Dmt traduction Anglais
106 traduction parallèle
İçinizde herhangi biriniz oturup bağdaş kurup DMT çekip ne olacağını gördü mü acaba?
I don't know if any of you have ever sat down and crossed your legs and smoked DMT and watched what happens.
DMT
DMT
Pineal bez ayrıca bilimin bildiği en güçlü sanrı gördüren madde olan DMT'yi üretir...
Pineal gland also creates DMT, the most powerful hallucinogenic known to science.
DMT'nin ayrıca ölüme yaklaşıldığı anlardaki vücuttan ayrılma tecrübelerinden de sorumlu olduğu düşünülür.
DMT is often attributed to the out-of-body experiences in near death situations.
DMT. Bu, bilinen en güçlü sanrı gördüren maddelerden biridir. Lenial bezinde oluşturulur.
DMT, it's one of the most powerful hallucinogenics known, it's created in the pineal gland secreted in the brain at the point of death.
DMT çok tehlikelidir.
- DMT is dangerous.
DMT meskalin... psilosibin... eroin esrar... kokain...
DMT mescaline... psylocibine... heroin cannabis... cocaine.
- Ben DMT'nin...
I'm the president of...
- Başkanısın.Harika.
DMT. Great.
DMT nedir?
- What's DMT?
DMT bile kendi nanitlerini üretti kodlama, programlama... Bunların çoğu doğrudan Çoğalıcılardan aşırıldı.
- See, the thing is, even though DMT manufactured their own nanites, the coding, the programming, most of it's lifted directly from the Replicators.
Sabahleyin çarşafa bir şeyler sarıp içtim. Sen gelmeden hemen önce de bir posta DMT tüttürdüm.
I popped some... some tabs this morning and just took a hit of DMT before you came, actually.
Sence Bruno'da DMT'den daha sert bir şeyler var mıdır?
Hey. Do you think Bruno has anything stronger than DMT?
DMT'nin etkisi bu.
It's the DMT.
Elinde uyuşturucu var. - Biraz da DMT alırım diyorum.
Um, "E" s and acid, and I think I can get some DMT too.
Elinde DMT var mı?
Uh, do you have any DMT?
DMT kullanmadan önce bunu bir oku derim.
You should read that before you try DMT.
- Elinde DMT var mı?
Do you have any DMT?
- İstediğin şey elimde var. Elimde bir miktar DMT var.
And I got what you wanted.
İşte DMT'nin ya da dimethyltryptamine'nin hikayesi.
This is the story of "DMT" or dimethyltryptamine.
Yaptığı şeylerin yanısıra DMT hakkında beni herzaman etkileyen şeylerden birisi çok basit bir molekül olmasıdır.
One of the things besides what it does, one of things about DMT that always fascinated me was the fact that it's such a simple molecule.
DMT, N - N-Dimethyltryptamine'ni simgelemektedir.
DMT stands for Dimethyltryptamine.
Eğer DMT'nin halka yapısına bakarsanız, bağlama yapabileceğiniz sadece 4 pozisyon göreceksiniz.
If you actually look at the ring structure of DMT itself you only have really four positions you can attach things to.
Bu sona ekleyebileceğiniz diethyl, dipropyl ve başka birkaç karbon değişimi var. Bunlar da size aktif bileşikleri verir ama DMT'den farklıdırlar.
So, you can make diethyl or dipropyl, there are some other types of carbon chains you can attach to that end that do give you compounds that have activity, but very different from DMT.
Tüm organizmalarda tryptophan bulunmaktadır, ve bütün organizmalar DMT sentezine yol açan iki anahtar enzime sahiptirler. Ve bunlar çok eski enzimlerdir, heryerdedirler ve esas metabolizmanın önemli bir parçasıdırlar.
So all organisms have tryptophan and all organisms have the two key enzymes that lead to the synthesis of DMT and these enzymes are very ancient enzymes, they're all over the place, they are, again, part of basic metabolism.
Yani teorik olarak, herhangi birşey DMT'yi sentezleyebilir.
So, theoretically, anything could synthesize DMT.
DMT, şaşırtıcı birşekilde doğadaki bitki ve hayvanlarda çokça görülmektedir. Fakat şu ana dek kimse bunun nedenini ya da işlevini bulamadı.
DMT is astonishingly widely available in plants and animals all around the world but so far nobody knows why it's there!
DMT'nin insan vücudundaki, bitkilerdeki ve tüm memelilerdeki işlevi nedir?
Why is DMT in our bodies? Why is it in plants, all sorts of mammals?
30-40 yıI önceki geleneksel akla göre DMT lerin gerçek bir işlevi yoktu ve sadece fizyolojik gürültüydüler.
The conventional wisdom 30, 40 years ago was that these things had no real function and they were just sort of physiological noise.
Bu amaç DMT'nin ortak moleküler dil olabileceği görüşüne çok uygun..
So it really fits in with the notion, that DMT may be the common molecular language.
DMT, yani sprit molekülü, bir bilmece, paradoks.
DMT - the spirit molecule, you know, it's a conundrum, it's a paradox.
DMT'nin kaynağının pineal gland olması çok da çıIgınca bir fikir gibi gelmemişti. Bu da pinealin, doğal olarak oluşan mistik durumlarla bağlantıIı olduğu teorime çok uyuyordu.
I thought, it wasn't totally crazy to presume a pineal site of origin of DMT, which fit in nicely with my theory that the pineal was somehow involved in naturally occurring mystical states.
Bu hipotez şunu öngörmektedir : Bazı stres uyarımlarında, pineal gland çok önemli miktarda DMT hormonu salgılar.
This hypothesis proposes that the pineal gland, in certain times, when it's under specific stress stimulation, it releases a significant amount of this hormone, DMT.
Meditasyon, oruç, ilahi söylemek ya da başka herhangi bir teknik ile özden kaynaklanan DMT seviyesinde bir patlama oluşabilir. Bu da mistik ve ölüme yakın deneyimle bağlantıIıdır.
Through meditation, through fasting, chanting, any number of techniques there might be a burst of endogenous DMT that correlated with mystical and near-death experiences.
Bence tarih boyunca insanoğlunun deneyimlediği halusinasyonla ilgili tüm fenomenlerde DMT'nin rolü var.
I think there may be a role for DMT in explaining any number of hallucinatory phenomena that man has experienced throughout his history.
DMT farmokolojisiyle ilgili ilginç noktalardan bir diğeri de aktif olarak beyne taşınmasıdır.
One of the other interesting things about the pharmacology of DMT is that it is actively transported into the brain, and so you have to wonder about the role of DMT in just every day normal perceptual activity.
DMT'nin günlük algısal aktivite üzerindeki etkisini merak ediyorsanız, çok fazla DMT psikedelik bir etki yaratırken, yetersiz DMT ise dünyayı donuk, düz ve gri görmenize yol açar.
Too much DMT and things become very psychedelic or not enough DMT and the brain can make things dull and flat and gray.
Bu nokta da DMT benim için çok önemlidir.
There's something that, for me, makes sense about DMT.
DMT dumanını çekmek, psikedeliklerin ateşlenmesi gibidir.
Smoking DMT is sort of like the drive-by shooting of psychedelics.
DMT verildiği anda çok kısa sürede aktive olur.
Dimethyltryptamine, when administered, has a very rapid onset and a very short duration of action.
DMT, monoamin oksidas denen, karaciğerdeki bir enzim tarafından çözünür.
DMT is rapidly degraded by an enzyme in the liver called monoamine oxidase ( MAO ).
Ayahuskada bulunan görsel hayal içeriği DMT'dir.
And the visionary ingredient in Ayahuasca is DMT.
Amazon yerlileri, yazıIı kimya bilgileri olmaksızın ya tesadüfen ya da bir karışım yaparak DMT içeren bir bitki bir de ayrıca enzim inhibitörü içeren bir bitki buldular.
Through some amazing feed of preliterate chemistry, the Amazonian natives stumbled upon or combined, whatever. I don't know how they did it but they found that one plant contains DMT and one plant contains an enzyme inhibitor.
Bunlar karştırıIıp DMT içilebilir.
Combine them and you can drink DMT and it's orally active.
Benim için değerli olan DMT deneyimlerim gibi, bu kavmin, genişleyen ve hareket alanı sağlayan teknolojisinin de çok değerli olduğunu hissediyorum.
As valuable as my DMT experiences have been, I feel there is lot more enduring value, really, in this folk technology which stretches it out and makes it a navigable space.
Öyle geliyor ki Ayahuskanın bir planı vardı ve bu tüm dünyaya ulaştı, ve DMT'yi binlerce insanın yaşamına soktu. Son 10 bin yıIdır ulaştığından çok daha büyük bir alana ulaşmıştır.
It seems to me that Ayahuasca has had a plan and that it's reached out into the world and brought DMT into many many thousands of lives much bigger canvas than it had reached for the last ten thousand or however many years,
Benim neslimdeki pek çok kişi gibi ben de ilk olarak DMT'yi
I think like a lot of people in my generation
Terence McKenna'dan duydum. Bu kadar güçIü, ilginç, antropolojik olarak zengin bir konu olan DMT bileşeni hakkında bilgi edinmenin çok eğlenceli bir yolu vardı DMT, insanlar için, kullanmak zorunda oldukları bir maddeden ziyade artık bir kavram haline geldi.
I first heard about DMT through Terence McKenna it was a very funny way to become aware of such a powerful and interesting and anthropologically rich topic as a compound like DMT because it really became more, it was more of a concept
DMT?
DMT?
Tuhaf, DMT'nin etkisi sadece altı dakika sürüyor.
It's funny, you know.
Ama sonsuza dek sürmüş gibi sanıyorsun.
DMT only lasts for six minutes, but it really seems like eternity.