Colton traduction Anglais
384 traduction parallèle
Çabuk... Charlie'nin Yeri'ne araba gönder. 60.
Quick... get a car out to Charlie's Roadhouse, Highway 60, near Colton.
Colton biraderleri son sürat Kansas'a doğru giderlerken... -... topladım.
Picked up the Colton Brothers here on their way out of Kansas moving fast.
" Nicholas Bonell, Colton, California.
" Nicholas Bonell, Colton, California.
Dışarıdayken işimize yaramaz, Bayan Colton.
He can't do us much good out there, Miss CoIton.
Colton'da, korulukta.
On Colton, in the groves.
Jack T. Colton.
Jack T. Colton.
Kulağa yalnızlık gibi geliyor, Jack T. Colton.
Sounds lonely, Jack T. Colton.
Hayır, ben Bay Colton.
No, I'm Mr Colton.
Jack Colton.
Jack Colton.
Ne iş yapıyorsunuz, Bay Colton?
What do you do, Mr Colton?
Jack Colton, Ömer Halife.
Jack Colton, Omar Khalif a.
On hafta şu uzunluktaki şırıngayla kuduz aşısı oldum ve tek düşündüğüm sendin, Colton.
Ten weeks of rabies shots this long and all I thought of was you, Colton.
Bak, bana borçlusun, Colton.
Look, you owe me, Colton.
Colton, görünüşe göre vagonumuzu bir yıldıza takmışız.
Well, Colton, looks like we've hitched our wagon to a star.
Colton!
Colton!
Bak şu adamlara, Colton.
Look at these guys, Colton.
Ortadan ikiye böleriz, Colton. 50-50.
We split it right down the middle, Colton. 50-50.
Merhaba, çocuklar.
Hi. My name is Colton.
Colton, kaçamayacaksın.
Colton, you ain't gettin'away.
Colton'ın geleceği iç açıcı değil!
Colton's future is bleak!
Ama bu gece Colton'ı öldürmeliyim.
But tonight I gotta kill Colton.
Kıçın çimenlik ve ben de çim biçme makinesiyim, Colton!
Your ass is grass, and I'm a lawn mower, Colton!
Colton, seni yakalayacağım!
Colton, I'll get you! Colton, I'm on to ya!
Ama endişelenme, Bay Colton.
But don't worry, Mr Colton.
Colton, haline bir bak.
Colton, look at you.
Vah, vah, vah, Colton.
Well, well, well, Colton.
Hadi, Colton.
Come on, Colton.
Tekrardan bir araya geleceğimizi biliyordum, Colton.
I knew we'd hook up again, Colton.
Ben Loy Colton.
Loy colton here.
Colton kitaba göre oynar, ama sen oynamazsın.
Colton plays by the book and you don't.
Tom Colton.
Tom Colton.
Colton hiç bahsetmemişti.
Colton never mentioned...
Bu iki iz, Colton doğmadan 5 yıl önce, Powhattan Mill'de bulunmuş.
These two prints were lifted five years before he was born at Powhattan Mill.
Bak, sonuçta bu Colton'un davası.
Look, bottom line. This is Colton's case.
- Basamakları tırmanmak bunu mu gerektiriyor, Colton?
is this what it takes to climb the ladder, Colton?
Mulder, Colton gözetlemeyi iptal edince dışarı çıkmış olmalısın.
Mulder, you must have gone out since Colton gave us the night off.
Colton kitaba göre oynar, ama sen oynamazsın.
Colton plays by the book, and you don't.
Fox Mulder. Tom Colton.
Uh, Fox Mulder, Tom...
- Muhtemelen bunlardan haberi yoktu.
Colton never mentioned... Most likely he's unaware of them.
Bu iki iz, Colton doğmadan 5 yıl önce, Powhattan Mill'de bulunmuş.
These two prints were lifted five years before he was born at Powhatan Mill.
Bak, sonuçta bu Colton'un davası.
Look, bottom line this is Colton's case.
Davanı çözmemden mi korkuyorsun?
What's the matter, Colton?
- Basamakları tırmanmak bunu mu gerektiriyor, Colton?
Is this what it takes to climb the ladder, Colton? All the way to the top.
Jennifer Colton.
- Jennifer Colton.
Jennifer Colton mu?
- Jennifer Colton?
Colton araba satış noktalarına gelin, Amerikan rüyanızı gerçekleştirin.
Come to Colton Motors and fetch your piece of that American dream.
Bay Colton'un hayatından memnun olmasını sağlıyorum.
I keep Mr. Colton happy.
Colton.
Colton.
- Jack Colton kayıt yaptırdı mı?
Has Jack Colton checked in?
Jack Colton!
Jack Colton!
Colton hiç bahsetmemişti.
Ten murders.