English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ C ] / Conference

Conference traduction Anglais

7,046 traduction parallèle
İkinizin bir konferansta ya da şirket köşesinde karşılaşmadığına şaşırdım.
I'm surprised the two of you haven't met at a conference or company retreat.
Bunlardan bir tanesini geçen ay adli tıp konferansında gördüm.
I saw one of these at the forensic conference last month.
Bir teknoloji konferansı için adadaymış.
He was here for a tech conference.
Konferansla bağlanayım.
I'll conference him in.
Peter'in valilik konferansı var.
Peter has the governor's conference.
Çünkü, beni desteklemek için şov yapmazsan,... yerine başka bir valilik konferansına gidersen,... favorilerin yerlere çakılacak.
Because if you don't show up to endorse me, if you go off to some governor's conference instead, your favorables will plummet through the floor.
Bunun için niye konferans görüşmesi yaptığımızdan emin değilim.
Not quite sure why we need to be on a conference call for this.
Mesela benimle Palmdale'de iki günlüğüne konferansa gelmek gibi.
Like you get to come with me to a dope two-day teaching conference in Palmdale.
Konferans çok eğlenceli olacak.
The conference is gonna be really fun.
- O konferans konuşmasıydı, ben değil.
It was the conference talking, not me.
Konferans nasıldı?
Say, how was the conference?
- hayır bir basın toplantısı yapmalısın.
- No! You need to hold a press conference.
Gelecek hafta eczacılık konferansında esas konuşmacımızın sunucusu olmak ister misin?
How would you like to introduce our keynote speaker at the pharmaceutical conference next week?
YZ konferansında birinin ortaya attığı bir senaryo.
It's a scenario somebody blue-skyed at an AI conference.
Konuşmaya katılacak biri daha var... Eşitlikçilerin kan bükücü önderinin ölümden döndürülmüş, zombi bedeni! Amon!
Let me conference in- -
Bir organizasyon için konferans odasına bakmıştım.
I was just checking out the conference room for an event that I'm planning.
New York'taki bir basın toplantısından yeni döndük.
We just got back from a press conference in New York.
Beth, Dr. Adam Lewis'i konferans odasına aldım.
Beth, I have Dr. Adam Lewis in the conference room.
Psikiyatristin konferans odasında olduğunu zannediyordum.
I thought the psychiatrist was in the conference room.
Pekala Hulkçular, doğruluk küresini bilirsiniz. Hani şu Galaksinin Koruyucuları'nın büyük barış konferansına teslim etmelerine yardım ettiğimiz evrensel sembol.
Okay, Hulkies, so the orb of truth is like this universal symbol of trust, that we helped the Guardians of the Galaxy deliver to this big peace conference.
Bayan Kerr'i konferansta gördü mü?
Did he see Ms. Kerr in the conference?
Hayır, hayır sadece birkaç hafta önce veli toplantısı için bizi aramıştı da bir sorun olduğunu sanıyordum ama anlaşılan hiçbir sorun yok.
- No, no, no, we just got a call from him a couple of weeks ago about a parent-teacher conference. I was worried there was a problem, but apparently not.
Sahte bir veli toplantısı düzenleyeceğim.
I'm gonna fake a parent-teacher conference.
Toplantı sırasında Bay Harris gibi davranması için.
- To act as mr. Harris during the conference.
Sahte bir veli toplantısı için bir hademeye yaylı okla rüşvet verdim.
- I just bribed a janitor with a crossbow to fake a parent-teacher conference.
Bu sahte toplantı için tek umudumdu.
- He's my one hope at faking this conference.
Toplantı yirmi dakika sonra.
The conference is in 20 minutes.
Babamın toplantısı tüm plajlara iki saat uzaklıkta.
My dad's conference is two hours away from any beach.
- Kürsüye gelebilir miyiz?
- We ask for sidebar conference.
Başkan kimse işte, iki gün içinde ticaret konferansı için burada olacakmış.
President whoever, who arrives in two days for some trade conference.
Toplantı odasına gideceksiniz.
You're going to the conference room.
Amerika'da bir konferanstaydık ve kuantum mekaniği üzerine yapılan bir konuşmanın hemen sonrasında görüşlerimizi paylaşıyorduk.
We were both at a conference in America and we happened to be sharing a lift just after both attending a talk on quantum mechanics.
Sorumluları ve kızı toplantı odasına götürün lütfen.
Get the principals and the girl in the conference room, please.
Hemen buna dair bir kanıt görmezsem basın toplantısı düzenleyip meclis üyesinin Kız İzcileri kandırdığını söyler bu işi bozarım!
If I don't see some proof right now, I'm calling a press conference saying how Congress boned the Girl Squaws and I'll fuck shit up.
Toplantı odasında bekleyebilirseniz birkaç dakikaya geleceğim.
Okay, if you wouldn't mind waiting in the conference room, I'll just be a couple of minutes.
Cuntadan sorumlu askeri kuvvetlerin başkomutanı Korgeneral Sangania yeni düzenlediği basın toplantısında, niyetinin kendisini yabancı kuruluşlar tarafından ödenek ve destek almakla suçlayan PLF'nin güney bölgesinden kurtulmak olduğunu belirtti.
Lieutenant General Sangania, commander-in-chief of the armed forces responsible for the junta, stated in a recent press conference that it was his intention to rid the southern regions of the PLF, who he accused of being financed and supported by foreign institutions.
Konferans görüşmem başka yere alınmış.
Uh, my conference call got moved up.
Londra, hala konferans görüşmesi mi?
London, you still on the conference call?
Bu yüzden bir konferansta, ünlü, iddialı yatırımcı Bruce Miller'ın karşısında konuşması istendiğinde mükemmel ötesiydi.
So it was beyond perfect when he was asked to speak at a conference opposite Bruce Miller, the famous bullish investor.
CITES konferansının başında uluslararası fil dişi ticaretinin devam etmesini sağlayacak merkezi bir sistem kurulması için karar alma mekanizmaları harekete geçti.
Ahead of this CITES conference, a new decision-making mechanism to set up a centralized system... for the resumption of the international trade in elephant ivory.
Jon Jon, basın toplantısı için kemerleri götür, tamam mı?
Hey, Jon Jon, take the belts out for the press conference, yeah?
- Basın toplantısında görüşürüz.
- See you at the press conference.
- Bir basın toplantımız var.
- We got a press conference.
Bay Churchill konferanstan neler bekliyorsunuz?
Mr. Churchill, what are you expecting from the conference?
Bekle, onu basın toplantısında kullanamaz mıyız?
Wait, can't we use him in the media conference?
Ünlü Walter Robinson toplantı odamda oturuyor.
The famous Walter Robinson in my conference room.
Doyle raporu Ulusal Katolik Piskopos Konferansı'nda lanse etmeyi denedi.
Doyle tried to introduce the report... at the National Conference of Catholic Bishops.
Aileler haftada bir kez olmak kaydıyla sevdikleriyle yaklaşık 8 dakika görüntülü konuşma fırsatını yakaladı.
The families today get a chance to do what they do once a week. They get to meet via video conference with their loved ones down below for about 8 minutes.
Dinle, stüdyo yarın bir basın toplantısı ayarladı.
Look, tomorrow, the studio booked another press conference.
Bu iki takım içinde Doğu Konferansı'ndaki yerleri açısından çok önemli bir maç.
It is a crucial game in the eastern conference standings for both teams.
Toplantı odasında konuşabilir miyiz?
Um... shall we, um, talk in the conference room?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]