Dirty traduction Anglais
17,866 traduction parallèle
- İsmini anma, o pisliğin.
Don't say that dirty name around here. Ok?
Seninkiler kirlenmiş.
You've got some dirty ones.
Ama satılık?
But dirty?
Kirli işlere bulaşmışım gibi bakmasalar daha iyi olabilirdim.
I'd be doin'a lot better if people would stop starin'at me like I'm dirty.
Pisliğe bulaşmış olsa bile bunu görmen hoş olmaz.
If he's dirty or not, you don't want to see that.
Belki de Sayın Meclis Üyesi sırça köşkünden inip elini taşın altına koymalı.
Maybe Madam Councilwoman need to step off her high horse and get her hands dirty.
Mariah'nın kulağına fısıldayıp ona kirli işlerini yaptırıp dev masalı yeni kral olabileceğini mi sandın?
You thought you could whisper in Mariah's ear... have her do your dirty work... then you're the new king with the big desk?
O olayda birçok kişinin parmağı vardı.
There were a lot of dirty hands.
- Sen "Kirli Adam" değilsin!
- You're not Dirty Harry!
¶ Ve kirli yalanlar fısıldıyor ¶
¶ And whisper dirty lies ¶
¶ And whisper dirty lies ¶
¶ And whisper dirty lies ¶
Tabi ki pis oldukları için.
Well, because they're dirty, of course.
Senin sevmediğin şey kirli para.
Oh, it's dirty money you don't like.
Tüm paralar kirlidir.
All money is dirty.
Para öyle üretilir.
It's made that way. Dirty.
İş ne kadar iğrenç olursa olsun hakkıyla yap.
No matter how dirty the business, do it well.
En mekanik ve kirli ellerle senden, her ikinizden öyle bir intikam alıp öyle şeyler yapacağım ki.
By most mechanical and dirty hand... I shall have such revenges on you both. The things I will do.
Kızı öldürüyorsun cesedini fabrikaya atıyorsun faşist pislik odunculardan birisi suçlanıyor sonrada el değmemiş toprakları, çocuklarımızın çocukları için kurtarmış oluyorsun.
You kill her... You dump her body at the mill, dirty logging fascists get the blame and the pristine wilderness is saved for our children's children.
Dead Rabbits ve bu pis işten de bıktım.
I'm tired of the Dead Rabbits and this whole dirty business.
Her işin pis tarafları vardır.
Every business is dirty.
O seni kurtarmak için onu otel satıldı. ( YAPIYOR "TO DIE ÇEVRESİNDE BEKLİYORUZ" ) Bu kirli yol olduğu yere götürüyor beni ♪ Bazen bilmiyorum ♪
She sold her hotel to save you. ( "WAITING AROUND TO DIE" PLAYING ) ♪ Sometimes I don't know where this dirty road is taking me ♪
Mümkün olduğunda kan dökülmesini engelleyecek kadar zeki gerektiğinde de ellerini kirletmeye korkmayacak kadar cesursun.
You're smart enough to prevent bloodshed where possible, and not afraid to get your hands dirty when necessary.
Ancak siz kızlar kıyafetlerinizi kirletmedikçe.
Unless you girls get your clothes dirty.
Noid kirli-kaltak!
Dirty Noid-Bitch!
O kirli.
It's dirty.
Bu biraz dans, kirli konuşmalar, kendimizi parmaklamak, belki biraz da elle muamele demek.
That means, we dance a little, talk dirty... Finger ourselves. Maybe a hand job.
"Z" ile başlayan kelime çok pis ve aşağılık bir kelime, Sayın Yargıç.
The-the "N" word is a dirty, filthy word, Your Honor.
Günah şehri Birmingham'a bu yüzden geldin demek.
So that's why you got on the train to dirty old Birmingham.
Günahkar bir gece için.
For a dirty old night.
Şimdi Yedi Krallık'ın geleceği onun pis, köylü ellerinde yatıyor.
Now the future of the Seven Kingdoms rests in his dirty peasant hands.
Pis bir hayvan gibi kafeste yalnız ölmeyi hak ediyorsun.
You deserve to die alone in a cage like the dirty animal you are.
17 pis espri. Öyle pisler ki insan yıkanmak istiyor.
Ooh, 17 dirty jokes so filthy you need a shower.
- Hemen dönerim. Dürüstlük mü yoksa edepsiz fıkralara devam mı?
- Are we doing sincerity or more dirty jokes?
Rezil ve iğrenç bir albüm mü?
We follow it up with a low-down and dirty pity album?
Çirkin bir hamle ama bir dahaki sefere de böyle yalarsan söylerim sana.
It's a dirty move, but if you lick me like that next time, I'll tell you.
Biraz kirli, sizi uyardığım gibi.
It is a little dirty, as I warned you.
Kirli bulaşıkları görmeye dayanamıyorum.
I can't stand the sight of dirty dishes.
- Bak, kızgın olduğunu anlıyorum ama bana güven, Ozerov pisliğin teki.
Look, man, I get that you're pissed, but I am telling you, Ozerov is dirty.
Ben kirli bir polisi tutukluyordum.
I was arresting a dirty cop.
FBI'nin içerisinde usülsüz bir ajanın olduğuna dair kanıtların neler?
So, Raymond, what evidence do you have that there's a dirty agent in the FBI?
Mazur görün ama şöyle bir fikrim var, Pimento'nun pis ve solgun bedeninin birkaç gün bekleyip şiştikten sonra rögar kapağından çekilerek çıkarıldığını hayal edin.
If I may, imagine Pimento's dirty, pale body being pulled out of a manhole after a couple days'sewer bloat. - Now squint your eyes... and look at Hitchcock. - Mm.
Burası sanki kocaman ve pis bir çaydanlık gibi.
Inside a big dirty stinking teapot, it feels like.
Kirli olanlar mı?
Dirty ones?
Bir avuç kendini beğenmiş asil ibne ağaçların arasında çevirdikleri kirli dolaplarla ve hastalıklarıyla yaşarlar.
Bunch of blue-blooded cocksuckers living in the middle of the woods with their dirty little secrets and their Lyme disease.
Tuvalet çok pis olmuş.
The toilets have become very dirty.
Dünya endüstri işçilerini biliyor muydun? Anarşist şiddeti ve kirli komünistleri?
Did you know the Industrial Workers of the World are violent anarchists and dirty Communists?
Kirli bir piç, Hükümet için bir tehlike Çünkü o hepimizin hakkı olanı istiyordu
A dirty bastard, a danger to the government because he wanted all of us to have a fair shot.
Ve biz şimdi senin kirli arkadaşlarını tanıyoruz, ve biz her birinizi ziyaret edeceğiz!
And we know your dirty friends, and we're gonna pay each of'em a visit!
Bu rezillik.
It's dirty.
- Bill Hayden kirli işlerini yaptırmak için bir bayan öğretmen tutuyor.
Bill Hayden's getting a female - teacher to do his dirty work.
En derin ve pis işleri yapabilir. En iyi olmak için yaratılmış.
He can go down and dirty ;