Destin traduction Anglais
35 traduction parallèle
Benim kaderim, kadere karşı durmak olacaksa, olsun..
Whether my destin'd fate shall be to dwell
Ölüm Daisy, New York'ta farklı bir mizaca sahiptir. Chicago'da da öyle. New Orleans, Destin.
Death, Daisy..... it has a different quality in New York..... as it does in Chicago, New Orleans,
Florida, Lusk, Wyoming.
Destin, Florida,
Bu Destin.
This is Destin.
Destin, bu Marcus.
Destin, Marcus.
La forza del Destino.
Ah... "La Force du Destin", no?
Golden Kesani çok uzakta değil ve çok uzaklara gitmediler adayı gördüklerinde
The Golden Kesani is not far away And they sail not far from the shore until they could see the destin land
Ben Celine Destin.
I'm Celine Destin.
Gey kuzenim Destiny'den önce asla evlenmeyeceğime yemin etmiştim ama daha fazla dayanamayacağım bebeğim.
( laughs ) I'd always swore that I would never get married until my gay cousin Destin could, but I can't wait any longer, baby.
- Adın Destin değil mi?
You're Destin, right?
Bak Destin, buradan dışarı çıktığım an arkadaşların meselenin ne hakkında olduğunu merak edecek.
Look, Destin, in a second, I'm gonna walk out of here and your friends are gonna wonder what this was all about.
Bu benim kade...
This is my destin...
Sen hiç birinin karnını deştin mi?
Have you ever cut someone up?
Hiç koca, parlak bir pala alıp bir adamı götünden midesine kadar deştin mi?
You ever took a big, shiny blade and just ripped a man from his ass to his appetite? - No.
Bu işi neden bu kadar deştin?
Why was you so gung-ho about all this shit, man?
Gerçekten içimi deştin.
You really bummed me out.
Haciz parkına girdin, çiti tırmandın karavana girdin ve yatağı deştin.
You went into the impound, scaled the fence...
- Bir yarayı deştin. - Ne?
- Yeah, way to bring up a sore subject.
Oh, karnımı deştin!
Oh, you broke my tummy!
Yine mi karnını deştin?
Did you stab your torso again?
Kimseyi böyle bir bıçakla deştin mi hiç?
Have you stabbed someone with a knife like that?
Konuyu daha deştin mi?
Are you still sometimes talked on the subject?
"Yastığı bıçakla deştin mi?" diye sormuş.
"Did you gut the pillow with the knife?" he says.
Benim küçük deliğimi tam anlamıyla... Deştin!
you really gave my little hole quite a... stretch!
Beni domuz gibi deştin.
- I don't want your apologies.
Biraz bilgi toplamaya geldik sense tüm mahallenin ortasında Harken'in kalbini deştin.
We come out to gather information and you start stabbing Harken to death in front of the neighborhood?
Tüm o hatırlarımı deştin.
You just dredged up all these memories.
yani, arkadaşının karnını deştin, yanlış kadını düzdün ama, sonunda karını kaybettin.
I mean, you shoved your man sausage in the wrong woman, ended up getting your wife dead.
Dokunuşlarım bu kadar mı acımasızdı da oğlumun canını alarak yüreğimi deştin?
Was my touch so cruel? That you would strike at heart through noble son?
Köpeklerini üzerlerine mi saldın, yoksa onları kendin mi deştin?
You sic your dogs on him, or did you rip him up yourself?
Yarasını deştin.
You opened the wound.
- Konuyu deştin mi?
Did you dig further?
Kaç tane babayı, kaç tane evladı suçlu suçsuz demeden kestin, öldürdün, öldürttün, deştin ve cehennemin dibine yolladın, ha?
How many fathers, right? How many sons, yeah, have you cut, killed, murdered? Fucking butchered - - innocent and guilty.
- Motorlu testere ile kalbini deştin.
You drove your chainsaw right into its heart.
Elizabeth Taylor. Cidden lastiklerini deştin mi?
Elizabeth Taylor... you really slashed her tires?