English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ C ] / Cumartesi

Cumartesi traduction Anglais

9,925 traduction parallèle
- Çünkü her cumartesi gelir.
Because he comes here every Saturday.
Bugün cumartesi.
Huh? It's Saturday.
Her cumartesi olduğu gibi.
Guess who's here like he normally is every Saturday!
Unutma, bu cumartesi, topluluğun pikniği var.
Remember, this Saturday, F.O.P. picnic.
Çünkü Maddie cumartesi sabahları süper baba krepleri olmadan hayatta kalamaz.
'Cause I don't think Maddie here can survive without her Saturday morning super daddy pancakes.
Doğum günüm Cumartesi.
Saturday is my birthday.
Şirket politikası "Mutlu yıllar" şarkısının çalışanların doğum günlerinde veya öncesinde uygulanmasını dikte ediyor. Cumartesi günleri çalışmıyorum, bu yüzden...
Policy dictates that the "Happy Birthday" song must be administered on or before the employee's date of birth, and I don't work on Saturdays, so...
Cumartesi One Direction konseri varmış gidelim mi?
Oh, One D's playing at the Hard Rock Saturday night. You in?
- Kötü fikir. Dinle, Cumartesi gecesi Dupont Circle'daki küçük bir caz kulübüne gitmeyi planlıyorum.
Look, there's, um, this little jazz club in Dupont Circle
Cuma ve cumartesi geceleri Sunset'te milyon tane çocuk olurdu.
You go out on Friday and Saturday night and there's a million kids on Sunset.
Santiago, cumartesi günü buraya kısa bir süreliğine uğramanı isteyeceğim.
- Here we go! Santiago, I may need you to come in for a bit on Saturday.
Cumartesi diye konuşmuştuk.
We said Saturday.
Cumartesi.
Saturday.
Cumartesi görüşürüz.
See you Saturday.
- Cumartesi günü toplantımız var.
We're supposed to meet with him on saturday.
Her cumartesi gecesi barbekü tavuklu pizza sipariş ediyor.
He orders a barbecue-chicken pizza every saturday night.
Cumartesi akşamı.
Saturday night.
Bugün Cumartesi. Sahile inmeye ne dersin?
With it being Saturday, how about the seaside?
Cumartesi mahkeme olmaz.
There's no court on Saturday.
Sonra cumartesi gecesi saat 9 : 30'da telefon çaldı.
Then we get a call at 9 : 30 on a Saturday night.
Cumartesi maçın kaçta, Finley?
So, what time is your game on Saturday, Finley?
Bu cumartesi gecesi kız gecesi yapmaya ne dersiniz?
Hey, what do you say, we all go out this Saturday for a girls night?
Cumartesi akşamı geldiğin için çok teşekkür ederim, Charlie.
Thank you so much for coming by on Saturday night, Charlie.
O zamana kadar olan her şey cumartesi gecesi olmuş sayılıyor.
Anything before that is still Saturday night.
Cumartesiydi... Geceye Kitty's Joint'te başlamış olmalıyım... Başka bir cumartesi gecesi...
It's Saturday... so I must have started the night at Kitty's Joint... just another Saturday night... being all the other losers like me...
Başka bir cumartesi gecesiydi.
It was just another Saturday night.
Annem her cumartesi günü taze haşhaşlı bisküvi tepsisiyle birimizi ona gönderir ben de tüm aile adına Şabat günü dileklerini iletirdim.
Every Friday, my mother sent one of us with a tray of poppy biscuits, fragrant, fresh from the oven, I wish him "Shabbat shalom" on behalf of the entire family.
Bu Cumartesi, sabah tam on birde 54.
Four! Be at pier 64 this Saturday at 11 : 00 A.M. sharp.
- Cenazesi Cumartesi sabahıymış.
Services are on Saturday morning.
Bugün cumartesi.
It's Saturday.
Kesin hatırlamıyorsundur ama geçen Cumartesi sabah 2-3'e doğru birkaç arkadaşınla buradaydın.
You probably don't remember this, but you were here last Saturday night with a few of your friends around 2 or 3 in the morning.
Yani, sadece cumartesi için.
I mean, it'd just be for the Saturday,
Cumartesi için plan yaptık.
Well, we got plans Saturday.
Cumartesi günü ne yapıyorsun?
What you doing Saturday?
- Sen... - Sonun da sustu. Cumartesi gecesi kulüpteydin değil mi?
You were at the club Saturday night, right?
- Bugün Cumartesi ama.
- It's Saturday.
- AVM, öğlen, Cumartesi.
- The mall, noon, Saturday.
Bilgisayarına bir mesaj bırakmış. Cumartesi gecesi iş filan yapıyormuş.
He left a message on his computer, like maybe he was doing some business Saturday night.
Cuma, bunun Cumartesi sanıyordum.
Friday, you thought it was Saturday.
Ben temiz olana kadar her cumartesi ziyaret etti ve ondan sonraki 37 sene boyunca haftada bir kez dünyanın neresinde olursam olayım 4 kasa su gönderdi.
He visited me every Saturday till I got dry, and then once a week for 37 years, I get four cases of bottled water, sent to me wherever I am in the world.
Cumartesi matematik olimpiyatı, sonrasında da uluslararası bilgi yarışması var.
There's Mathletes on Saturday and then there's Odyssey of the Mind.
- Cumartesi günü boştayım.
- I'm free on Saturday.
- Cumartesi günü, peki...
- Saturday...
Cumartesi, evimize silahın ve sorunların olmadan gel.
You come to our house on Saturday without your gun and... your darkness.
- Cumartesi görüşürüz.
-'See you Saturday.'
- Bir düzineden fazla ama bugün Cumartesi, hiçbiri açık değil.
There's more than a dozen. But this is Saturday, none are open.
Yani, beyazlar Cumartesi günü çimlerini biçmezler mi?
Yeah, don't white people mow their lawns on Saturday?
Şu buraya geldiğimiz günkü akşam, Cumartesi akşamı...
That first night we were here, on that Friday night, I saw you...
Cumartesi günü ne yapıyorsun?
What are you doing Saturday night?
- Cumartesi günü 8'de benimle burada buluşacaksın.
Oh, am I? Saturday night, you meet me here at eight o'clock.
Bu cumartesi, Pepsi Center'da...
This Saturday! At the Pepsi Center!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]