Dispatch traduction Anglais
2,078 traduction parallèle
Oraya hemen gemiler göndermeliyiz, tüm bölgenin güvenliğini arttırmalıyız. Elbette.
We need to dispatch ships immediately, increase security to the entire area...
Merkez, 27. ekip konuşuyor.
Dispatch, this is unit 27.
Görev Dağıtım, ben Tim Woods.
Dispatch, this is Tim Woods.
Tıbbi Ekip 1, CTU Sevkiyat konuşuyor.
Medical One, this is CTU Dispatch.
Eğer görürseniz derhal bildirin
If spotted, dispatch of them immediately.
Seni öbür tarafa postalayacağım!
Dispatch you here to death!
- Bu bir emirdir.
- Woman : This is dispatch.
Bay Baldwin'den gelen iletilerdi ama ben tek kelimesini bile anlamadım.
It's a dispatch frοm Mr. Baldwin, which I dοn't understand a wοrd οf.
Sana onlardan bir şekilde kurtulman için tam yetki veriyorum.
I give you full warrant to dispatch of them any way possible.
Telsizde burayı pembe dizi gibi tarif ettiler.
Dispatch made it sound like a telenovela out here. Keep an eye on everyone.
Görev dağıtımı ararım ve bu gece kimsenin gelmeyeceğinden emin olurum.
I'll call dispatch and make sure nobody comes by tonight.
Merkez, yaralı biri var.
Dispatch, someone is hurt
Maymun, merkeze bildir arabayı kontrol etsinler.
Monkey, call dispatch to check on the car
Merkezi ara.
Call Dispatch
Acil Durum Servisi
Emergency Dispatch
Burası Kowloon askeri birliği olarak bilinen Haber Merkezi.
This is Dispatch Centre, calling all Kowloon West patrol officers.
Haber var, Haber var...
Dispatch, Dispatch...
Telsizden öldü demişlerdi.
Dispatch said she was dead.
San Dieogo'daki NCIS posta merkezine göndermiş.
Well, he sent them through central NCIS mail dispatch in San Diego.
Dispeç. Motorları çalıştırmaya ve gitmeye hazırız.
Dispatch, we are powering up and ready to go.
Anne, ben Tommy.
Call it in to dispatch. Okay. Mom, it's Tommy.
- Burası Charlie 428.
- Dispatch, Charlie 428.
- 428 kapattı. - Burası Kuzeybatı merkez.
428, this is Northwest Dispatch.
Burası 428. Tekrarlayabilir misiniz Kuzeybatı merkez?
Northwest Dispatch, this is Charlie 428.
Anlaşıldı Kuzeybatı merkez.
Copy, Northwest Dispatch.
Merkez, 1 ve 2 numaralı ekipler olay yerine intikal etti. Şüphelilerin önünü kesmek için pozisyon aldık.
Dispatch, Unit 1, Unit 3, we are 10-97 in code 100.
Çiçeği merkezden Linda ve Diane seçti.
Linda and Diane from dispatch, they picked these out.
Güney tarafındaki trafolarda bir sorun bildirildi.
Dispatch called in a problem with the transformers on the south side.
Yakındaki tüm ekipleri sevk edin.
Dispatch all units in the neighborhood.
Ambulansı iptal edebilirsin.
You can cancel that EMS out here, Dispatch.
Merkez bu...
Dispatch, this is-Ugh. - Go ahead.
Rapor edeceğim.
I'll get dispatch.
- Pekâlâ, rapor edeceğim.
All right, I'll get dispatch.
Merkez, bir memur vuruldu.
Dispatch. We got an officer down.
- Olayı bildiriyorum, Kurban göğsünden vurulmuş.
- Dispatch, I have one victim, V.S.A., shot in the chest.
- Ben... Barber.
Dispatch, this is barber.
Zanlıyı emniyete götürmek için bir polis arabası gerekiyor.
You're gonna be fine. Dispatch, I need a uniform car To transport a subject to the barn.
Timbal'a kurtarma mekikleri yollayın.
Dispatch rescue shuttles to Timbal.
Merkez, olası bir cinayet durumu söz konusu.
Dispatch, we're looking at a possible homicide.
Merkez, ben I-32.
Dispatch, this is Ida three-two.
Sevkiyat programına göre bu sabah çalışıyor olması gerekiyormuş.
Dispatch said he was scheduled to work this morning But didn't.
Merkezden dediklerine göre, Walter'ın kızı Molly Diparco aramış.
Dispatch says that walter's daughter, Molly diparco, called.
Merkez, 1505 konuşuyor hâlâ, Gerard ve Pembroke'un köşesinde beklemedeyim.
Dispatch, 1505 still standing by, corner of Gerrard and Pembroke.
Merkez, 1505 konuşuyor, yine ben.
Dispatch, this is 1505 again.
Merkez... 1505, yine ben.
Dispatch, this is 1505 again.
Sen orada hiç durmadan havadan sudan konuşurken merkez 9-1-1 e yapılan zincirleme trafik kazası anonsuna araç göndermeye çalışıyordu.
When you were yakking nonstop over the air, dispatch was trying to send cars out to a 9-1-1 for a multi-vehicle accident.
Merkez. 1505 konuşuyor, ateş edildi.
Dispatch, 1505. Shots fired.
Rapor veriyorum, burası Birim 7.
Dispatch, this is unit 7.
Merkez, Memur Daiz konuşuyor.
Uh, dispatch, this is Officer Diaz.
911 acil.
911 dispatch.
Telefonda operatörle konuşuyordu sonra, güm.
He was on the phone with Dispatch and then, boom.