Despair traduction Anglais
1,828 traduction parallèle
Ve birçok insan, bu sorun karşısında gerçekten hiçbir şey yapmadan en ufak bir adım bile atmadan inkârdan umutsuzluk moduna girmektedir.
And, you know, there are a lot of people who go straight from denial to despair without pausing on the intermediate step of actually doing something about the problem.
Asla umutsuzluğa kapılmamalısın.
You must never give in to despair.
Bu sizi kederlendirmiyor mu?
- Don't that lead you to despair?
Sadece, senin nasıl umutsuzlukta dağıldığını izliyor, ve Vermouth içerek oturuyordum. Hayat, güzel mavilikleri koruyabiliyor.
I was just sitting around drinking Vermouth and contemplating how, just when you're drowning in a pit of despair, life can throw you a beautiful blue life preserver.
Nefret, ümitsizlik, yalnızlık...
Anger... despair, loneliness.
Yaşam ve ölüm, aydınlık ve karanlık, umut ve çaresizlik.
"Life and death, light and darkness, hope and despair."
Bu nefreti tüketerek, dokundukları her şeyi zehirleyip ölüm, karanlık ve çaresizlik getirdiler.
"And consumed by this hatred, they poisoned all they touched," "bringing death, darkness and despair."
Ola ki ümitsizliğin karanlığında kaybolursanız
And when you find yourself lost in the darkness of despair,
Ama şimdi kainat çaresizlik içinde inlesin ; çünkü ben geri döndüm.
But let the universe howl in despair, for I have returned.
Şimdi kainat çaresizlik içinde inlesin ; çünkü ben geri döndüm.
Let the universe howl in despair, for I have returned.
Yada Umutsuzluk Kralı. Ölümsüz Prens.
... the King of Despair, the Deathless Prince.
İlk büyük kederimizin ilk anlarıyla gelen ümitsizlik kadar mutlak bir ümitsizlik daha yoktur.
"There is no despair so absolute as that which comes " with the first moments of our first great sorrow,
Tanrı'ya şükürler olsun, senin o ani dönüşün için.
The other night, I cried out to him in my despair.
Çünkü pek çoğumuz imkânsız durumlarda çaresizliğe düşüp vazgeçeriz.
BECAUSE SO MANY OF US GIVE IN TO DESPAIR... WHEN FACED WITH AN IMPOSSIBLE CHOICE.
Bazen ümidimi yitiriyorum.
Sometimes, I'm on the verge of despair.
Galiba. Ama kimsenin onu sevmesine izin vermezdi.
I could do nothing but cry Bitter tears of despair
Çaresizlik.
Despair.
ve sızle yasamak zorunda olmayacagım
I'm telling ye this so you'll turn back now and ye won't have to live through the same despair I have.
Umutsuz ve zorlu günler bitti!
The days of despair and hardship are over!
Asıl yok yere öldüğünde veya çaresizlik içinde kıvrandığın zaman rahatsız olacağım.
I'll feel uneasy once you get killed for nothing, or when you act out of despair.
Ama Pi kararlıydı ve umutsuzluğa karşıydı.
But Pi was determined, he refused to despair.
Yalnızlığımın enkazı ve umutsuzluk.
The wreck of loneliness. And despair.
Ah, keder!
Oh, despair!
Sonra, tüm duygularım ve hatıralarım ve tüm heyecanlarım birbiri ardına kayboldu, geride sadece keder kaldı.
Then all of my senses... and memories... and all my emotions disappeared, one after the other, leaving behind only despair.
O zamanlar farkında değildim, Ama hayatımın en büyük umutsuzluğu, en büyük hediyesini veriyordu.
Little did I know at the time out of my greatest despair was to come the greatest gift.
SATILDI ama korku, öfke, umutsuzluk hissederseniz, bunlar isteğinizle aynı hatta olmadığınızın güçlü göstergeleridir.
But when you are feeling despair, or fear, or anger, those are strong indications that you are not right now in alignment with what you're asking for.
{ C : $ 91DBFF } Ryuga kendisine L dediği sürece, onu öldürmeliyim.
Atone with the game of laws Billy in despair the unstoppable Eraser Rain
{ C : $ 91DBFF } Bu bir kumar. { C : $ 91DBFF } Yarın L'in, ya da şöyle mi desem, Ryuga / Ryuzaki'nin dünyadaki son günü!
Billy in despair the unstoppable Eraser Rain
Acı, umutsuzluk ve bileşik aridosollerden oluşan toprakaltı birikimi.
- Pain. Despair. And a subsoil accumulation of agglutinate aridosols.
Böylesine büyük eserler yaratıp adeta devrim yapan bir sanatçının intihar edeceğini düşünmezdim. Ama van Gogh şaşırtmıştı.
I don't think there's the slightest possibility that accomplishing this revolution could have been a moment of suicidal despair for Vincent van Gogh.
Ama umutsuzluğa kapılma.
But don't despair.
Buraya ilk geldiğim zaman başarısızlığın getirdiği umutsuzluk ve yeni bir başlangıç için umut ikileminde kalmıştım.
When I first came here, I felt only confused with both despair from failure and hope for a new start.
Orada sadece yalnızlık ve çaresizlik var.
" There is only loneliness and despair
Hiç değişmeyen bir dünyadan bu kadar bıkmak... ama yine de hayatın umutsuzluğundan vazgeçememek.
Full of lies... Being so fed up with a world that didn't change at all but being unable to give up the despair of a lie.
Evlilik sonrası üzüntüsüyle tükeniyorsun.
You're consumed with post-divorce despair.
Ve Edie her ayrıntıyı planlamıştı... Kendini asacağı ipek eşarptan. tüm üzüntüsünü döktüğü intihar notuna kadar.
So she planned every detail, from the silk scarf she'd hang by to the suicide note detailing her despair.
Kanun oyununun bedelini ver! Billy'den umudu kes, Moral burada!
Atone with the game of laws Billy in despair
Billy'den umudu kes, Moral burada!
Billy in despair
Gel, acımasız yokedici yağmur. Billy'den umudu kes, Moral burada!
Atone with the game of laws Billy in despair the unstoppable Eraser Rain
Gel, acımasız yokedici yağmur. Acımasız yokedici yağmur.
Billy in despair the unstoppable Eraser Rain
Kontrolümüzün tamamen dışındaki olayların neden olduğu bir ümitsizlik ve acizlik hissidir.
A sense of despair, helplessness, brought on by... situations completely beyond our control.
Kanun oyununun bedelini ver! Billy'den umudu kes,
Atone with the game of laws Billy in despair
Orası bir ümitsizlik çukuru.
no, it's a pit of despair.
Çünkü narsizmin umutsuzluğunda debelenmediğin zamanlarda.. Bu kentte çok az bulunan bir nimete sahipsin.
Because when you're not wallowing in narcissistic despair, you're the rarest thing this town has to offer...
Kanun oyununun bedelini ver! Billy'den umudu kes, Moral burada!
Atone with the game of laws Billy in despair the unstoppable Eraser Rain
Billy'den umudu kes, Moral burada! Gel, acımasız yokedici yağmur.
Billy in despair the unstoppable Eraser Rain
Küçük bir hata yapan zavalı piçler, Aşkları yada çaresizlikleri yüzünden hata yapan
Poor bastards who slipped up, for love or for despair.
Çok fazla bağırtı, gözyaşı ve hüzün olmuştur.
Must've been a lot of screaming and crying and despair.
Anahtar kapıyı açmazsa şaşırma.
Don't despair if the card doesn't work.
Umutsuzluk ve çığlıklar.
Despair and screams.
Billy'den umudu kes,
Billy in despair