English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ C ] / Crash

Crash traduction Anglais

9,464 traduction parallèle
Her şeyi sunucudan çabucak silmeniz gerek. Bütün sürücüleri. Bütün diskleri.
Make sure we pull everything from the server and perform a full crash wipe... every drive, every disk, everything.
Yenilenmeden çökecek.
It'll crash before it resets.
Haa?
[crash] Huh?
Zog'un eski uzay aracı birkaç ay önce hasarlı bir şekilde iniş yaptı.
Old Zog's spaceship crash-landed a few months back.
Sen de bayılmıyor musun buna? Lobutların devrilmesi kiralık ayakkabı spreyinin kokusu.
Oh, don't you just love it - - The crash of the pins, the smell of the rental-shoe spray?
"Feci bir trafik kazası, frenleri kesilmiş..." Ama kim tarafından?
"Fiery car crash, brakes cut..." By who?
- TMZ Borsa'daki ani düşüşte ne kadar kaybettiğini açıkladı.
TMZ just posted how much you lost in the stock market flash crash. Wow.
Ancak Borsa'daki ani düşüş neticesinde Bay Khan'ın bireysel hesabı büyük kayba uğramış.
Although, Mr. Khan's personal finances took a huge hit in the stock market flash crash.
Paranı Borsa'daki düşüşte kaybettin. Sonra da araştırmana kaynak sağlamak için şirketin parasını çaldın.
You lost all your money in the crash, so you stole from this company to fund your research.
Borsa'da yaşanan ani düşüş öylesine bir şey değildi.
Hey. The stock market flash crash? That wasn't just random.
Borsa'daki ani çöküş, siber saldırılar trafik ışıklarının kafasına göre değişmesi.
Stock market flash crash, cyber attacks, traffic lights changing at whim.
- Hayallerim suya düştü diyelim.
Like a crash and burn.
32 yaşında kadın, araba kazası geçirmiş. Göğüs yarası ve künt travma.
32-year-old female, penetrating chest wound with blunt trauma from a car crash.
Gelirken bir araba kazasına denk geldim.
The car crash I rode in on.
- Araba kazası kurbanı mı?
Car crash?
Naomi Rios, araba kazası geçiren bekar anne.
Naomi Rios, single mother from the car crash.
Acil trakeostomi için hazırlanın.
Okay, prepare for a crash trach.
Ama sahnede hezimete uğradığını görmekten daha iyisi olamazdı.
But to see him crash and burn on stage, that... It doesn't get better than that.
Acil durum arabası nerede?
Where is that crash cart?
Bunu hayal ettiğinden değil. Öldür onların hepsini Cyril.
Just crash the sub and kill them, Cyril.
Kazadan önce üç gün boyunca planlanmış hiçbir değişim yokmuş.
They didn't have anything scheduled within three days of the crash.
Senin evinin önünde kaza yapsın da gör sen!
He'd crash a ship right into your house!
- Partiye böyle bodoslama dalmak istemezdim.
Didn't mean to crash the party.
5 parasızım kalabileceğim bir arkadaşım bile yok.
I've got no money, no friends I can crash with.
- Partiye gidecek miyiz?
We gonna crash?
Richie neden kaza testi mankenini ormanın bir yerine gömsün ve Sampson onu neden çalsın ki?
Why would Richie bury a crash-test dummy in the middle of nowhere, and why would Sampson steal it?
Tıpkı Jody Evans ve kaza mankeninde olduğu gibi.
Just like Jody Evans and that crash-test dummy.
O kaza test mankeni bunun en iyi kanıtıydı.
That crash-test dummy... that was his smoking gun.
- Ama Richie'nin ofisine girdiğini ve siz ona para verdiğiniz için mankeni elimizden çaldığınızı kabul etti.
But he did admit to breaking into Richie's office and hijacking the crash-test dummy from us because you paid him to.
- Başardık!
( Crash ) - We got it!
Trafik kazasında öldüler.
They died in a car crash.
Kardeşi ve yengesi altı yıl önce trafik kazasında ölmüşler.
His brother and sister-in-law died six years ago- - car crash.
Dostumuz Bobby'nin o civarda avcıların kalması için bir sürü kulübesi var.
Our - - our friend Bobby has a whole bunch of cabins scattered all around, places for hunters to crash.
Jody Mills iyi bir insan. Tekrar kendi ayakların üzerinde durana kadar sana bir yer verecek.
Jody Mills is good people, and she'll give you a place to crash until you get back on your feet.
Sadece bir çarpışma mıydı?
Was it just the crash?
Malia kazayı hatırladığında arabayı sürmüyor muydu?
Wasn't Malia driving when she remembered the crash?
Skaar çarpacak!
Skaar crash!
Bu kazadan kurtuldu ; ama bu rakamların ne anlama geldiğini bile bilmiyorum.
This thing suvived the crash, but I don't even know what these numbers mean.
Sıradaki başarısızlığıma kadar onda kalabilir miyim bakacağım.
See if I can crash with him till my next setback.
Bu gece bana gelip toplanmama yardım edebilirsin. Belki bende kalırsın ve yarın beni havalimanına bırakırsın.
But maybe you could come over tonight and help me pack, and maybe even crash so you could give me a ride to the airport tomorrow?
Biliyorum, sadece birkaç gün bende kalıp kendi evini tutmanı bekliyordum.
I know, I was expecting you to just crash with me for a couple of days and get your own place.
Bu geçen sefer kayalara çarpmadı mı?
Didn't this crash into the rocks last time?
Kayalara çarptığını iki gözümle gördüm. Çıkar hemen!
I definitely saw it crash with my own eyes.
Nick ve Jamie'ye bekar bir baba olarak bakıyordu.
Nick and Jamie, when his wife died in a car crash.
Korkarım ticaret kafam hiç olmadı ama iflas...
I'm afraid I never had any head for business, but... Well, the crash...
Arkanda bir acil durum kiti var.
I'll take it. There's a crash cart behind you.
Önce darmadağın olacaksın...
First you will crash...
Bir süre takılacak bir yere ihtiyacım vardı.
Need a place to crash for a little while.
20 yıl önce mi ne, Myanmar'daki bir helikopter kazasında.
Died in an helicopter crash in Myanmar, what, 20 years ago.
Hayır. 67'deki trafik kazasında öldü.
Nope. Died in a car crash in'67.
Temizlik görevlisi bir ses duymuş.
Janitor heard the crash.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]