Curly traduction Anglais
1,291 traduction parallèle
Tek bir kerede uzun bir şerit yaparak... elma soyabilirdi.
She could peel an apple in one long, curly strip.
Larry, Curly, and Moe.
Larry, Curly, and Moe.
Bana Bukleli Bill Brocious derler.
They call me Curly Bill Brocius.
Bukleli Bill, ha?
Curly Bill, huh?
Bırak onları, bukleli.
Hand those over, Curly.
Bukleli Bill ile başlayan olaylar çok hızlı gelişti...
It all happened so fast with Curly Bill
Favorim Curly'di, o yüzden önce onu aldım.
My favorite was Curly, so I took him out first.
Evet, Curly taklidini de gördüm.
Yeah, I've seen your Curly too.
Kıvırcık, düz.
Curly, straight.
Kıvırcık, düz.
Curly, straight. Curly, straight.
Sana durumun vahametini açıklayayım kıvırcık.
I've got a reality check for you, curly.
Hadi, Curly.
Let's go, Curly.
İşte bu Curly.
That's it, Curly.
İşte böyle Hadi Curly!
Come on, Curly!
Hadi Curly!
Come on, Curly!
Curly, Yavaş!
Curly, gee!
Aferin, Curly.
Good dog, Curly.
- İşte böyle, Curly.
- That's it, Curly.
- Curly'i kullanamazmıyım?
- Can't I just use Curly?
Oda ne? Pekala hadi gidelim Curly.
Okay, let's go, Curly.
KUZEY KUTBU. GÜNEY.
Curly-haired dolls that toddle and coo
Larry, Curly, Moe.
- Larry, Curly, Moe.
Mübaşir, Kıvırcık Bill Brocius'tan 50 dolar al.
Bailiff, collect $ 50 from Curly Bill Brocius.
Bu, Kıvırcık Bill'in işi.
That's Curly Bill's job.
Acaba Kıvırcık Bill ve adamları geldi mi?
I wonder if Curly Bill and them boys come in.
- Ya Kıvırcık Bill?
- Curly Bill?
Ringo, Spence ve Kıvırcık Bill'in peşinde olduğumuz... adamlarla birlikte olduğunu nereden biliyorsun?
What makes you so sure Ringo, Spence, and Curly Bill... ... are with this pack we're trailing now?
Bunların kıvırcık patates olması bile umurumda değil.
I don't even care if those are curly fries.
Kıvırcık patates mi?
Are they curly fries?
Üç yardakçıdaki Curly'e benzedim.
I look like Curly from The Three Stooges.
Bukleleri olduğu zaman da çok güzel, tıpkı çektiğim resimdeki gibi.
It's also very pretty when it's all up with that curly tendrils like in that picture I took.
Bir de Aşk Meyveli Höpürdeten ver. Yanında da kıvırcık kızartma.
A Passion Fruit Slurpster and aside Curly Q fries
Meleyen kıvırcık yünlü küçük kuzulardan.
They come from curly little lambs who give wool and say baa.
Şahane bir kıvırcık, sarışın saçı vardı, ve çok nazikti.
He had the most beautiful curly blond hair, and so polite.
Sanırım babanın kıvırcık saçlarını almış.
I think she's gonna have your father's curly hair.
Anne, Ronnie'nin de saçı kıvırcık. Bunu nereden bilebilirim ki?
- Mom, Ronnie has curly hair too.
Oradaki Larry ve bu da Curly olmalı.
Over there's Larry and that's gotta be Curly.
Patates kızartması benim.
The curly fries are mine.
O bana ton balığı ve dört tabak kızartma getirdi.
She brought me a tuna melt and four plates of curly fries.
Shemp ve Curly şimdi ne yapıyor?
What are Shemp and Curly doing now?
- Bakar mısın Kıvırcık?
- Excuse me, Curly.
Başka sevgili olmasın Kıvırcık.
No more Valentines, Curly.
Sakin ol Kıvırcık, ben hallediyorum.
Relax, Curly, I got it covered.
- Kıvırcık.
- Curly.
- Tüm bu pislik artık senin Kıvırcık.
- Well, this mess is all yours, Curly.
- Kıvırcık sakin ol, doğanda var.
- Curly, relax. You're a natural.
- Ben de seni Kıvırcık.
- I'm gonna miss you too, Curly.
- Arkadaşlarım bana Curly der.
- My friends call me Curly.
Curly.
Curly.
Gel Curly. İçeri girelim.
Well, come on, Curly, let's go inside.
Bukleli Bill!
Curly Bill!