Clell traduction Anglais
82 traduction parallèle
Clell geriye dönmeden buradan hemen çek git!
Get away from here before Clell comes back!
Clell!
Clell!
Tamam, Clell.
It's alright, Clell.
Clell...
Clell...
Kardeşin haklı, Clell.
Your brother's right, Clell.
- Ne yapacağız, Clell?
- What should we do, Clell?
Clell ve Johs!
Clell and Johs!
Clell'in mazareti var, o evli.
Forget about Clell, he's married.
Clell ve Lizzy'nin ölümünden sonra duyguları karman çorman olmuştu.
Since he left - he seemed really confused after the murder of Clell and Lizzy -
Ama bunların sebebi Clell'in öldürülmesidir!
But only due to Clell's death!
Clell'i kimin öldürdüğünü sana anlatacağım!
I'll tell you who killed Clell!
Lizzy, bir Sharp mermisi ile Clell'den sonra vuruldu.
Lizzy was shot after Clell... With a... Sharp bullet.
Clell cinayetiyle ilgili doğruları söyleyeceksin.
You'll tell the truth about the murder of Clell.
Clell ve Lizzy'nin mezarlarının hemen yanında.
Right next to the graves of Clell and Lizzy.
Ve bir de koca dağ adamı Clell Miller vardı, ve tabii ki, Jesse James.
Then there was big Clell Miller, the mountain man, and of course, Jesse James.
İlk duraklarıs Clell Miller'ın Kuzey Missouri'deki katır çiftliğiydi.
Their first stop was Clell Miller's mule farm in northern Missouri.
Selam, Clell.
Hey, Clell.
Jesse soyguna gitti, Clell.
Jesse's gone on a raid, Clell.
Katırlarından başka düşünmen gereken şeyler de var, Clell Miller.
You got more than your mules to think about, Clell Miller.
Sen kalsan iyi olur, Clell.
You'd best stay, Clell.
Duydun mu, Clell Miller?
Do you hear that, Clell Miller?
Selam, Clell!
Hey, Clell!
CLELL :
CLELL :
Baksana Clell, götünü alıp demir ata binmeye ne dersin?
Hey, Clell, how'd you like to ride your assbone on an iron horse?
Selam, Clell.
Hello, Clell.
Öyle hissediyorsun, Clell, belki bunu daha önceden düşünmeliydin.
You feel that way, Clell, maybe you should've thought of that before.
Clell Miller ve Chadwell'i kaybettik, Bay James.
We lost Clell Miller and Chadwell, Mr. James.
Cole, dostum. Chadwell'i bankada bıraktık. Clell Miller'ı da bıraktık.
Cole, buddy, we run out on Chadwell back there in the bank, and we run out on Clell Miller back there, too.
Sen nasılsın, Clell?
How you doin', Clell?
Durumum gayet iyi, Clell.
I'm doin'real fine, Clell.
Clell bankanın ağzına kadar parayla dolu olduğunu söylüyor.
Clell says that bank's full to the brim with money.
Clell, sen kasaya geç.
Clell, get to the vault.
Tanrım, Clell!
Jesus, Clell!
- Hadi, Clell.
- Come on, Clell.
- Clell, hadi!
- Clell, come on!
"Sevgili Clell" diye başlamış.
"Dear Clell", blah-blah-blah.
Clell, dostum, yoksa bayana anlatmadın mı?
Clell, old boy, you mean you haven't told the lady?
Clell'le zaman geçirdikçe ona daha çok benziyorsun. Sinir, küstah ve saygısız.
You're beginning to sound just like Clell bitter and cynical and irreverent.
Ve bana göre Clell ve Goody'e bu teklif geldiğine göre bulundukları pozisyon hiç anlattıkları gibi değil.
And it is a right nice honour, I think, and a privilege for them to have been asked to join.
- Clell, eski dostum.
- Clell, old buddy.
Bu gece çok iyi vakit geçirdim, Clell.
I had a great time tonight, Clell.
Bu çocuğun bakıcısı kim, Clell?
Who's babysitting this kid, Clell?
Hey, Clell!
Hey, Clell!
Clell'in ofiste birazcık işi çıktı.
Clell's running a little late.
Clell senden çok bahsetti. Ve babandan.
Clell's told me a lot about you and your father.
İkisi de komandoymuş, değil mi?
He and Clell were in combat together.
Clell aslında bu savaşı yanlış karar sayıyor. Zırvalık.
Clell sees this war as bad judgment, a screwup.
Sen iyi bir askersin, Clell.
You're a fine soldier, Clell.
Seni üzen şey ne, Clell?
What's bothering you, Clell?
- Bu zayıflık değil, Clell.
- It's not weakness, Clell.
Don, bu arkadaşım Komutan Clell Hazard.
Don, this is Sergeant Clell Hazard.