Dersen traduction Anglais
2,667 traduction parallèle
Sen ne dersen, o.
Your discretion.
Ne dersen de sen iyi bir adamsın, Clinton Jones.
Like it or not, you're a good man, Clinton Jones.
Gitmek istiyorum dersen seninle gelirim.
I mean, you tell me you want to go and we're gone.
Ne dersen de kabul etmezler!
Whatever you tell they'll find faults
Benim adım Velayudham dersen herkes seninle dalga geçecek,
Everyone will mock at you, ifyou say you are Velayudham
Ne dersen de.
Call me crazy.
Ne dersen de fikrim değişmeyecek.
No matter what you say, I'm not going to change my mind.
Nereden geldiğini bilmiyorum dersen geçerli olabilir.
It is if you testify that you don't know where it came from.
Ya da hatıralar, ne dersen de.
Or flashbacks, whatever you call them.
Ne dersen de artık o şeyi bir şişeye koysan, onu feci şekilde yutardım.
Call it what you want, but put that in a bottle, I'd crawl right inside.
- Evet dersen benden 5000 dolar.
- $ 5,000 from me just to say yes to this.
Bak burada yiyip içebilirsin ama uyuyacağım dersen otel ücreti talep edeceğim.
Look, you can eat here and drink here, but if you sleep here I'm going to have to charge you hotel tax.
Ona ne dersen de.
Look, call him what you want.
Tamam sen bazı şeyleri farklı görüyor olabilirsin buna koşucu bakışı veya ne dersen de ama bu bende bir sorun olduğunu göstermez tamam mı?
All right, so - - so, you might see things different now - - call it a runner's high or some crap - - but that doesn't mean that something's going on with me, okay?
Bak bir daha domates suyu dersen tekrar kusacağım.
Okay. If you say the word "clamato" one more time, I'm gonna heave again.
Acele dersen olmaz.
Don't rush it!
Eğer hassas durumunda dersen, ısırırım.
If you say "delicate condition", I'll bite you.
Eğer bana bir kez daha delikanlı dersen, dişlerini yere dökerim.
If you call me "Sport" once more, I'm going to knock your teeth in.
Sen onun için ne dersen de ;
Say what you want about the guy.
Sen ne dersen.
Whatever you say.
Geyim dersen bunu kişisel algılamaz.
I mean, if you're gay, she can't take it personally. Forget it.
Ne dersen de işte.
Whatever you say.
Ama dersen, eş bazlı dalga geçilmeye hazır olmalısın. Mesela...
But if you did, you'd open yourself to peer-based mocking, such as,
Ve ben de biraz çimento işi yapmıştım, çok iyi değil ama yapıştım. Tesisat dersen de o zaten boruları tutkal gibi bir şeyle yapıştırmaktan ibaret.
And I've done some cement work... not well, but I've done it, and plumbing... that's basically just sticking pipes together with glue or something.
Eğer arkadaşına "Burberry'de buluşalım." dersen, hangisi olduğunu belirtmelisin.
If you tell your friend, "hey, meet me at Burberry," they gotta specify which one.
Hayalet dersen seni eve gönderirim.
If you say ghost, I'm sending you home.
Sen ne dersen o.
You just say the word, alright?
Binada insanlar olsun dersen başka. O zaman...
Unless you want people in here, in which case weeohh my God!
- Curtis dersen boğazına bıçağı sokarım.
Guess what I named him. If you say Curtis, I will gut the bear.
Eğer kulübede dersen...
If you say it's in the hut...
Çılgın yunus hakkında ne dersen de ama şarkının hakkını veriyor.
SAY WHAT YOU WILL ABOUT THE CRAZY DOLPHIN, C CAN SELL A TUNE!
Bir kez daha namaste dersen neler olacağını görürsün.
You say namaste one more time and let's see what happens!
Dinle, şaka mı şeker mi seninle beraber yaptığımız,... bir şeydi, ama eğer bunlar benden geçti dersen,
Listen, I know that trick-or-treating is something you and I do together, but if you're over this,
Yemin ederim, eğer ki, senin değil benim yüzümden dersen ben diyecektim ki
I swear to God, if you say, "it's not you, it's me..." I was going to say it is not you.
Tekrar normal olduğum sürece ne dersen yaparım.
As long as I can be normal again, I'll do whatever you say.
Derler ki, aynanın önüne geçip şöyle dersen,...
And they say if you stand in front of a mirror and say...
O resimleri kendim için yaptım ve ne dersen de onları kimseyle paylaşmayacağım.
I made those paintings for me, and no matter what you say, I'm not sharing them with anyone.
- Sen ne dersen!
Whatever you say.
Ama merhum eski kocanın aşırı Katolik annesine açılmak dersen buna hiç gerek yok.
But coming out to your dead ex-husband's super catholic mom? Not necessary.
Çok fazla hayır dersen, sen bile kendinden nefret edeceksin. Tam da bu yüzden bunu yaşamana izin vermeyeceğim.
And you say no enough, you're gonna hate yourself, which is why I'm not gonna watch you go through this.
Her ne dersen de sert bir puştsun.
Well, whatever you call it, you're one tough motherfucker.
Ne dersen kabulümdür.
Whatever you said, I'll take it. And soon, yeah?
Eğer bana bir kez daha, dostum dersen, o rozetini alırım... ve bir yerine sokarım- -
If you call me "buddy" once more, I'm going to take your badge, and I'm going to shove it up- -
Ne dersen de, adamım.
Whatever, man.
Sen nasıl dersen!
Whatever you say.
Ne dersen de biraz kabiliyet içersin.
Whatever you say, make sure it has some flair.
"Hayır dersen de önemli değil."
" It's okay if you say no.
Sen ne dersen de, askere yazılacağım ve Vietnam'a gitmek için gönüllü olacağım. "
I'm enlisting in the army, and I'm volunteering to go to Vietnam ".
"Lütfen" dersen olur.
Say "please," Doc.
Eğer bana genç çekirge dersen işi bırakırım.
If you start calling me "young grasshopper," I'm quitting.
# Hayır dersen sorun değil. #
♪ if you say nay, that's okay ♪