English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Diagnosis

Diagnosis traduction Anglais

1,647 traduction parallèle
Yer konusunda haklıydık, teşhis hakkında yanıldık.
We were right about the area, wrong about the diagnosis.
Bizim skleroderma tanımız hâlâ duruyor.
Our team's scleroderma diagnosis still holds.
Ölüm bir tanı değil.
"Dead" is not a diagnosis.
Senin ekibinin diğer bütün elemanlarını aslında doğru teşhisle gelmenize rağmen kovmamın adil olacağını düşünüyor musun?
Do you think it's fair that I fired all the other members of your team when you guys actually came up with the right diagnosis?
Bir teşhisi doğrulatmam gerek.
I had to confirm a diagnosis.
3 yıllık zorlayıcı terapi seansları bir teşhis konmasıyla gitti.
Three years of kick-ass therapy down the drain with one swift diagnosis.
O da tanı için yardımcı olmayı kabul etti.
He's also agreed to help with the diagnosis.
Ama hâlâ senin teşhisin konusunda ufak şüphelerim vardı.
But still, it did leave a small window of doubt in your diagnosis.
Ama senin orada olman teşhisi değiştirmedi.
But your being there didn't change his diagnosis or his disease.
Hastanın babası tanıdan emin olana kadar steroid tedavisini kabul etmiyor.
The father refused steroids until we're sure about the diagnosis.
Benim teşhisim.
My diagnosis.
Tanı konusunda haklıydın.
You were right about the diagnosis.
Durumunu teşhis edemediğim için de kendimden utanıyorum.
I'm ashamed to admit I missed a diagnosis.
- Teşhisin nedir, Lester?
- So what's the diagnosis, Lester?
Oh, doğru tanıyla hayatta kalacak biri demek istiyorsun.
Oh. You mean someone who might actually survive a diagnosis.
Bir seferde tek tanı tek test.
One diagnosis, one test at a time.
Bir tanı konusunda çuvalladım.
I screwed up a diagnosis.
Uyuşturucu bağlantılı bir tanı isteseydim Foreman'a nerede olduğumuzu söylerdim.
If I wanted or needed your drug diagnosis, I would have told Foreman where we are.
Beni yanlış tanı için değil de doğru tanı için mi dava ediyorsun?
You're suing me, not for the wrong diagnosis, but for the right one?
Uyuşturucu tanısı.
Drug diagnosis.
Biraz düsüneyim... 4 yil çiktik, 3 yillik evlilik ve teshisi koyuyoruz :
Hold on. Let me see... 4 years of dating, and 3 years of marriage and we have a diagnosis.
Doğru teşhisle daha normal bir hayat yaşamasını sağlayacak bir tedavi planı sundular.
And with a correct diagnosis. Gave her a treatment plan to help her live a more normal life.
Psikiyatristler yalnızca bilgisayar kullanılarak tanı koyulabilecek bir sistem tasarladılar.
The psychiatrists created a system in which a diagnosis could literally be done by a computer.
Ardından bilgisayar, dizgeye bakıyor ve tanıyı koyuyordu.
The computer program then looks at the pattern, and makes the diagnosis.
Böylece tanı, herhangi bir klinik görüşe gerek kalmadan bir bilgisayar tarafından veriliyor.
So the diagnosis was made by the computer, there was no clinical judgement required.
Maktulün ölüm nedeniyle ilgili ne zaman bir sonuca varırsınız?
As for the victim, Blanchet, when can we have your diagnosis?
Tanıya itiraz eden olduğunu sanmıyorum.
I don't think any of us are about to question that diagnosis.
Ben de aynı kanıya varmıştım.
I just came up with the same diagnosis myself.
Teşhis.
Diagnosis :
Fakat kendi bulgularıma gelmeden önce meslektaşlarımın görüşlerine bir bakalım.
But I make my own diagnosis before reviewing those of my colleagues.
Bazı insanlarda da aynı sorun görülüyor düzelmesi zaman alır belki ömür boyu.
Some people with the same diagnosis... take time to recover, even a lifetime.
Şu an bir teşhis koymaya hazır değilim ama sanırım belirtileri daha çok parkinson hastalığı gibi.
I'm not prepared to make a diagnosis yet, but I think... his symptoms are much more characteristic of Parkinson's disease.
Benim iş arkadaşlarım... hastalığınızla ilgili olası bir tanı buldular.
My colleagues... think they have a possible diagnosis of your condition.
Teşhisinizi yazın ve şurayı imzalayın
Fill in her diagnosis and sign it
Almanca Teşhis,
The diagnosis, in German
Kesin olarak Alzaymır teşhisi koyulmadığı sürece sigorta evde bakım için ödeme yapmaz.
Now, Medicare is not going to pay for at-home care unless she has a definitive diagnosis of Alzheimer's.
Şey, o hâlde teşhisi koyduralım.
Well, let's get her a diagnosis, then.
Tanı yanlış değil.
It's not the wrong diagnosis.
Aslında, resmi bir teşhis daha koymadım.
You know, I haven't made an official diagnosis yet.
Peki o zaman tanından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
So how can you be so sure of your diagnosis, then?
Teşhis.
Diagnosis.
Demek ki bu bilgi olmadan bir tanı koymak durumundayız.
We'll just have to make a diagnosis without this information.
Şef doktora ne zaman sunuş yapacağımıza ben karar veririm.
It looks like Abby was right, and Luka confirmed the diagnosis radiographically.
- Klinik dışı bir tanı sunmama izin verir misin?
PERMISSION TO OFFER A NONCLINICAL DIAGNOSIS? PLEASE.
- DAD bir teşhistir.
- Cipa is a diagnosis.
Acemice teşhis koyma girişimin burada sona erdi.
Your part the bungling of the diagnosis is done.
- Teşhis koydunuz mu?
- Do you have a diagnosis?
Kendi kendime bir teşhis koydum, hiç iyi değil.
I've done a self-diagnosis here, and, uh, it's not good.
Doku analizlerinin sonuçlarını bekliyorum ama hiç şüphem yok ömrü boyunca yediği kızarmış yemekler yüzünden ölmüş.
I'm waiting for a tissue Diagnosis, but i have no doubt He died from a lifetime Of eating fried food.
Bu kişi tanı koymuyor.
That person is not making the diagnosis.
Diagnosis :
Farsightedness and nearsightedness.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]