Coat traduction Anglais
9,213 traduction parallèle
Portmantoyla konuşmakla aynı. - Kusura bakma.
Might as well be talking to the coat rack.
V yakalı siyah tişört, gri ceket ve kargo pantolon.
Black V-neck tee shirt, gray coat, cargo pants.
Yeleğinizi unutmuşsunuz!
You forgot your coat!
Kuzeyli katili kıçını kaldır ve ortaya çık!
Get your blue coat-killing ass out here now!
Neden Rutherfords ceketini asmaya çalışırken dolapta pornografik ödül dolu bir kutu buluyorum?
Uh, why did I just try to hang the Rutherfords'jacket and find a box of pornographic trophies in the coat closet?
Ceketini giy.
Get your coat.
Bütün ceplerine baktı.
I remember he dug all through that coat.
Patrick, cebinde bilet koçanlarını ve bir kızla birlikte olan fotoğrafını buldu.
Patrick found ticket stubs and a picture of him and some girl that fell out of his coat pocket.
Ceketini tut.
Hold your coat up.
Sadece şapka taksaydık ve yıpranmış bir ceket
If we only had a hat and a worn-out coat
Üst üste çıkmış trençkot giyen üç çocuktan oluşan bir şeyle flört ederek beni kıskandırmaya mı çalışıyorsun?
Are you seriously trying to make me jealous by flirting with what is very obviously just three kids stacked on top of each other under a trench coat?
Trençkotun içinde üst üste çıkmış üç çocuktan ibaret bardaki adamla mı?
Wait, that guy from the bar who is actually three boys stacked on top of each other under a trench coat?
Kıskanmadım, ilişkiye girmeye çalıştığın kişinin, söylemek zorunda olmam bile tuhaf ama, bir trençkotun içinde üst üste çıkmış üç küçük çocuk olduğunu hatırlatıyorum.
Not jealous. Just reminding you that you are trying to have a relationship with someone who is... and again, it's bizarre I should have to point this out... three young boys stacked on top of each other under a trench coat.
Onu hiç trençkotsuz gördün mü?
Have you seen him without his trench coat on?
O hâlâ bir trençkottaki üç çocuk, yani hayır.
Well, he's still three kids in a trench coat, so, no.
O paltonun altında ne var Vincent?
What's under that coat, Vincent?
Ceketini ve şapkanı al.
Go grab your coat and hat.
Kalın bir mont al.
Get a warm coat.
- Sarah Lynn, paltonu giy.
- Sarah Lynn, get your coat.
Ceketimi almam lâzım.
I need to get my coat.
Seni girişe koyarım.
I'll put you on coat check.
- O trençkotun içinde ne var? - Ben varım.
- What's in that trench coat?
Spor ceketli.
Sports coat.
Sen kullanıyorsun. Montumu getirir misin?
Grab my coat, will you?
Maske Josh'un kafasına taşla vurduğu bir Schakal'ın cebinden çıktı.
The mask was in the coat of a Schakal Josh hit in the head with a rock.
Sadece ceketinin içine iliştir.
You just clip it inside your coat.
Montumun altında ne var tahmin et.
Guess what I have under my coat.
Pardon, kıvırcık saçı, sakalı ve laboratuvar önlüğünü gördüm.
Oh. Sorry. I just... saw the curly hair, beard, lab coat.
Vestiyerci bir kızdan bir şeyler öğrenebilmek için dilini kullanan bir adamdan feminist tavsiyeler almam.
Yeah, well, I'm not taking feminist tips from the guy who just used his tongue to get secrets out of a coat check girl.
- Birisi buraya iyi bir yardımda bulunmuş.
Someone gave it a fresh coat.
Ceketimi ver sonra da git arabayı getir.
Go get my coat, then bring the car around.
Vücudu örtülüydü, elinde eldiveni ve büyük bir paltosu vardı.
The body was covered, the hands had gloves, a big coat.
Ve Winston da bir polis olmak üzere ki bunu büyük ihtimalle ceketine taktığı rozetten anlamışsındır.
And, um, Winston is about to become a cop, which you've probably already gathered from the fact that he pinned his badge to his sport coat.
Sen montunu ve bebek çantasını al.
Now, you grab your coat, get the diaper bag.
Laboratuvar önlüğünün kalıcı olarak üzerine yapıştığını düşünüyordum.
I thought the lab coat was permanently attached.
Bir gün üşümüş ve montumu ödünç almıştı.
He was cold one day and borrowed my coat.
Ona dedi ki ; " Ne güzel bir mont!
She said, " What a nice coat!
Beni defalarca bu montu giyinirken görmene rağmen hâla bilemedin mi!
After seeing me in this coat so many times, she didn't recognize it!
İngiltere'nin arkasından iş çevirip, bunun bir bedeli olmayacağını mı düşündün?
Did you really think you could wear the English coat of arms, and not pay a price?
Buradan çıkınca ceketini bir su birikintisine serebilirsin.
When we leave, you can lay your coat over a puddle.
Külotunu ne yapayım?
What, what, what do you want me to do with your pants? There's no coat hook.
Tam eşyalarını topluyordum ki cebinde eğri büğrü bir şey buldum.
Ah, well, when I was gonna go pack up his stuff, I felt something crinkly inside his coat pocket.
Yusuf'un tam hayallerine layık güzel mi güzel parkası var ne de olsa.
Joseph has a pretty coat to match his pretty dreams.
Sadece parkasını bulduk.
Only his coat.
Ceket onun mu?
This his coat?
Ceketinizi alabilir miyim?
Here, c-can I take your coat?
Ceket.
Coat.
- Selam Raymond.
I would give you more details, but someone just came in to try and find her dalmatian coat. Hello, Raymond.
Paltomu.
My coat.
- Ya da Hexenbiest cehennemi.
Like scalp-coat-wearing madmen or the zombie apocalypse. Or Hexenbiest hell.
Ceketimi al, lütfen.
Take my coat, please.