Crystal traduction Anglais

Kristal 5 Birliği Kaptanı, Won Ryu Hwan. O Güney Koreli kadın için endişeleniyor musun?

Captain Team 5 Crystal, Won Ryu Hwan, are you concerned about that South Korean women?

Lütfen beni 5. Yıldız Takımı'na alın.

Please take me into the Team 5 Crystal.

Ancak Takım Lideri'ni öldürerek hayatta kalabilirim.

Only by killing the team captain, I'll be able to live. Captain Team 5 Crystal.

Çünkü gözlerin kristal kadar güzel.

Because your eyes are as beautiful as crystal.

Kesinlikle.

- Crystal.

Tasmasını sıkı tutuyoruz, ve görevin parametreleri hakkında oldukça kesin konuştum.

We've kept him on a tight leash, and I have been crystal clear about the mission's parameters.

Gözlerinizi kızlardan ayırmamanızı çok açık bir şekilde belirtmiştim.

I was crystal clear... Eyes on my girls at all times.

Belki de gerçek bir Kristal Taş değilimdir.

Maybe I'm not a real crystal gem.

Sensiz Kristal Taş olamayız yani.

We're not the crystal gems without you.

Kedi kurabiyesi kristal-kombo gücü, aktifleştir!

Cookie cat crystal-combo powers, activate!

Çatı katını bir kolaçan edip, kristal küremiz varmıymış bakayım mı?

Well, should I go check in the attic, see if there's a crystal ball?

Yani düşündüğüne göre şu kasaların arkasında 4x6 metrelik Jan Matejko tablosu bohem bir kristal avize ve bir çelik kasa dolusu Portekiz altın parası var.

You think behind those crates are a 13x19-foot Jan Matejko battle scape, a bohemian crystal chandelier, and a "strongbox of Portuguese dobrao"?

Kristal küreyi buldun.

You found the crystal ball.

Hem de nazik adamın kristalden yapılma kabinin her tarafına kustu.

Ew! All over the nice man's crystal cabana?

Disko ışıkları gibi parlayan kristalden bir gökkuşağı sarayındayız ve Hulk kendi kusmuğu tarafından saldırıya mı uğruyor?

We're in a disco neon crystal rainbow palace Where the hulk's being attacked by his own yack?

- Crystal.

- Oh crystal.

Yoksa Crystal ölür.

Or Crystal dies.

Sizin iğrenç Kadim'i tedavi etmeyi kabul edeceğim. ve sen de o antika kelepçelerin yüzünden nikel alerjisiyle anafilaktik şoka girmeden önce Crystal'ı serbest bırakacaksın.

I'm gonna agree to treat your disgusting Elder and you're going to free Crystal before she goes into anaphylactic shock from a nickel allergy, due to your antiquated handcuffs.

Bilirsin, kara duman ve çirkin yaratıklar kristal gibi bir Atlantik Kuvars'ı, aynı şeyler.

You know, uh, black smoke and gargoyles crystal clear Atlantean Quartz, the usual.

Crystal sıra sende.

Crystal, you're up.

Crystal sen otur.

Crystal, you stay.

Ne kazan, ne büyü kitapları ne de kristal top vardı. Hiç kanıt yoktu.

There was no cauldron, spell books or crystal ball.

Bu da bana Carroll Gölü'nde bir kulübede berrak bir suda iki günlük tatili çağrıştırıyor.

Which reminds me... a cabin on Lake Carroll, two days pulling large-mouth out of crystal clear water.

Bunlar Swarovski taşlarıyla kaplı ve 700.000 $ değerindeler.

These are made of Swarovski crystal, and they're worth $ 700,000.

Bir dakka dur. Hangisi Crystal'di? Sırayı kaçırdım da.

Wait, so, I'm sorry, I'm losing track, which one was Crystal?

Crystal 9. sınftaki bando grubundaydı.

Crystal was ninth grade band camp.

Crystal ve Cheyenne'a göre karşılaştırıldığında kötü olacağından korkuyordum.

I worried I didn't stack up against Crystal and Cheyenne.

Biraz kristal attım ve Excalibur'a gittim.

I scored some crystal and went to Excalibur.

Kristal bir şeydi.

It's just crystal.

Kristal mi?

Crystal?

O halde kristal balık alayım.

Oh. In which case I'll have the crystal fish.

İki kristal balık.

TWO CRYSTAL FISH.

"Kristaldeki her bir leke bu mağazaya hakarettir." der.

"A smudge on the crystal is a slur on the department."

Kesinlikle.

Crystal.

Ve şunu açıkça belirteyim ki gözlerin bu o... çocuklarından bir milimetre bile uzaklaşırsa hükümetteki kariyerine veda edebilirsin o zaman.

And let me be crystal clear... Your eyeballs wander one millimeter from those sons of bitches, and you can kiss your career in government goodbye.

O şapkayı takmaya devam et Crystal.

You just keep wearing that hat, Crystal.

Crystal, bana dokunman yasal olarak serbest değil.

Oh, Crystal, you're not legally allowed to touch me.

Buffalo'daki Albright-Knox, Chicago Sanat Enstitüsü Norton Simon Pasadena, Crystal Bridges Arkansas ve The Getty.

Albright-Knox in Buffalo, Art Institute of Chicago, Norton Simon Pasadena,

Kristal Istakoz.

- Crystal shrimp.

Tamam mı. Helyum'da hava, geceleri parlamaya başlayan her türlü rengi içeren kristal parçacıklardan oluşur.

In Helium the air consists af krystalpaof crystal particlesrtikler which at night are glowing in all kind of colours.

Bu elit kesime dahil olma biletimiz, kristal matematik öğretmeninin yaptıklarını bilmekten geçiyor.

So, our ticket into this elite circle is knowing what's going on with this crystal math teacher.

Resmî ismi "Kristal Bambu Firkete".

The official designation is "Crystal Bamboo Hairpin."

Baş kısmını bambu kökü gibi şekillendirilen cilalanmış kristalden yapmışlar.

They made the head by polishing a crystal into a bamboo-like root.

Orijinalinde bu kısım da kristalden yapılmıştı ama bilmediğimiz sebepten ötürü kırılıp kaybolmuştur.

Originally, that portion too would have been crystal, but while we do not know the cause, it broke and became lost.

- Comtel'den tasarruf paketi kazandınız. Bu sayede ; çok net, uzun mesafelerde de çalışan servisimizi normal fiyatından % 20 daha ucuza satın alabileceksiniz.

- You're the winner of the Comtel ring-in-the-savings draw, entitling you to three big months of our crystal-clear long-distance service at 20 % off the regular low low price.

Evet.

Crystal.

Yıldızlar arasındaydık ve işimiz binadan atlamaktı. Kristal madalyonlarımız vardı. Bunlar özellikle Pamuk Karnavalı'nın kral ve kraliçesi için yapılmıştı.

So we were co-grand marshals and our job was to jump down from the building with crystal medallions that were made especially for the king and queen of the Cotton Carnival.

Ben Crystal.

I'm Crystal.

Crystal...

Crystal...

Çizburger Sırtçantası

♪ We are the Crystal Gems ♪ ♪ we'll always save the day ♪ ♪ and if you think we can't ♪

Bu kristal kalp.

This is the crystal heart.