.
The children are all they have now.
Yakınımızda, Ermeni kadınları, çocukları ve yaşlıları toplanırken Ermeni erkekler Osmanlı Ordusuna hizmet etmek için askere çağrılıyordu.
Near us, Armenian men were taken from their homes and conscripted to serve in the Ottoman army, while the rounding-up of Armenian women, children and the elderly had begun.
Çocukları...
Children...
Çocuklar çığlık atıyor.
Children screaming.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]