Directions traduction Anglais
2,649 traduction parallèle
New Directions!
New Directions!
Ve şimdi, Lima, Ohio'daki William McKinley Lisesinden... New Directions!
And now, from William McKinley High in Lima, Ohio, the New Directions!
Aslında tüm yönlere uçabilme kapasitesi var.
It actually had the capacity to fly in all directions.
Öyle görünüyor ki ikimiz aynı kafadan değiliz, ne dersin?
Well, it looks like we'll be headed in different directions, won't we?
Yolu tarif etmemi ister misiniz?
You fellas need some directions?
Öyle bir nehir ki iki yöne de akıyor. Hatta üç yöne.
It's a river that flows in two directions.
Yarın ayrılmalıyız. Farklı yönlere gider, buradan kurtulmaya çalışırız.
Tomorrow we're gonna have to split up, go in separate directions, try to get out of here.
Yolu tarif etmemi filan ister misiniz?
Do you need directions or anything?
Ben koşarken, farklı zamanlarda ve farklı yerlerde koşarım.
When I run, I switch up the times, I vary distance and directions.
Bence biz farklı yönlere gidiyoruz.
I just think we're heading in different directions.
Aynı anda her yöne kıvrılır.
Twisting in all directions at once.
- Haritan sende mi? Yön tarifleri?
- Have you got your map. directions?
Emirlere uymayı öğrenmen lazım.
You need to learn to follow directions.
İki farklı yöne dağıldılar.
The S.U.V.'s are heading in two different directions.
- Doğru açıklamaları okuduğunuza emin misiniz?
- Are you sure you're reading the right directions?
Birisine soracağım.
I'll get directions.
Yolu sorayım ben.
I'll get directions.
Sadece yolu sor.
That's it, and just get directions.
Git yolu sor, tamam mı? Acele et.
Go get directions, okay, and hurry up.
Giriş kartını ve yer tarifini aldım.
Yeah, I got my gate pass and directions.
Yol tarifi.
Directions.
Her taraftan geliyorlar!
They came from all directions!
Patti'den talimatları al.
Get directions from Patti.
Asla tek seçenekle çalışmayız. Olayı birkaç yönden ele alırız ve Ceuti de tek bir olasılıktı.
We never work on just one option, we take several directions and Ceuti was only one possibility.
Heryerden saldırıyorlar..
They attacked from all directions
New Directions'ı beraberinde batıracak ve bu önemsiz kasabada çürüyerek hayatını geçirmek istemeyenlere haksızlık olacak.
She's going to drag the New Directions! down, and that's not fair for those of us who don't want to spend our lives rotting in this insignificant town.
O zaman seni yavaş yavaş New Directions'a sokmanın bir yolunu bulmalıyız şimdi.
Well, I guess we'll just have to find a way to ease you into the New Directions! now, huh?
Adresi tam olarak anladınız, değil mi?
So you guys good in directions there?
Seçimini yaparsın, talimatları uygularsın yine de işe yaramaz.
You make a choice, follow directions, and... it still doesn't work out.
Sen bana istikameti belirt, ben onu bulurum.
You give me directions, I'll find him.
İki yaşamın zıt yönlere gidişiyle.
By the movement of two lives in opposite directions.
- Tamam. Bana tarifi ver.
OK, give me the directions.
Her zaman yön vermede iyidir.
He always was very good at taking directions.
Talimatlara uy.
Follow the directions.
İşin aslı, ben farklı yönlerden gelen C4 dolu yedi veya sekiz kamyonun aynı anda çarpması fikrini daha çok seviyorum.
Personally, I like the idea of seven or eight truckloads of C-4 driven in simultaneously from different directions. Mm-hmm.
Neresi olduğunu bulman ne kadar sürer?
How long will it take you to get me actual directions?
"İnsanlar için kullanım talimatı." ve "Hayvanlar için kullanım talimatı"
You gotta love a product that says, "Directions for human use."
yazan bir ürünü mutlaka seversiniz.
And then, it says, "Directions for animal use."
Yardım etmeye çalışmanı takdir ediyorum Laughlin fakat diğer yeteneklerinin aksine yön bulma senin iyi olduğun bir şey değil.
I appreciate you trying to help out, Laughlin, but directions, among other things, are not one of your strong suits.
Uzun bir yolculuktu ve yönlere ihtiyacım oluyordu.
It was a long drive and I needed directions.
Yani, farklı yönlere doğru büyüyorum. Sırada ne var?
- Indeed, my growth... extends in several directions, and you imagine the next step.
Farklı yönlere gitmeliyiz.
We must go in different directions.
Kurallar oldukça açıktı.
The directions... they were very clear.
Pekâlâ, New Directions Glee kulübünün yeni üyelerine sıcak bir merhaba diyelim.
All right, New Directions! , let's give a warm welcome to the newest members of Glee Club.
Pekâlâ, New Directions, Titans zombi kampına giriyoruz.
All right, New Directions! , Titans, we're going to Zombie Camp.
Bu adam Giordino'ya talimatları veriyor.
This guy's giving Giordino directions.
Nasıl yapacağını anladın mı?
You got the directions?
Biz amcaya veda edelim de, tarif ettiği yoldan ufak ufak...
Let's say goodbye and make a move. We'll follow his directions, huh?
Gönderdiğin e-postadaki talimatları aldım.
I have the directions in the email you sent.
Zıt yönlerde seyahat ediyoruz.
We're travelling in opposite directions.
Talib, senin sıran. Ne çıktı?
You give me directions, nigga.