Compliments traduction Anglais
1,533 traduction parallèle
İyi dileklerimle.
My compliments.
İlk dileğim olarak bir şey var- - savaşı dışarıda bırakın.
The first round is with my compliments on one condition- - you leave the war outside.
Övgülerle aşağılayarak... bir kızın sevgisini yeniden kazanmaya çalışmak ilginç bir yöntem.
Backhanded insults disguised as compliments. It's really a novel approach to winning back a woman's affections.
Quan Chi'ye övgülerimi gönderiyorum.
My compliments to Quan Chi.
- İltifat peşinde koşmayı bırak, Smithers.
- Oh, stop fishing for compliments, Smithers.
Kutlarım.
My compliments.
Lütfen, alçak gönüllü iyi dileklerimi kabul edin... "Saygılarımla"
"Please accept, signore, my most humble compliments... and sincerissimi good wishes."
Burda çok övgü almazsın.
You don't get a lot of compliments here.
Saygılarımla, Nogales.
Compliments of me, Nogales.
Her gün giydiğin şeylere ve saç şeklinde daha çok iltifat yağdırmadığım için üzgünüm.
I'm sorry I didn't bring you more compliments... ... on everything you wore and every way you fixed your hair.
Tebrik ederim, Wallace.
My compliments, Wallace.
Övgüler aşçıya. Evet.
Compliments to the chef.
Aldığın iltifatları hatırla.
Remember compliments you receive.
İçten selamlarımı sunarım, Bayan Eva.
My compliments, Miss Eva.
Anneler ne zaman iyi bir şey yapsa iltifat alır... çünkü kadınların sürekli iltifat duymaya ihtiyacı vardır.
Every time Mama do something right, Mama gets a compliment...'cause women need to hear compliments all the time.
Kadınlar yemek, su ve iltifatla yaşar.
Women need food, water, and compliments.
Ve sana da saygılarını, anne.
And his compliments to you, Mama.
Bayan Browning'lere saygılarımı iletin.
My compliments to the Miss Brownings.
Bizim ikramımız.
Compliments of the house.
Buraya gelip sıcak ve samimi davranıyorsun. Asıl derdin kulüptekilerle bahis oynamak için içeriden bilgi almak. İltifat ediyorsun.
Coming around here, being all warm and cuddly, compliments out the wazoo.
Aşçı iyi dilekleriyle yolladı.
A Funyun Onion. The chef sent it over with his compliments.
Bakalım, eğer iltifat istiyorsan, evet çok açık seçik gözüküyorsun.
All right, if you're fishing for compliments, yeah, you look slutty.
Oraya git, küçük kurunu ve gülümseyen suratını al.
Go out there and get your little compliments and your smiley faces.
- Komplimanlar.
- Compliments.
Beleş gümüş paralar, C. Montgomery Burns'ün cömertliğinden!
Free silver dollars, compliments of C. Montgomery Burns!
Lokantanın ikramı.
Compliments of the house.
Johnny Sack sizi tebrik eder.
Compliments of Johnny Sack.
Breen'e tebriklerimi ilet.
- Send my compliments to the Breen.
- Bayanlar, benim iltifatlarım şefe.
Ladies, my compliments to the chef.
Tanımadığı bir erkeğin, beklenmedik bir anda yönelttiği iltifatlar, bütün sabah zihninde yankılandı. Sonunda bu durumdan hoşlandığı gerçeğini kabul etmişti.
All morning the stranger's unsolicited compliments had played on the dampened strings of her instrument until the middle "C" of consciousness was struck square and resonant.
- Makarna hakkında iltifat alıyoruz.
We're getting a lot of compliments on the pasta tonight.
- Sen neden genç birini... -... bulmuyorsun?
- Just full of compliments, aren't we?
Evet, ölümlüler, hani benim övgülerim?
Well, mortals, where are my compliments, please?
Sultandan iyi dileklerle.
Compliments of the Sultan himself.
Herkes sana iltifatta bulunuyor.
Everybody pays you compliments.
Beyler, benim ikramım.
Gentlemen, my compliments.
Kral iltifatlarını gönderiyor.
The King sends you his compliments.
Majesteleri Kral'ın kardeşi size iltifatlarını gönderdi Mösyö Vatel.
His Highness, the King's brother, presents his compliments, Mr. Vatel.
Çocuklar! Eve koşuyorsunuz. Bay Mcquillan'ın kıyağı.
Lads, have a run home, compliments of Mr. McQuillan.
Övgülere hep böylemi karşılık verirsin?
I mean, do you always take compliments so well?
Popon "web" sayfalarına çıkacak kadar büyümeden ufalt onları.
Report those compliments to your ass before it gets so big it forms its own Web site.
Çok yakışmış.
It compliments you.
Kızımdan tebrikler :
Compliments of my daughter :
Bu tür iltifatları sevmiyor gibisin.
You're not the type to like compliments.
O zaman belki şefe hürmetlerimizi sunmalıyız.
Well, perhaps we should pay our compliments to the chef, huh?
Fiberoptik laringoskop. Ameliyathanenin hediyesi.
One fiber-optic laryngoscope, compliments of the O.R.
İşyerinde makyaj yapmadığım için bir sürü iltifat aldım.
At work I got all these compliments about the no-makeup thing.
Ayakkabılarına mı iltifat ediyordu, neydi?
He compliments them on their shoes?
Tabii.
Right this way, Mr. Malkovich, compliments of the house. Of course.
Güneş Arayıcı Phyllis'ten iltifatlar.
That's exactly the look I was going tor, compliments ot Sun Seeker Phyllis.
Wolmae...
The Royal Instructor looks at it and compliments him.