English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Diarrhea

Diarrhea traduction Anglais

810 traduction parallèle
Bizim koca çocuk, ağız ishaline yakalanmış.
Puppy sickness, my boy. Verbal diarrhea.
Sonra da ishal başlar.
And then there's the diarrhea.
İshal olmadığın zamanlar kabız olursun.
And, if it isn't diarrhea, well, then you're constipated.
İshal nedeniyle günde 12 litreye kadar su kaybedebiliriz ve 2 yada 3 güne ölebiliriz.
We can lose up to 12 liters of fluid a day due to diarrhea and die in two or three days.
- İshal var mı?
- De la diarrhea?
Babalık, o adam manyak şekilde ishaldi.
Pops, that one had crazy diarrhea.
Ayrıldı çünkü ishal olanlara yemek verilmiyor.
He left'cause guys with diarrhea don't get fed.
Adamlar ishalden kırılıyor.
The men are hit by diarrhea.
Gerideki adamların ishal olduğunu söylüyor.
He says many men in the rear have diarrhea.
Çocuk ölümlerinin azaldığını söylüyorlar ; ama çocuklar hala soğuk algınlığından kolayca ölebiliyorlar.
They say the infant mortality rate is decreasing, but... Babies die so easily from colds and diarrhea.
Seni hasta eder, iyi bilirim. - Ama susadım.
You'll get diarrhea.
Bir doğum ve ishal vakası için zorlu bir gece geçirdim.
I had a rough night of it between a birth and a bad case of diarrhea.
İshal meselesi ise, ihtiyar belediye başkanı, Yargıç Cutchell'dı!
As for the case of diarrhea it was that old mare of judge Cutchell's.
Ya da ishal olur.
Or when he gets a diarrhea...
Sürekli ishal oluyorlar.
They have constant diarrhea.
Aman, ishal.
Oh, diarrhea.
Soğukta kalmanın neden olduğu bir ishal vakası sadece.
It's only diarrhea caused by exposure to the cold.
İshal devam ederse, doktora gitse iyi olur.
If the diarrhea doesn't stop, he'd better see a doctor.
İshalden muzdarip Birmingham'lı birkaç lenfatik sekreter ve sarkık beyaz bacakları.
And then surrounded By adenoidal typists from birmingham With diarrhea and flabby white legs
İshal de öyle ama onu eğlence kategorisine sokmazdım.
So is diarrhea but I wouldn't classify it as entertainment.
Üstünüze afiyet, üşütmüşüm biraz bağırsaklarımı, hepsi o kadar.
Yeah, I've got diarrhea My inner is in bad condition.
Her zaman yanındayım, Ayın ishalini boşalttım galiba.
Whenever I'm with you, I get diarrhea of the mouth.
Diare olmuşum.
I've got diarrhea
Düşündüğüm tek şey... ishal olmak.
Thinking only of... diarrhea.
Daha iyi olduğunu düşünüyorum. Ama bu gece burun akıntısı vardı.
Day, vomiting, diarrhea.
Ne zamandır ishal?
How long has he had diarrhea?
Lütfen şu sosyolojik ishali bırakır mısın?
Will you please stop this sociological diarrhea?
- İshalden muzdarip Birminghamlı, sarkık beyaz bacaklı lenfatik sekreterler çarpık bacaklı, esmer garson Manuel'e asılır.
And adenoidal typists from Birmingham with flabby white legs... Will you be quiet? ... and diarrhea trying to pick up hairy, bandy-legged, wop waiters called Manuel.
Bir türlü susmayan Ukala bir adli tabip geliyor Ve sen de hemen şehirde bir manyağın dolaştığını ilan ediyorsun
A smart-ass coroner comes out, what with a little verbal diarrhea, and you immediately go around declaring there's a maniac loose in the city.
İshalli bir alabalık gibi araba kullanıyorsun.
You're driving like a trout with diarrhea.
İshalin yarına kadar geçer.
Your diarrhea will stop tomorrow.
Gece istifra edip durdu ve ishali durmak bilmedi.
At night she vomited and kept having diarrhea.
İshal tedavisi için rendelenmiş su teresi kökü.
Grated stem of waterwort for treating diarrhea.
Bütün gece ishal yüzünden kıvranıp durdu.
She suffered from diarrhea all night
İshal oldu.
He's got diarrhea.
Biliyorum ki bir noktada, ayak tabanlarım çatladı, "midem açlıktan düğüm olmuş ve ishalim," "duygularım ayna gibi yansıyor, sinirler paramparça,"
I know that at one point, my feet about to crack open, my stomach knotted by hunger and diarrhea, my back feeling like a mirror made of nerves shattered in a million pieces by my flack jacket pack, and extra mortars and machine-gun ammo... my hands a mass of hamburger from thorn cuts,
İshal oluyorum.
I've been having diarrhea.
Bir süre önce ishal olmuştu.
She's been having diarrhea for a while now.
Muhtemelen ishalden dolayı.
Probably due to the diarrhea.
Evinde mide bulantısı kusma şikayetinden muzdarip kişi bulunan kasaba merkezine hastayı bildirmek zorunda.
Any household with diarrhea patient must report to village hall with the patient.
# İshal oldun! İshal oldun! #
Diarrhea, diarrhea
İshal oldun!
Diarrhea
"beni ishal yapan bir barbekü yedik".
"We did a barbecue that gave me diarrhea."
Altı yaşında bir çocuğun göğsünü açıp ishal tedavisi yapacaktın.
You were about to open the chest of a 6-year-old boy... to cure a case of diarrhea.
- Anında ishal.
- Instant diarrhea.
Hayır! O ishal bardağıydı.
That's the diarrhea cup.
Sıcak suları var mı yok mu, tuvaletler kokuyor mu... ortalığı kokutan, pislik herifin tekinin her yere... sıçratmış olduğu ishali mi?
You gotta know if they got hot water or not, if it stinks... if some nasty, lowlife, scum-ridden motherfucker... sprayed diarrhea all over one of the bowls.
Neden burada Hindistan cevizi ve mantar var?
- That's diarrhea.
İshali kesilmişti.
It stopped the diarrhea.
- Şu lanet sıçana bak.
He's got diarrhea of the mouth again.
Ölüm.
A talkative woman, a mosquito, diarrhea... and death in a place far from home.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]