Cincinnati traduction Anglais
535 traduction parallèle
Cincinnati'ye hoş geldin.
Welcome to Cincinnati.
Chicago, St. Louis, Cincinnati, Tüm Büyük Göl kırsalı demiryolu nakliyatına başlıyor.
Chicago, St. Louis, Cincinnati, the whole Great Lakes country... beginning to ship east by rail.
Evet Cincinnati yolundan Detroit'e bir yan gezi şeklinde!
Yeah, by way of Cincinnati with a side trip through Detroit!
Herneyse, grup Cincinnati'de çalmak için bir teklif aldı.
Anyway, the little band got an offer to play in Cincinnati.
- Cincinnati.
- Cincinnati.
- Cincinnati mi?
- Cincinnati?
Orada güreşçiydim. Milwaukee'da, St. Louis'da, Cincinnati'de güreştim, sonra geri döneceğim.
I wrestled in Milwaukee, St. Louis, Cincinnati, and I will go back.
İşte. Ben, Cincinnati'deyken.
That's me in Cincinnati.
Cincinnati St. Louis'i 10'a 9 yendi.
Cincinnati beat St, Louis 10 to 9, Brooklyn,
Belki Parkersburg'da. Ya da Cincinnati'de. Ohio Nehri üzerindeki Sodom'lardan birinde.
Parkersburg or Cincinnati- - one of them Sodoms of the Ohio River.
Cincinnati gayet iyiydi.
I liked it all right in Cincinnati.
Cincinnati işini verdiğinde... sadece 700 dolar kazanmıştım.
When you covered me on that Cincinnati job... you only charged me $ 700.
Cincinnati'de dokunulmamış para bizi bekliyor.
Some nice, untouched money out there from Cincinnati.
Cincinnati ve paraları bizi mutlu edecek.
While I keep Cincinnati and the money happy.
Hayır. Bir telefon görüşmesi yaptım. Cincinnati'ye gitmenin anlamı yok çünkü bizimle çalışmayacaklar.
No, I checked with our telephone service and there's no point in us going to Cincinnati because the job is closed out.
Ackerman kendi adına Cincinnat'yi arayıp... onlara zorluk çıkardığını anlatmış.
Ackerman called Cincinnati at his own expense and told them that you were being difficult.
- Anlayacağın bu Cincinnati işi yok demek.
- So that means no Cincinnati.
Bu Cincinnati'de bana verilen odayla aynı numara, Erkek orkestrada çalıştığım son kez.
That's the same room number I had in Cincinnati, my last time around with a male band.
- Cincinnati'yi bilir misiniz?
- Do you know Cincinnati?
Hala Cincinnati'de oturuyor.
Still lives in Cincinnati.
Hank Schlosberg.
Hank Schlosberg from Cincinnati.
Johnnie, doktorluk yapmak için Cincinnati'ye dönmekle iyi etti.
Well, I see no reason why both of you shouldn't have a very happy future. John's back in Cincinnati now, practicing medicine, doing very well.
Bence Doğu'da, Cincinnati'de yaşamaya hazır değilsin. Evlenmek istediğin bu genç adam hakkında ne biliyorsun?
You won't be much company for me, living back East in Cincinnati.
Hey Cincinnati.
Hey, Cincinnati.
Cincinnati Kid oyun mu istiyormuş?
This Cincinnati Kid, he wants a game, huh?
Üç nehrin kumarbazı Cincinnati Kid kendine cila attırıyor.
It's that three-river gambling man, the Cincinnati Kid... getting himself all shined up.
- Cincinnati Kid.
- The Cincinnati Kid.
Lancey bu Eric Stoner, Cincinnati Kid.
Lancey... this is Eric Stoner, the Cincinnati Kid.
Haydi Cincinnati.
Come on, Cincinnati.
Bayan, ölmek üzere olan amcasını görmek için Cincinnati'ye giderken tuvalette mahzur kalıyor.
Mrs Cunningham, going to Cincinnati to visit dying uncle, gets trapped in a toilet.
Mühendis Raymond Elvis Thompson Cincinnati, Ohio'dan.
Engineer Raymond Elvis Thompson from Cincinnati, Ohio.
Cincinnati'deki kuzeniniz Alfredo selamlarını yolladı.
Your cousin Alfredo in Cincinnati sends regards.
Elena, Cincinnati'deki kuzenin Alfredo selamlarını yolladı.
Elena, your cousin Alfredo in Cincinnati sends his regards.
Cincinnati'deki kuzenin Alfredo selamlarını yolladı.
Your cousin Alfredo in Cincinnati sends his regards.
Cincinnatı.
Cincinnati.
Doğru söylüyor.
He's right. I will ruin you like I have ruined hundreds of women from Salerno to Cincinnati. Go.
Cincinnatilisin sandım.
I thought you were from Cincinnati.
Kimse bana Cincinnatili diyemez.
Nobody tells me I look like I'm from Cincinnati.
Senin lakabın Cincinnati Kid değil miydi?
Aren't you the one called the Cincinnati Kid?
O kadar da Cincinnati gibi durma.
Don't be so Cincinnati.
Sen de Cincinnati'sin değl mi?
And you're Cincinnati, aren't you?
Ben Komiser Kolombo.
I know a lot of people in Cincinnati. Incidentally, my name is Lieutenant Columbo.
Bir kere Cincinnati'de hapse girdim.
I was in jail one time in Cincinnati.
Eğer Pittsburgh'tan Diel'i alabilseydim sağ kollu vurucumu kullanabilirdim. Fakat Pittsburgh Arthur'u istiyor. Ve o zaman ben onu zaten Sam Mott karşılığında Cincinnati'ye vermiş olacağım.
I could spare my right-hand hitting if I got Diel with Pittsburgh but Pittsburgh wants Arthur and I've already given you to Cincinnati on paper for Sam Mott.
ve Cincinnati'deki.
In Cincinnati.
- Cincinnati'ye, annemi görmeye.
- Cincinnati, to see my mother.
Bırak peşini. Neden benim olduğumu söylemiyorsun? Ne de olsa Hitler'in gayri meşru oğluyum.
Just tell them it's me, because I'm the illegitimate son of Hitler and after the Germans win the war, you're gonna make me the Gauleiter of Cincinnati!
Cincinnati'li biriyle.
Are you, Deanie? A boy from Cincinnati.
- Cincinnati'de çok arkadaşım var.
Fine.
Ve bir de Pearson var, aptalın teki. İki gözümü de Cincinnati'de oynayan Sam Mott'a dikmiş vaziyetteyim. Fakat Cincinnati benden Arthur'u istiyor ; ama ben Arthur'u gönderemem.
I'd give both my right eyes for Sam Mott of Cincinnati but Cincinnati wants Arthur and I can't give Arthur or if I give you, I must have Scutter or Faulkland which the son of a bitches won't give me
Biz sezona zirvenin yakınlarında başladk. Baltimore ve Cincinnati ile baş başa bir mücadele içindeydik. Fakat bütün bir sonbahar biz süzüldük durduk.
We started out near the top running neck and neck with Baltimore and Cincinnati but all spring we kept floating never dropping far back, but never gaining, either staying alive with pitching one day and power the next but never putting the two together.